Uzaktan eğitim süreci birçok öğrenciyi ve öğretmeni zorlamıştır. Bunda etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Uzaktan eğitim ile ilgili avantaj ve dezavantajları hakkında çok fazla görüş vardır. Bunların değerlendirmesi yapılırken kademe farkı gözetilmesi gerekir. Ortaokul kademesi ile ilkokul kademesinin yaşadığıyla, okul öncesinin yaşadığı zorluklar kademe ile birlikte değişmektedir. Öğrenci yaşı düştükçe, uzaktan eğitim o oranda zorlaştı. Okul öncesinde çocuğa etki etmek için ihtiyaç duyulan görsel, dokunsal becerilerin bıçak gibi kesilmesi eğitimi her anlamda kesmiştir.
Okul öncesi çocuğu daha çok dokunsaldır. Ders işlerken çocukların bireysel farklılıkları göz önüne alınarak işlenir. Öğretmenin sadece görüntü ve ses kullandığı, ekrandan iletişim kurmaya çalışması öğrettiğiniz konuyu önemsiz hale getirdi. Bu zorlayıcı süreç öğretmen-veli-öğrenci yönüyle bakıldığında çok verimsiz geçmiştir. Adaptasyon sürecinde zorlanan çocuklar çoğunlukta olduğu gibi hemen uyum sağlayanlar da oldu. Özellikle bu süreci iyi yönetemeyenler en çok etkilenendir. Başarı için Okul-aile-öğrenci dengesinin ne kadar önemli olduğu en çok bu dönemde kendini göstermiştir.
Eğitim başarısını sadece okul ve öğretmene bağlamanın ne kadar yetersiz olduğu bu süreçte ortaya çıkmıştır.
Okul öncesi öğrencilerinin dikkat süresinin çok kısa olması, örgün öğretim için bile zorlayıcı olurken uzaktan eğitimi iyice zora sokmuştur. Öğretmenin ara yüzü ekran olması, dokunamadığı, temas edemediği için iletişimi zora sokmuştur. Ve çocukları psikolojik olarak etkilemiştir.
Evde kaliteli zaman geçirmeyen, geçiremeyen çocuklar bu dönemden en çok etkilenen kısımdır. Ebeveynlerin uzaktan eğitime yaklaşımları da eğitimi doğrudan etkilemiştir. Öğretmenlere ve derslerine müdahaleleri daha da artmıştır. Ebeveynler çocuklarının cevap vermesine fırsat tanımadan cevap vermeye çalışmaları, cevapları o anda internetten araştırıp vermeye başlamışlardır. Anne baba duygusal yaklaşarak çocuklarını her konuda yönlendirmeye alışkın oldukları için bu durumda sıradanlaşmıştır. Aslında uzaktan eğitimin okul öncesi için, sadece bir “Özlem” giderme, arkadaşları ile görüşme olarak düşünülmeli. Eğitim planının da sohbet üzerine kurgulanması gerekir. Çocuğun tek ihtiyacı arkadaşlarını ve öğretmenini görmek, konuşmak olduğu atlanmamalıdır.
Öz düzenleme yetisi bu dönemde ne kadar önemli olduğu, ilk verilmesi gereken eğitim olduğu ortaya çıkmıştır. Özellikle de küçük yaştaki çocukların bu beceri ile büyümeleri ileride yaşamlarını doğrudan etkilemektedir. Belki de bu dönem bize bunları öğretmek ve göstermek için bir fırsattır. Ve eksiklerimizi tamamlamak için de bu zamanı verimli kullanarak dönüşebiliriz. Evde çocuklarıyla olan ilişkilerini, düzenlerini herkesin sorgulaması gerekir. Okulda öğretmenin sorumluluğu gibi sanılan birçok davranışın aslında evde gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılmalıdır.
Öğretmeniyle kısıtlı zamanlarda aldığı eğitim, ebeveyn eğitiminden ağır basmamalıdır. İnsan görmek isterse, sevgiyle verilen her eğitimin, akademik eğitimden ağır bastığını, daha etkili ve anlamlı olduğunu gözlemleyebilir.
Müge Behram