Anne babalar olarak çalışıp çocuklarınızı en iyi okula göndererek elinizden geleni yapmaya çalışıyorsunuz. Böyle bir devirde tüm vaktiniz iş yerinde geçiyor, tüm günün stresiyle belki de bazen çocuğunuz aklınızdan çıkıyor. Güvenli ve iyi bir okula teslim ettiğiniz zaman hem içiniz rahatlıyor hem de vicdanınız. Peki bu yeterli mi?
Malesef hayır.
Çocukların okulda öğrenebilecekleriyle, evde öğrenebilecekleri farklıdır. Çocuğun her probleminin okulda çözülmesini beklemeyin. Örneğin çocuğunuz sosyalleşemiyorsa öğretmeninizin sihirli değnekle çocuğunuza yaklaşmasını ve çocuğunuzun kısa sürede değişeceğini düşünmemelisiniz.
1. Okul, öğretir, eğitir.
Okuma -yazma, matematik, bilgi v.b. bunlar okulun işidir. Okuldan size gelen “evde çalıştırın, birlikte oturup ödev yapın, siz anlatın” gibi taleplere de evet demeyin. Bunları öğretmek okulun işidir, ailenin değil. Bunun yanında davranışların değişimini de ilk olarak okuldan beklememek gerekir. Bir çocuğun ilk öğretmeni, anne- babasıdır. Evde verilmeyen davranışlar, okulda hemen verilemeyebilir. Davranış edinmek en uzun süreçlerden biridir. Örneğin kişisel bakım, saygı, empati gibi konular okuldan önce çocuğun hayatına girmiş olmalıdır.
2. Okul mu daha iyi karar verir, aile mi?
Okul algısı artık çok değişti, tabi bu doğru anlamda değişmedi malesef. Anne babaların çoğunluğu okulu, çocuklarını işten dönene kadar bıraktıkları, kendi özel durumlarına göre esneyebilen kreş tarzı kurumlar olarak görmeye başladı. Kurumlar da bunu ortadan kaldırmak için koyduğu kuralları açıkladıklarında ise veli tarafından kayıt tehdidiyle karşılaşıyor. İki taraf için de olumsuz bir durum. Bu iki taraf veli ve çocuktur. Bu durumda okul hiç bir şekilde zarar görmez. Giden öğrenci yerine başka öğrenci gelecektir fakat okulu değiştirilen öğrenci için arkadaşlarına, öğretmenine ve sisteme yeni bir uyum süreci başlar. Velinin ise bu süreçleri tekrar yaşaması gerekir.
Okullarda konulan kuralların mantığını anlamak gerekir. Güvenlikle ilgili kurallar aynı zamanda çocuğunuzun da güvenliği içindir.
Öğretmen görüşmeleriyle ilgili getirilen kısıtlamalar çocuklara ayrılacak vaktin başka konularda harcanmaması içindir yani yine çocuğunuz içindir.
Kayıtlarla ilgili, sınıf yerleştirmeleriyle ve öğretmen seçimiyle ilgili konular çocuğunuza yapılan tanıma çalışmalarına göre belirlenir. Sizin öğretmen seçimi müdahaleniz çocuğunuzun uygun olmayan bir sınıf profiline yerleşmesine neden olur.
3. Okul, çocuğu hayata hazırlar.
Hayat, evinizdeki gibi her şeyin çocuğunuza uygun hazırlanmış olduğu bir ortam değildir. Çocuğunuzun hayata uyum sağlama becerisi okuldaki kurallarla, sosyal çevresinde yaşadığı problemlerle, bunları çözmek için çabalamasıyla, iletişim becerisini kullanmasıyla gelişir. Çünkü bunların hepsi iş yaşamında da olacaktır. İş için kuralları olacak, iş arkadaşlarıyla iletişim kurması gerekecek, sosyal çevre edinmesi gerekecek vs. Okuldaki ortamına, yaşadığı sorunlara müdahale etmeniz ise çocuğunuzun işini kolaylaştırmaz, gelişimini yavaşlatır. Okulda yaşadıklarına sık sık müdahale ederseniz gelecekte de sizin desteğiniz olmadan ayakta kalamayacaktır. Hatta bir yetişkin olmasına rağmen sorunlarına sizlerin müdahale etmesini bekleyecektir.
4. Okul, çocuğun kendini tanıdığı yerdir.
Okulda birçok bilgi verilir fakat asıl amaç çocuğun kendini tanımasıdır. Yapabildiği, yapamadığı becerileri fark etmesidir. Farkındalığı arttıkça, kendi kararlarını vermesidir. Veli tarafından yapılan her müdahale; çocuğun kulübünü, hobilerini seçmek, ödevlerini yapmak, ödevlerini yapamadığında öğretmeniyle konuşmak, sınıfını değiştirmek, arkadaşlarıyla yaşadığı tartışmalara müdahale etmek… Hepsi ama hepsi çocuğunuzun kendini tanımasına engel olur, farkındalığa ulaşmasını engeller ve gelişimini yavaşlatır.
5. Okul, toplumun küçük bir birimidir.
Çocuk, okulda yaşadığı her ortamı bizzat gelecekte yaşayacaktır. Çocuk için okul, hayata hazırlık evresidir, hayat öncesi sınıfıdır.
Nasıl ki eşinizin iş ortamına , işle ilgili kararlarına saygı gösterip sadece takip ediyorsanız, çocuğunuz için de okul aynı şeydir ve müdahale etmemeniz gerekir.
Sevgiler