1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

Özel Okulların Pandemi ile İmtihanı

Özel Okulların Pandemi ile İmtihanı
0

Hepinizin malumu olduğu üzere dünyayı saran pandemi nedeni ile ülkemizde de değişik yaşlarda ve zaman dilimlerinde sokağa çıkma yasağı uygulanmakta ve bu zaman dilimlerinde iş yerleri kapalı bulunmaktadır. Bazı illerde seyahat yasağı uygulanmakta bazı durumlarda ülke geneli yasaklar bulunmaktadır. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü insanlarımız için de farklı yasaklar uygulanmaktadır. Bazı sektörler kısıtlamalarla faaliyete açılırken birçok sektör de faaliyete kapatılmıştır. Dolayısı ile sosyal anlamda yaşanan sıkıntılar ticari anlamda da zirve noktasına ulaşmaktadır. Bu durum elbette ilelebet sürecek bir durum değildir.

Yasak sürecinin en mağdur sektörlerinden biri şüphesiz eğitim sektörü olmuştur. Ciddi yatırımlarla faaliyetlerini sürdüren özel okul sektörü, bu yasaklardan en büyük yarayı almıştır. Ciddi oranda etkilenen bir diğer eğitim sektörü de kurs merkezleridir. Mart ayından bu yana büyük oranda kapalı olan eğitim kurumları hem içinde bulundukları yılın ücretlerini tahsil edememekte hem de gelecek yıla dönük kayıt kampanyalarını başlatamamaktadır. Her iki dönemden tahsilât kabiliyetini yitiren, özellikle sermayesi yetersiz olan kurumlar giderek iflasa sürüklenmektedir. Sıkıntı yaşayan diğer bir sektör de kuşkusuz sınav yayıncılığı ile iştigal eden yayıncılardır. Kısacası eğitim ve paydaşı olan sektörler adeta can çekişmektedir.

Yasaklara ve belirsizliklerle beraber piyasanın hali aşağıdaki gibi şekillenmiştir:

  • Okullarda ve kurslarda mart ayından bu yana ciddi anlamda öğrenci kaybı ve tahsilât güçlüğü söz konusudur.
  • Doların yukarı hareketi ile maliyetler artmış ve zararlar da bu oranda artmıştır.
  • Kurumlar kapalı olduğundan eğitim paydaşları stokları eritememiştir.
  • Okullarda yüz yüze eğitimle ilgili belirsizlik devam etmektedir.
  • Kurslarda yüz yüze eğitimle ilgili belirsizlik devam etmektedir.
  • Yayın bayilerinin bozulan ekonomik yapıları yayıncılara da yansımıştır.
  • Çok güçlü sermaye gereksinimi söz konusu olup sermayesi yetersiz kurumlar borç batağına veya kapanışa gitmiştir.
  • Bürokratik baskıların eğitim üzerinde etkisi her geçen gün artmaktadır.
  • Uzaktan eğitim sürecinin yoğunlaşması sonucunda “yüz yüze” eğitime olan ilgi azalmış, eğitimin asıl amacına olan algı değişmiştir. Rekabet ciddi oranda artmışken talep düşüktür.
  • Pandemi sonrası değişen piyasa koşulları ile yılların verdiği kurumsal deneyimler çatışmakta ve kurumlar giderek zayıflamaktadır.
  • Eğitim ve yayıncılıkta artan bireysel girişimcilik hareketlerinin kitlesel satışa etkisi büyük oranda olumsuz yansımaktadır.
  • Kurumların giderleri olduğu gibi devam etmektedir.
  • Kurumların ne zaman açılacağı belirsizdir. (Öngörüde bulunmak da zordur.)
  • Öğretmen anlaşmaları belirsizdir. Kısa çalışma ödeneği de bu anlamda ilaç olamamaktadır.
  • Markaların yüklediği ciddi kurumsal yükler vardır ve marka maliyetleri devam etmektedir. Ayrıca zincir markalar da ciddi tahsilât sorunu yaşamakta ve finans olarak zayıflamaktadır.
  • Hali hazırda eğitime devam eden kurumlar yeni başlayanlara/başlayacaklara göre daha yorgun ve enerjisi daha düşük kalmıştır.
  • Sermaye gücü iyice erimekte ve borç yükü artmaktadır. Kurumların öğrenci sıkıntısının yanında mevcut öğrencilerinden tahsilât sorunları da yaşamaktadır. Ödeme yükümlülüklerini yerine getiremeyen kurumlar, öğretmenler başta olmak üzere tüm paydaşlar bu sıkıntıdan nasibini almaktadır.
  • Velilerde ve öğrencilerde yüz yüze eğitime güven zayıflamıştır.
  • İnternet üzerinden -uzaktan- yapılan eğitimde beklenen katkı sağlanamamıştır.
  • Paydaşların hiçbirisi uzaktan eğitime inanmamaktadır, daha yorucu ve verimsiz bulmaktadır.

Tüm bu olumsuz etkilerin yanında olayın mali boyutlarını da görmek gerekiyor. Sadece özel okul bazında yapılan bu değerlendirme bir ipucu vermesi açısından önemlidir.

– 2019-2020 döneminde yaklaşık 1.468.000 öğrenci bulunmakta idi.
– 139.337 derslik bulunmakta ve bu derslikler yaklaşık olarak toplamda 8.350.000 m² kapalı alan tekabül etmektedir.
– Öğretmen sayısı yaklaşık 175.000’dir.

Ortalama aylık kira ve öğretmen maliyeti sadece bu verilerle 1 milyar TL’dir. Yaklaşık 8 aydır devam eden pandemi sürecinde bu maliyet 8 milyar TL olmuştur. Diğer giderlerle beraber sadece okulların bu dönem maliyeti 10 milyar TL’nin üzerindedir. Kurs ve yayın sektörü ile beraber bu rakam 2 kat daha artmaktadır. Tahminen okullarda %10 civarında öğrenci kaybı yaşandı, bu oranın kurslarda % 50’leri bulduğu düşünülmektedir. Devletin tüm pandemi sürecine dair ayırdığı kaynaktan eğitime düşen pay bu sıkıntıyı gidermekten çok ama çok uzaktır.

Böyle ciddi bir karmaşanın ve mali sıkıntının ortaya çıkmasının tek sebebi pandemi değil elbette.

Ciddi sorular var ortada ve bu sorulara göz atmakta fayda var:

Yaklaşık 15-20 milyar TL olan 8 aylık gideri sektör daha ne kadar taşıyabilecektir?

Virüsün tehlikeli olması kadar eğitimsizliğin tehlikeleri ne zaman konuşulacaktır?

Turizmdeki gelir kaybı hesap edildiği kadar eğitim sektörünün gelir kaybı hesap edilecek midir? Oteller okullardan daha mı önemlidir?

  • Tüm alanlara rahatlıkla gidebilen insanlar neden okula gidememektedir?
  • Okulları hangi bakanlık yönetmektedir?
  • 18 milyon öğrencinin hiçbir zaman telafi edilemeyecek eğitim kayıplarına daha ne kadar devam edilecektir?
  • “Bilim Kurulunun” yasak koyma ve istatistik açıklama kurulu gibi çalıştığı düşünüldüğünden aşı için kim çalışma yapacaktır?
  • Kademeli olarak eğitime başlanacağı duyurulmuşken neden eğitime ara verilmiştir?
  • Uzaktan eğitim reklamı ve çalışması yapıldığı kadar neden yüz yüze eğitim üzerinde çalışılmamaktadır
  • Devlet okullarındaki öğretmenlerin ek dersleri dâhil düşünülürken özel sektörde aynı meslektaşları asgari şartlarda bile haklarını almakta zorlanması hususunda hangi bakanlık çalışma yapacaktır?
  • 8.350.000 m² kapalı alana sahip özel okulların kiralarını kim ödeyecektir?
  • Devlet okullarında öğrenci pazarlama problemi bulunmamakla beraber özel okullar aynı öğrencileriyle tekrar ne zaman buluşabilecektir?
  • 13.000 okul, 5.000 civarı kurs ve onlarca yayıncı nasıl ayakta kalacak? Bunları kim düşünecektir?
  • Bürokrasi yazboz tahtasına dönen uygulamaları ile girişimcileri daha ne kadar uykusuz bırakacaktır
  • Herkesin uzaktan eğitimi başarısız bulduğu aşikâr iken neden bürokrasi ısrarla yatırıma devam etmekte ve bilerek bu tutumunu sürdürmektedir?

Cevaplanması gereken o kadar çok soru (sorun) var ki!..

Asıl önemli olan hususlar şunlardır:

  • Devletin sırtından yük alan,
  • İstihdam sağlayan,
  • Maliyetlerini kendi karşılayan,
  • Ciddi vergi ve prim ödeyen,
  • Başarılı iş üreten,
  • Devlete tasarruf sağlayan,

Performansı ile göz dolduran özel eğitim sektörünün hak ettiği muamele bu mudur?

“Eğitimde Reform” başlığının gündemde olduğu şu günlerde “reform” sanırım eğitimin uzaktan yapılmasıdır.

Yoksa birkaç ay daha böyle devam ederse “özel” diye bir sektör kalmayacak.

Son olarak tekrar etmekte fayda vardır. Okullar; otellerden, AVM’lerden ve sokaklardan daha güvenlidir.

Adem İRİÇ
adem_iric@hotmail.com

Facebook Yorumları

1975 Yılında Ordu'da doğdu. İlk, orta ve Lise Eğitimini Korgan ilçesinde tamamladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletmecilik ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi. 2005 yılında Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ünvanı aldı. 2013 yılında Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Pazarlama İletişimi Anabilim Dalında Tezli Yüksek Lisansını bitirdi. "Hizmet Pazarlaması Bağlamında Ortaöğretim Kurumlarında Eğitim Dışında Verilen Hizmetlerin Müşteri Memnuniyetine Etkisi Üzerine Bir Araştırma" başlıklı tezi kabul edilmiştir. İletişim alanında Doktora eğitimi devam etmektedir. 1995 yılında başladığı çalışma hayatı 1999 yılı itibarı ile Eğitim ve yayın sektöründe değişik kurumlarda orta ve üst düzey yöneticilikle devam etmiştir. Çalıştığı süre zarfında Muhasebe, Finans, İnsan Kaynakları, CRM, Pazarlama, Kurumsal İletişim, Marka iletişimi, Yatırım Yönetimi, Eğitim Yönetimi ve Denetimi, Yayıncılık, Franchısıng yönetimi alanlarında tecrübe sahibi olmuştur. Muhtelif Sivil Toplum Kuruluşlarında aktif çalışmaları bulunmaktadır. Evli 3 çocuk babasıdır.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.