Öğretmen Nasıl Davranmamalıdır?
- Düşünme köşesine gönderme
- Azarlama
- Nasihat etme
- Çocuğun yerine sorunu çözme
- Sevdiği bir şeyden men etme
- Etiketleme
- Bağırma
- Vurma…
Bir veli şöyle anlatıyor:
Oğlum, Özel ……….. Lisesine gidiyor. Daha iyi bir eğitim alması ve iyi bir insan olarak yetişmesi için ben ve annesi elimizden geleni yapıyoruz. Her anne baba gibi biz de büyük bir çaba koyuyoruz ortaya.
Dün okuldan arandım. Oğlumuzun okul kurallarına uygun davranmadığı söylendi. Teneffüs saatinde masa tenisini bağırarak oynuyorlarmış gençler. Müdür Yardımcısı bizim çocuğu suçlar bir üslupla konu hakkında bilgi verdi. Ben de akşam, oğlumla sohbet mahiyetinde bu konuyla ilgili olarak konuşmaya başladım. Bir de onun ağzından dinledim. Dinlerken çocuğumuzun, içini çeke çeke bana ve annesine anlattıkları bizi derinden üzdü.
Nöbetçi öğretmen gelmiş ve gençleri uyarmış. Sonra gençlerin ellerinden raketlerini almış. Çocuklar da sonrasında kendi aralarında bu anla ilgili konuşup eğlenirken, nöbetçi öğretmen çocukların peşinden gelip sınıfa girmiş ve “Siz benim taklidimi mi yapıyorsunuz?”demiş. Bizim çocukla bir arkadaşını sıkıştıran sözler söylemiş. Gençler de bu durumu hak etmediklerini ifade etmeye çalışmışlar. Bu sefer nöbetçi öğretmen “Sen adam mısın?”demiş bizim çocuğa. “Önce adam ol, sonra konuş!”demiş.
Daha bitmedi, dinlerken ağzım açık kaldı. Nasıl oluyor da bir eğitimci kontrolünü kaybediyor ve sokak jargonuyla ergen bir öğrenciye yaklaşıyor.
“Psikolojik sorunların var senin.”demiş. “Daha önce söyleyen olmadı mı?”demiş. Oğlum da “Yoo, ilk kez söyleyen sizsiniz.”demiş.
Çocuğum şu anda çok üzgün, kendini değersiz hissediyor. Öğretmen iyice kontrolden çıkıp “Seni disipline vereceğim.”demiş.
Bu ne kızgınlık! Kime bu kadar öfke? Bir gence mi?
Daha başka ne sorunları var bu insanın (öğretmenin) acaba? diye düşünmeye başlıyor insan.
Bir ergeni bu kadar denemek niye?
Ne yapmasını istiyorsun?
Karşılık vermesini mi, vermemesini mi?
Hadi çocuk cevap verseydi:
- Hasta olan sizsiniz!
- Ağızdan çıkan sözler, sahibine yakışır. deseydi neler olurdu acaba? …
Böyle atışmaları tabi ki tasvip etmiyoruz. Ancak biliyoruz ki onlar genç ve öğretmen olan, eğitimci olan ise bizleriz. Onaran, tamir eden kişileriz. Çocukların hayatlarında izler bırakanız. Taşı bile mücevhere dönüştürebilecek güç biz eğitimcilerin elinde.
Bir büyük olarak yapıcı olmalıyız. Veliyi de çocuğunu da kucaklamalıyız. Diyeceğimiz bir söz varsa veli ile görüşüp konuşmalıyız. Her zaman söylediğimiz gibi anne-baba-çocuk ve öğretmen birlikte iyileştirici formüller bulabiliriz. Hemen iletişime geçmeliyiz. Çocuğu tehdit etmeden önce düşünmeliyiz.
Çocuğuna söylediklerini babası annesi gelince de söyleyebilecek misiniz?
Eski sistemin , eski terbiyenin son kullanma tarihi çoktan geçti. Orası bir kurumsa hem de hatırı sayılır bir kurum; o halde sırf reklam verip billboardlara özlü sözler asmakla bu işi yapmamalısınız.
Dipnot: İşin mutfağını gözden geçirme zamanı gelmiş .