1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

Akademik Erteleme Nedenleri ve Ertelemeciliği Azaltma Yolları

Akademik Erteleme Nedenleri ve Ertelemeciliği Azaltma Yolları
0

Akademik erteleme, çocukluk çağından başlayarak genç yetişkinlikte de devam eden ve öğrencilerin performanslarını olumsuz etkileyen bir sorundur. Akademik erteleme davranışını somutlaştırmak için örnek vermek gerekirse: derslere çalışmayı geciktirme, ödevleri hazırlamayı son ana bırakma, projelerin teslim tarihini kaçırma vb. olarak belirtilebilir.

Erteleme davranışı kişiden kişiye değişen birçok farklı nedeni içinde barındırmaktadır. Yapılan araştırmalar incelendiğinde ertelemenin altında yatan nedenler olarak başarısızlık korkusu, mükemmeliyetçilik, mantık dışı korkular ve kişinin kendine yönelik eleştirileri gelmektedir. Kişi kendini yetersiz gördüğü bir dersin sınavına girip düşük not almaktansa hiç girmemeyi tercih edebilir veya o derse çalışma esnasında çözdüğü bir testten çıkacak yanlışları görmek istemeyip zamanını başka şeylere ayırabilir. Kişide var olan ya hep ya hiç kalıp yargısı da bu davranışı tetikleyen unsurlar arasındadır. Bir diğer etmen ise kişinin başarısız olacağına, düşük not alıp dalga konusu olacağına, okuldan atılacağına dair mantık dışı korkularıdır. Kişi bu korkulara odaklanmaktan şimdi yapması gerekenlere odaklanamaz ve kaçar. En son etmen ise zaten yapamam, başarısızım, anlamıyorum gibi kişinin kendine yönelik eleştirileridir. Akademik erteleme her ne kadar eğitsel bir konu olarak görülse de aslında nedenleri incelendiğinde kişisel-sosyal alanı da kapsamaktadır.

Ertelemeciliği bırakmak için birkaç yoldan bahsetmek gerekirse;

  • Erteleme bahanelerini bırakmak
  • Erteleme etkinliklerini durdurmak
  • Yararsız varsayımlara uymamak ve rahatsızlığa katlanmak.

Kişi özellikle gerçekçi olmayan taleplerini ve felaket tahminlerini tekrar gözden geçirmelidir. ‘Bu sınavda derece yapmalıyım’ düşüncesi yerine ‘Sınavın sonucunun ne olacağı sadece bana bağlı değil, bana bağlı olan kısım ders çalışmam sonucunda ne olacağını bilemem’ inancının getirilmesi gerekir. ‘Ne yaparsam yapayım kazanamayacağım’ düşüncesini ‘Elimde olanı yapmaya çalışmalıyım, bu da ders çalışmak, bu soruları yapma şansımı artırır dolayısıyla sınavı kazanma şansımı’ olarak çevirmesi gerekir. ‘Hiç hata yapmamalıyım eğer yaparsam değersizim’ demek yerine ‘Bu sınava çalıştım, ne kadar biliyorsam onu dikkatimi vererek yansıtmaya çalışayım, bu sınavı kazanamazsam beni değersiz biri yapmaz sadece sınava çalışma davranışımın yetersiz olduğunu gösterir’ diyebilmek işi ertelemenin önüne geçebileceği gibi zihni berraklaştırıp yapılacak işe odaklanma açısından son derece önem taşımaktadır.

Yukarıda da bahsedildiği gibi erteleme bahanelerini ve etkinliklerini bırakmanın yanında rahatsızlığa katlanmak da atılması gereken bir diğer adımdır. Kişi bedenindeki duyumların, etrafındaki seslerin, hissettiği duyguların öncelikle farkına varmalı ve ardından bir gözlemci gibi yargılamadan, olanla biten arasında bir mesafe koyarak sadece izlemeye çalışılmalıdır. Yaşantının sadece olduğu gibi olmasına izin verilirse, rahatsızlık hissi en kısa zamanda kişinin alanından çekip gidebilir. Ancak kişi direnmeyi, uğraşmayı seçerse rahatsızlık hissi uzun süre barınacak ve işin zamanında yapılmasına engel taşıyacaktır. Kişinin psikolojik sağlamlık düzeyi, olayları kabul edip izin verici tutumu büyük bir artı olarak geri dönecektir.

Ayrıca akademik ertelemenin önüne geçmek için hazzı erteleme üzerinde de çalışılmalıdır. Önce kişinin yapması gereken işi yapıp ardından zevk aldığı aktiviteye zaman ayırması günlük rutine uyarlanmalıdır. Akademik ertelemenin farkında olup kabul etmek ve bu gidişatı değiştirmek için ufak başlangıçlar motive edecektir. Öncelikle gerçekçi ve ufak hedefler konulup ivme kazanmanın sağlanması gerekir. Çalışmanın gerçekleşeceği zaman ve yer zihinde net bir şekilde belirlenmelidir. Başlama zamanı ve sürenin ne kadar olacağı da belirlenmeli bunun kolay hatırlanabilmesi içinse hatırlatıcı konulabilir.

Kişinin mantık dışı korkularını, kendine yönelik eleştirilerini, kalıp yargılarını ve zaman yönetimi konusundaki eksikliklerini fark etmesi değişim için ilk adım olacaktır. Bunun ardından ise kendine en iyi gelen planlamaları yaparak zamanı etkin kullanması mümkün olacaktır.

Psikolojik Danışman Ceren UĞURLU

Facebook Yorumları

İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.