Yapılan araştırmalar Üstün Zekâlı çocukların bazılarının belirli alanlarda üstün başarı, diğer alanlarda ise düşük başarı gösterdiklerini ortaya koymaktadır.
Bir anne olarak 9 ay karnınızda taşıdığınız, kucağınıza ilk verildiğinde kendinizi dünyanın en mutlu insanı olarak hissettiğiniz, bir baba olarak minik ellerini size uzatan ve ışıldayan dünyanın en güzel gözleriyle karşı karşıya geldiğiniz o andan sonra çocuğunuz büyümeye başladıkça, birçok anne baba gibi siz de, onun her aşaması özel olan büyüme ve gelişim sürecinde birçok özelliğini gözlemleme fırsatı buldunuz. Zaman zaman övünerek, bu farklıları sergilemesini istediğiniz de oldu. Benim oğlum/kızım ne kadar akıllı, inanılmaz bir hafızası, büyük bir kelime hazinesi var dediğiniz zamanlar da. Hatta yakın çevrenizdekiler tarafından çok küçük yaşlardaki mantıksal konuşmaları dikkat çekiciydi.
Çocuğunuzun büyük bir hayal dünyasının ve doğal bir merakının olması ve mantıklı ilişkiler kurabilme özellikleri sergilemesi, bazen bir endişeye dönüştü. Sorduğu sorularla sizi çok zorladığı da oldu. İlgi duyduğu bir konuya olan düşkünlüğü ve yoğunluğu, hatta bu konudan başka bir şeyi gözünün görmediği zamanlar da. Yıllar boyunca tarih, hayvanlar, arkeoloji, mitoloji gibi konulara sabitlendiğini, belgeseller izlediğini ve bunlarla ilgili fantastik romanlar okuduğunu izlediniz.
Genellikle, yürüme, konuşma, okuma, yazma gibi becerilerde yaşıtlarına göre gelişimleri hızlı olan üstün zekâlı çocukların ilerleyen zamanlardaki olası başarılarını düşünmek heyecan vericidir. Üstün zekâlı çocukların oldukça kırılgan olduklarını ve tüm çocuklar gibi onların da sorunlarının olacağını bilmek önemlidir. Siz de onun bu farklılıklarından dolayı araştırmalar yapmaya başladınız. Üstün zekâlı olabileceği yönündeki düşüncelerinizi akademik yayınlarla desteklediniz.
Peki, üstün yetenekli olduğunu düşündüğünüz çocuğunuzu bebeklik döneminde farklı kılan bu erken belirtiler nelerdi?
- Yaşıtlarına göre daha az uyuyordu, erken ve kapsamlı dil gelişimi vardı.
- Gürültü ve duygulara yoğun tepki veriyordu.
- İletişim becerisi dikkat çekiciydi. (Bakıcısını çok kolay kabullenmesi ve gülümsemesi gibi)
- Dikkat süresi uzundu ve sıra dışı bir belleğe sahipti.
- Yüksek aktivite düzeyi (Aşırı duyarlı sinir sistemine sahip olmaları normal yaşıtlarına oranla daha fazla hareketli olmalarına yol açabilmektedir.)
- Kitaplara olan hayranlığı, öğrenmeden zevk alması ve öğrenme düzeyinin hızlı olması
- Meraklı olması, kapsamlı bir hayal dünyasının olması
- Mükemmel anlamda mizah yeteneği
- Soyut düşünme ve problem çözme becerileri
- Duyarlılığı ve şefkatli olması
- Battaniyelerini üstlerinden atma, giyim eşyalarındaki markalardan, iç çamaşırlarındaki etiketlerden, altlarının ıslanmasından rahatsız olma, gürültüye yoğun tepki gösterme şeklinde ifade bulan aşırı duyusal tepkiler göstermeleri
Her gelişim döneminde akranlarına göre farklı olduğunu hissettiğiniz yavrunuz üstün yetenekli olabilir mi? Yaptığınız araştırmalar ve uzman görüşleri sonucunda çocuğunuza zekâ testi yaptırmaya karar verdiniz. Rehberlik araştırma merkezleri veya hastanelerin psikiyatri bölümlerinde zekâ testi yapıldığını öğrendiniz. Yapılan test sonucunda çocuğunuzun üstün yetenekli olduğu tespit edildi. Bir ebeveyn olarak üstün yetenekliler ile ilgili birçok kaynakta yayınlanan kontrol listelerine baktığınızda, bu test yapılmadan önce de bazı belirtiler olduğunu gözlemlemişsinizdir.
Üstün yetenekli etiketinin sizi çok tedirgin ettiği ve gerildiğiniz zamanlar da olmuştur. Bu süreçte üstün yetenekli olan çocuğunuzun bu yeteneklerini ortaya koyabilmesi ve geliştirilmesi için çaba harcarken akademik anlamda sınıfındaki, apartmandaki komşu çocuklarla bir yarış içerisine girmesi ve akademik başarı testlerindeki başarılarının her zaman karşılaştırılması sizi çok yıpratmış olabilir. Bir yandan çocuğunuzun potansiyel yetenek alanlarına yönelik çalışmalar içinde olması, öte yandan akademik anlamdaki çevrenin beklentisi yıpratıcı olabilmektedir.
Üstün Yetenekli Çocukların Eğitimi
Anne-babalar, çocuklarının gelişimine katkıda bulunmak için her şeyi öğrenmek isteyebilirler. Onların çocuk olduğunu her zaman hatırlayarak, duygusal ve hassas olduklarının farkında olmalıdırlar. Belki de ebeveyn olarak üstün yetenekli çocuğumuzun diğer çocuklar gibi çocuk olduğunu, farklı yetenek alanlarında daha şanslı olduklarını ve üstün yeteneğin birçok belirtisinin bulunabileceğini kabul ederek başlayabiliriz.
Marland Raporu’nda üstün yetenekliler “Kendilerine ve topluma kazandırılmaları için sıradan okul programı tarafından sunulanların dışında, farklılaştırılmış eğitim programları ve/veya hizmetlerine ihtiyaç duyan çocuklardır” şeklinde tanımlanmaktadır. Üstün yeteneklilik tanımlarının çoğunda üstün zekâya atıfta bulunulmakla birlikte, anne baba olarak zekâ ve onun nasıl ölçüleceği hakkında pek çok farklı görüş bulunduğunu da bilmeniz gerekmektedir.
Günümüzde “üstün yetenek eşittir yüksek zekâ” anlayışla testlere dayalı tanılama yapıyoruz ve genelde zihinsel üstün yeteneği göz önüne alıyoruz. Zekâ ve yetenek kavramları günlük hayatta genellikle birbirinin yerine kullanılıyor ve birçok farklı kaynakta farklı görüşler belirtiliyor. “Zekâ/yetenek” ve “üstün zekâ/üstün yetenek” kavramları birbirinin yerine kullanılmakla kalmayıp bazı anne babalar ve öğretmenlerde yüksek beklentiye de dönüşüyor. Bu, üstün zekâlı/yetenekli çocukların her an olağanüstü bir performans göstereceği, sahip oldukları yetenek sayesinde proje hazırlayacak küçük mucitler olduğu ve her alanda başarı göstereceği gibi yanılgıları da beraberinde getiriyor.
Değişik kaynaklarda; yetenek, bir kimsenin bir şeyi anlama ve yapabilme kapasitesi, belirli alanlarda potansiyel iş yapabilme gücü olarak tanımlanmakta ve zekânın çeşitli alanlardaki yansıması olarak da görülebileceği belirtilmektedir. Günümüzde zekânın birbiriyle ilişkili ya da ilişkisiz birçok yetenekten oluştuğu kabul edilmektedir.
Yapılan araştırmalar üstün zekâlı çocukların bazılarının belirli alanlarda üstün başarı, diğer alanlarda ise düşük başarı gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Televizyon dizilerinde ve filmlerde olağanüstü yetenekler sergileyen karakterleri hayranlıkla izleyip, üstün yetenekli çocuklarımızın da her alanda olağanüstü performans göstermesini beklemek ne kadar gerçekçi olabilir?
Ülkemizde üstün yeteneklilerin eğitimi konusunda önemli çalışmalar yapmış ve bu alanda birçok yayını bulunan Prof. Dr. Ayşegül Ataman herhangi türden bir ölçüm yapılmadan da bir çocuğun kabataslak yeteneği hakkında bir şeyler söylenebileceğini belirtiyor:
– Çocuk üç yaşındayken temel dört işlemi yapabiliyorsa, dört yaşından önce kendiliğinden okumaya başladıysa, bu çocuğun üstün zekâlı olduğunu söyleyebiliriz.
– Üç yaşında her türlü müzik aletini çalabilen ya da olağanüstü resim yapabilen bir çocukta da olağanüstü müzik ve resim yeteneği bulunduğu apaçık ortadadır.
Mehmet Duran Öznacar
Ömerli Bahçeşehir Koleji Kampüs Müdürü
Kaynak:
Bildiren, A., Üstün Yetenekli Çocuklar, 2011, Anne Babalar ve Eğitimciler İçin Yol Gösterici Bir Kılavuz, Doğan Kitap, İstanbul
ÖznacarM.D.&Bildiren A., 2012.Üstün Zekalı Çocukların Eğitimi ve Eğitsel Bilim Etkinlikleri, Anı Yayıncılık, Ankara
Tuncay N.&Öznacar M.D., 2014. Sanal Düşler ve Özel Gerçekler, Özel Eğitim Gerektiren Bireyşer ve Uzaktan Eğitim, Anı Yayıncılık, Ankara
Tuncay N.&Öznacar M.D., 2014. Sanal Düşler ve Özel Gerçekler, Özel Eğitim Gerektiren Bireyşer ve Uzaktan Eğitim, Anı Yayıncılık, Ankara