Teknoloji nedir denildiğinde karşımıza ilk olarak; insanların ihtiyaçlarına yönelik yardımcı araç ve gereçlerin yapılıp üretilmesi için gerekli olan yetenek – bilgi cevabı çıkmaktadır. Teknolojinin ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz bilmesine ama teknoloji nedir diye sorulsa vereceğimiz yanıtın ne kadar doğru olacağından pek emin değilim. Sonuçta; teknoloji hayatımızın her alanında faydalandığımız bir şey ama iş kelimenin tanımına gelince, diğer pek çok sözcükte olduğu gibi bunda da net bir yanıt veremeyebiliriz.
Örneğin; ilk teknolojik gelişmenin ne olduğunu, bu kavramın hayatımıza ne zaman girdiğini, önemini, avantajlarını ve dezavantajlarını… Evet, tüm bunlardan detaylıca konuşacağımız aşağıdaki yazıda teknoloji nedir sorusu ile başlayacak ve az önce bahsettiğim hususlar üzerinde bir bir duracağız.
Tehnikos ustalık, teknik bilgi gibi anlamlara gelirken, logiaise sanat, bilim, yetenek gibi anlamlara gelmektedir. Teknoloji birçok alanda işimize yarar. Teknoloji ev, iş, sağlık, eğitim, sosyallikte ve birçok alanda bize yardımcı olur. Yani teknolojinin çok yararı var. Ama bunların yanında zararı da oldukça fazla.
Fiziksel anlamda; ekranlar nedeniyle gözler ile ilgili olarak sıkıntılar yaşanabiliyor. Peki bu problemler neden ortaya çıkar? bunların temelinde göz kırpma bulunur. Normalde sağlıklı bir insan 1 dakikada 25 kere göz kırpar. Peki bu kırpma olmazsa ne olur? gözyaşı salgılanmaz ve saydam tabaka kurur. Yani kornea tabakası kurur. Gözlerin içi temizlenmez, göz kapağı dinlenmez ve gözler gözyaşı ile beslenmez. Korneada düzgün yüzey oluşmaz dolayısıyla görmede bulanıklık oluşur. Ekrana dikkatli baktığımız zaman göz kırpma sayımız 5’lere kadar düşmektedir. Her göz kırpma beyin için dinlenmedir. Japonların yaptığı çalışmaya göre günde 30 bin kez beyin dinlenir. Yani gözlerimiz bir günde 30 bin kez göz kırpar.
Hareketsiz kalan çocuklarda yetersiz beden gelişimi görülür. Okul öncesi için hareket çok önemlidir. Sağlıklı çocuk neşeli mutlu hareketli ve oyun oynayan çocuktur. Benzer sorunlar yetişkinlerde de görülür.
Elektromanyetik alanlar hızla sağlığı bozuyor. Özellikle çocuklar üzerinde etkili. Çocuklarda kafatası daha farklıdır. Beyin iletkenleri daha fazladır. Beyin kimyası bozulur. Bu hassasiyet zamanla lösemi gibi rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Beyin kimyası bozulur.
Sağlıklı çocuk hareket eden çocuktur. Çocuk enerjisini boşaltamadıkça merak eder. Bunun için alan olmadığı zaman ekranın karşısında akan görüntüler dikkatini çeker. Bunları izlemeye çalışan beyin çocukların hiperaktivite olmasına neden olur. Çocukların merakına keşfine izin vermeli bir alana yoğunlaştırmamalıyız. Çocukların sıkılmasına sıkıldıkça merak duymasına araştırma içine girmesine izin vermeli beklemeliyiz. Eğer her an her şeyi önlerine sunarak olumlu sonuçlar elde edemeyiz. Çocukların kendi kendilerine ulaşmalarına sadece rehberlik etmeliyiz.
Otizm ilk 6 ay tv izleyen bebeklerde çok sık görülür. Otizm görülmese bile ekrana maruz kalan çocuklarda otizm belirtileri çok fazla görülür. Aşırı kullanımın beyinde oluşturduğu zararın kokain zararıyla aynı olduğu kanıtlanmıştır.. Geç konuşma, geç yürüme, gecikmiş tepkiler…
Sosyal medya kötüye kullanımda sanal mutluluklar yaratır. Real dünyadan uzaklaştırır. Büyüleyici ve çekici hale gelir bu durumda bağımlılıklara neden olur.
Yetişkinlerde görülen fomo, sürekli sosyal medya hesabı kontrol etme dürtüsüdür. Nedeni ise gelişmeleri kaçırma korkusudur. Depresyon, kaygı sorunları, düşük özsaygı, anı yakalama, anda kalma, uyku sorunları gibi problemler nedenlerinden birkaçıdır.
Öz değerimiz gidiyor. Başkalarının bize verdiği değer kendi değerimiz oluyor. İçsel mutluluk yok, hep karşıdan değer görmeyi bekliyoruz…!
http://montessoriegitmeni.blogspot.com/2018/11/cocuk-ve-bilincli-teknoloji-kullanm.html
