İngilizce öğrenimine dair düzenlemeler devam ederken 2019 yılında ortaya çıkan sonuçlar, özellikle ilkokul sınıfları için iki ümit verici modele işaret etmiştir. Öğrencilerin hem İngilizce hem de başka bir dilde öğrendiği çift dilli eğitim ve bir içerik alanı öğretmeni ile İngilizce dil geliştirme öğretmeninin aynı sınıfta yan yana çalışarak İngilizce öğrencilerinin sınıf düzeyinde akademik içerik (dil paketi) ve kelime bilgisine maruz kalmasını sağladığı bütünleşik ve iş birlikçi bir model olarak tanımlanmaktadır.
Yeni bir modele uyum sağlamak için bazı lojistiğe dair engellerle karşılaşmışlar. Bu engeller değişen programlar, sınıfları nitelikli İngilizce dil geliştirme öğretmenleriyle ve içerik alanı öğretmenleriyle doldurmak ve tüm personeli İngilizce öğrenenlerin İngilizce öğrenmesine yardımcı olma konusunda paylaşılan sorumluluğa dahil etmektir. Ancak İngilizce eğitimi alan insanları geride tutan bazı faktörleri ele alabilmişlerdir.
Yapılan analizler incelendiğinde; Beaverton’da, lisede İngilizce öğrenen sınıfını koruyan öğrenciler bazı seçmeli derslerden ve temel derslerden yoksun olmuştu. Corvallis’te 10 yıl öncesinde, Latin öğrencilerin yarısı (çoğu İngilizce öğrenen insanlarda dahil olmak üzere) zamanında mezun olmamaktaydı. İl olarak farklı bir bölgeyi örnek gösterdiğimizde Portland’ın dışında bulunan Beaverton bölgesinde çok dilli programlar için il öğreniminin İngilizce dil geliştirme döneminde günün yalnızca bir saatinde gerçekleşemeyeceği bilinmektedir. Öğrencilerin tüm günü boyunca desteklenmesi gerekmekte, bu yüzden şu anda çok fazla çabanın olması gerektiği belirtilmektedir. Rolleri netleştirmek, insanların anlamalarına ve kapasite oluşturmalarına yardımcı olmak, böylece sadece ELD öğretmeni değil, tüm öğretmenler dil gelişimini destekleyebilmektedir.
İngilizce öğrenenlerin nüfusu ülke çapında artmaya devam ederken, Corvallis ve Beaverton gibi Oregon bölgeleri, İngilizce öğrenenlerin akademik içerik aracılığıyla İngilizce öğrenmelerine yardımcı olmak için işbirlikçi modelin nasıl kullanılacağına dair bir örnek çalışma sunmaktadır. Bu çalışma dil öğreniminde işbirliğine dair yapılan faaliyetlerin etkinliğini de göstermiştir.
ENTEGRE, İŞBİRLİKÇİ MODELLER FARKLI BİÇİMLER ALMAKTADIR
Bütünleşik, işbirlikçi model genel olarak iki farklı biçimde karşımıza çıkmaktadır: Ortak öğretim ve rehberliktir. İşbirliğine dayalı ortak öğretim modelinde, İngilizce öğrenenler sosyal bilgiler gibi bir lise dersini İngilizce öğrenmeyen akranlarıyla birlikte almaktadır. Sınıftaki İngilizce öğrenenler İngilizce dil yeterliliklerinde hemen hemen aynı seviyededir, ancak onları sınıfta gerçekten farklı kılan hiçbir şey yoktur. Özel eğitim için sınıftan çıkarılmazlar veya farklı bir müfredat verilmemektedir.
İngilizce öğretimi ve öğrenimine dair (ELT) kaynaklarındaki yeni eğilimler hakkında ancak takip eden eğilimlerin hiçbiri kesin olarak söylemek gerekirse yeni olmamaktadır.
Dil öğreniminin işbirlikçi model ile sağlanmasında birçok araştırma ve deney yapılmıştır. Örneğin, 1885 yılında Uzman Hermann Ebbinghaus ne kadar çabuk unutacağımızı ölçmek için tasarlanmış bir deney yapmıştır. Deneyde yeni bilgiler desteklenmediği sürece insanların öğrendiklerini hızlı bir şekilde unuttuklarını keşfetmiştir. 1930’lu yıllarda diğer araştırmacılar bunu, yeni bilgileri ne sıklıkta güçlendirilmesi gerektiğine bakarak bunu takip etmişler ve bilgiyi her iki günde bir, daha sonra her dört günde bir ve sonrasında da her sekiz günde bir vb. tekrar etmenin en etkili olduğunu bulmuşlardır.
Bu yüzden, uzun bir süre aralıklı tekrarlamayı biliyoruz, ancak çok fazla kelimeyi içerdiğinden uygulanması zor görünmektedir. Ancak, bu bir dil öğrenim bilgisayar programının veya uygulamanın zekice yapabileceği bir şeydir. Ve bu, aralıklı tekrarlama ilkelerini kullanan dil öğrenme uygulamalarının artmasına sebep olmuştur.
Dijitalleşme Sürecinde İngilizce Eğitimi
Dijitalleşmenin ELT kaynaklarını etkilemesinin bir başka yolu da öğrencileri dış dünyayla bağdaştırmasıdır. Günümüzde öğrenciler, inanılmaz miktarda İngilizce dil materyaline çevrimiçi olarak erişebiliyorlar. Ancak bu açıkça faydalı olsa da, biraz da zor olabilir. Öğrenciler her zaman en uygun materyal için nereye gideceklerini bilmiyorlar. Öğretmenler için, materyalleri bulmak, seçmek ve hazırlamak için gereken süre sınırsız olabilmektedir.
Eğitimciler, yıllar önce imkansız olarak görülecek şekillerde materyaller ve içerikler geliştirmeye başlamışlardır. Neredeyse her öğrenci artık cebinde güçlü bir mini bilgisayar, video kamera ve cep telefonu bulunduruyor ve öğretmenler bu teknolojiyi sınıfta İngilizce öğrenmek için kullanmanın yeni yollarını bulmakta ve bu dijital materyaller ile dil gelişimini bireysel bir şekilde sağlamaktadır. Web araçları ve otantik materyallere çevrimiçi olarak benzeri görülmemiş dil öğrenimine erişim, öğretmenlerin öğrencilerin özel ihtiyaçlarına ve ilgi alanlarına göre uyarlanmış kurs paketleri meydana getirebilecekleri düşünülmektedir.
Sınıf ikliminde dil kapsamında yaratıcılık çok önemlidir. Ken Robinson’ın bir söyleşide yer alan konuşmasında, kesin olarak yaratıcılığı, öğretim ve materyal tasarımında ön plana çıkardığını ifade etmiştir. Yaratıcılığı ön planda tutan kimi kesim ELT öğretmeni ve sınıfta yaratıcılığı teşvik etmeye adanmış materyal yazarlarından meydana geldiği görülmüştür.
Dil öğreniminde keşfetmek ve yaratıcılık yeni bir bakış açısıyla görmekle ilgilidir. 21. yüzyıl becerileri. Bazı insanlar, asrın başından beri 21. yüzyıl becerilerinden bahsettiği için bunun da yeni olmadığını söyleyebilirler. Ancak, fikrin hala gelişmekte olduğunu düşünüyorum, çünkü herkes 21. yüzyıl becerilerinde ne demek istediğimizi tam olarak kabul etmiyor. Genellikle, bugünün dünyasında özel öneme sahip olduğu düşünülen becerilere atıfta bulunmak için kullanılır. Örneğin, eleştirel düşünme, problem çözme ve işbirliği.
Bunu akılda tutarak, tıpkı dili öğrettiği gibi bu tür becerileri de öğreten daha fazla materyal görüyoruz. Oxford Discover, 21. Yüzyıl becerilerine (eleştirel düşünme, iletişim, işbirliği ve yaratıcılık) dayanan bir kitap serisidir. Bu beş eğilimin hiçbiri tamamen yeni olmasa da, son derece heyecan verici. ELT kaynak yaratıcıları sadece yıllık aynı eski ürünleri üretmemektedir.
Zihinsel Sınıflandırma Öğretim ve Öğrenim Tekniği
Zihin haritalama tekniği olarak adlandırılan bu teknikte zihinsel sınıflandırma ile oluşan veri tabanı, akıl – mantık yürütme işlevlerinin İngilizce öğreniminde farklı aşamalarda birlikte kullanımı ile meydana gelmektedir.
İngilizce öğreniminde zihnin işlevlerini geliştirmek açısından bilindik çalışma prensibini periyodik açıdan geliştirmek, zihnin işlevsel gücünü en üst seviyeye taşımaktır. Böylelikle zihinde resim olarak canlanan izlenimler ve görselliğe dayalı algılar kesilmeden kelimelerin temel manasından sonraki anlam veya anlamlarına geçişi gösterebilmektedir.
Aynı zamanda bu teknik, İngilizce öğrenen insanların kelime defteri ve İngilizce sözlüğe olan ihtiyacını en az seviyeye indirmek için dil öğreniminde belli başlı aşamalardan sonra kullanılan ve süreklilik sağlayan tüm yardımcı kaynaklardan vazgeçilmesini, bir sözcüğün anlamını sözlüğe bakılma evresi olduğunu, zihinde yeni bir sözcüğün anlamını öğrendiği zaman hemen ezber yapıp kabullenmediği, kabul edilmesi için hafızaya ilk başta tanıtma ve anlama fırsatı verilerek onu canlandırmasının ve resimleştirmesinin beklenmesi amacını, benzer olarak Türkçe dilimizde olduğu gibi İngilizce öğreniminde de hafıza hazinemizi canlandırma işlevimizin geliştirmenin zemin olduğu bilinmektedir.
YDS, YÖKDİL ve e-YDS gibi sınavlara çalışılırken bir takım sorunlarla karşılaşırken zihin işlemleri devreye girmektedir. İngilizce öğrenin kişinin ileri seviye edebi okumalar yaparken ancak karşılaşabileceği sözcükleri hafıza, sık tekrarlanan sözcükleri benzer gruba aldığı ve bu durumun hafıza ölçme ve değerlendirme işlevine fayda sağlamayıp tam tersine İngilizce dil öğrenimini olumsuz etkileyen bir süreç olduğu ifade edilmektedir.
KELİME HAFIZASI VE DİL ÖĞRENİMİNDE EĞİTİMCİ VE ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ
Eğitimcinin bilmediği sözcükler bazen 3.seviye ve 4.seviyedeki sözcükler olarak nitelendirilmektedir. Hafıza tekniğine göre dil öğrencisi, eğitimcinin bilemediği & unuttuğu sözcüklerin aslında doğal bir şekilde genellikle nadir sözcüklerden meydana geldiğini bileceğinden hem kelimeleri zihnine işlemekten telaş duymayacak hem de eğitimcinin bildiği ve bilmediği kelime konusunda eğitici olduğunu bilerek dil öğrenimi sürecini takip edecektir.
Hafıza tekniği ile bilmediği kelimelerden aslında bir kavram haritası çıkarabilecektir. Zihin haritalama tekniği ile dil çalışan öğrencinin amacı, yabancı dili sayısal bir şekilde öğrenmek değil, dış ilişkiler olarak diğer kültürel iklimi merak etmesi olacaktır. Böylelikle anadil ile meydana getirilen temel zihni dünyanın yanına yeni bir hafıza dünyası oluşturulacaktır. Bu zihinde her zaman toplumsal zeka dikkate alınmıştır. Bu tekniğin zemininde İngilizce dilinin gelişime dönük işlemler, sözcük ve sözcük öbekleri içerisinde anlam geliştirme ve betimleme yapma kabiliyetini ortaya çıkarma ve reading olarak yapılan metinleri, dinlenen (listening) parçalar üzerinde inceleme yapma temeline dayanmaktadır.
İngilizce Akıcılığı için Zihin Haritalarını Kullanmak
- Bir Öğrenme Zihin Haritası Oluşturmak: Merkezi Bir Fikir Meydana Getirmek
- Bir kağıt parçasının veya dijital bir aracın orta zeminine temel konuyu tematik olarak ele alıp yazmak
- Ana fikirleri veya temaları temsil etmek için temel merkezden gelen dallar çizilmesi gerekmektedir.
- Daha spesifik ayrıntılar için başka alt dallar da eklenebilmektedir.
- Daha iyi ezberlemek ve anlamak için renkler, resimler ve semboller kullanmak önem arz etmektedir. Bu faaliyet beynimizin fikirleri organize etmesine ve daha etkili bir şekilde hatırlamasına fayda sağlayacaktır.Kelime Hazinesini Genişletmek için Zihin HaritalarıÖğrenme yolculuğunuzdan bir kelime veya cümle alın ve haritanızın merkezine yerleştirin. İlgili sözcükleri veya ifadeleri düşünün ve dallar oluşturmaya başlayın. Bu yöntem, yeni kelimeleri daha geniş bir ilgili terimler ağı içinde iletişimi kurarak hafıza gücünü arttırmaktadır. Zihin haritaları, İngilizce dilini karakterize eden karmaşık yapıları ve kuralları açıklamaya yardımcı olabilir. Dil Bilgisi kurallarını anlaşılabilir parçalara ayırmak için bir zihin haritası kullanılması önem arz etmektedir.
Dil telaffuz, İngilizcede akıcı olmanın önünde önemli bir engel olabilmektedir. Zihin haritaları, ses ve vurgu tonlamasını not etmemize ve görselleştirmemize fayda sağlayarak telaffuz becerilerimizi geliştirmemize yardımcı olan önemli bir etmendir.
- Sonuç Olarak;Kelime hazinesini artırmaktan dil bilgisi özelliklerini basitleştirmeye kadar, zihin haritaları İngilizce öğrenimi için kapsamlı bir araçtır. İngilizce dilinin karmaşıklığını kavramak için yapılandırılmış ancak esnek bir yol sağlarlar. Ancak bu, zihin haritalarının yardımcı olabileceği yalnızca bir konudur. Zihin haritaları ayrıca not alma, beyin fırtınası yapma ve hatta bir taslak geliştirme konusunda da yardımcı olabilir. Dolayısıyla, istekli bir şekilde İngilizce öğrenen kişi için zihin haritası başarıya giden yol krokisi olabilmektedir. Zihin krokisinin gücünü bilinmesinin ve İngilizce akıcılığının yükselişine fayda sağladığına inancın olması gerekmektedir.
Sefa SEZER
English Teacher / İngilizce Öğretmeni