Evde sinema keyfi, kış mevsimine daha çok yakışan bir etkinlik olsa da film izlemeyi sevenlerin yaz mevsiminde de vazgeçemediği bir etkinliktir. Aşağıda öğretmenlerin yaz tatilinde izleyerek duyuşsal farkındalıklarını geliştirebilecekleri 5 kült film önerisi bulunmaktadır. Bu filmleri izlemiş öğretmenlerin bile aynı filmleri tekrar izleyerek filmlerden yaptıkları çıkarımlar ile ilgili mesleki özeleştiri yapmalarının kendilerine üst düzeyde fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Şimdiden iyi seyirler…
- 3 IDIOTS
3 Idiots, 3 öğrencinin Hindistan’daki en iyi mühendislik okuluna başladıktan sonra, mevcut eğitim sistemine karşı yaptıkları mücadeleyi konu almaktadır. Ranço karakterindeki Aamir Khan’ın başrol oynadığı film, dram ve komediyi iç içe geçirmekle kalmamış; kullandığı hicv dili ile birçok eğitimci ve eğitim yöneticisinin özeleştiri yaparak içinde bulundukları eğitim sistemini değiştirmek ve geliştirmek adına çaba göstermesi sağlamıştır. 3 Idiots, ilk ve ortaöğretim kurumlarında ders aracı olarak kullanılabilecek nitelikte eğitici bir film etkisi de taşımaktadır.
Filmde öğrencilerin içinde bulundukları eğitim sisteminin sorgulatmayan, sadece ezberleten ve daima bir yarış üzerine kurulu olduğuna değinilmektedir. Filmin ana teması, herkesin en iyi olmaya çabaladığı bir okulda sistemi değiştirmeye çalışan bir öğrenci ve en yakın iki arkadaşının bu yarış sisteminin karşısında yaptıkları ile hayallerinin peşlerinden koşmaları ve çevresindeki insanların fikirlerine değil kendi yapmak ve olmak istediklerine önem vererek bu yolda mücadele vermeleridir. Aamir Khan filmde en yakın 2 arkadaşına da rehberlik etmekte, onların da gerçekten olmak istedikleri şeyi olmalarını sağlamada yardımcı olmaktadır.
- LIKE STARS ON EARTH
Ishaan Awaska, Yerdeki Yıldızlar filminin başrol oyuncusudur ve aldığı düşük notlarla okulda sorunlu bir çocuk olarak bilindiğini daha ilk sahnelerde seyirciye hissettirmektedir. Okulundan, komşularından ve arkadaşlarından sürekli yaramazlık şikayetleri gelen Ishaan, babasını oldukça çok kızdırır ve ceza olarak kendini yatılı bir okulda bulur. Evinden oldukça zor ayrılan Ishaan ailesini çok özlese de onu terk ettikleri için onlara kızgındır ve yaşadığı tüm içsel çatışmalara rağmen güçlü olmak adına savaş vermeye karar verir ancak resim öğretmeninin, hayal gücüne karşı gösterdiği sert tavır Ishaan’a yenilgiye uğramış hissettirir.
Resim öğretmeninin Yeni Zelanda’ya tayin edilmesiyle birlikte Ishaan için yeni bir dönem başlamıştır. Sınıfa girdiği andan itibaren farklılığı ile tüm öğrencilerin gönlünde taht kuran vekil öğretmen, neşesi ve özgür yaşam felsefesi ile öğrencilerine rehber olur. Ishaan uzun bir süre tepki vermese de sonunda öğretmenine güvenir ve öğrencisinden aldığı güven ile sorunun çözümüne odaklanan öğretmen sonunda Ishaan’ın “Disleksi” olduğunu keşfeder.
Empati yeteneğinin öğretmenlik mesleğinde ne kadar önemli olduğunu ve sorunlara anlayışla yaklaşınca işlerin nasıl hızlı düzelebileceğini gözler önüne seren film; tüm öğretmenlere, öğrencilerine özel olduklarını hissettirmeleri ve onlara ihtiyaç duydukları özgürlüğü vermeleri gerektiğini göstermektedir.
- BLACK
Film, bebeklikten itibaren görme ve duyma yetisini yitirmiş bir kızın, öğretmeni ve bilginin gücü sayesinde hayata tutunmasını oldukça dramatik bir şekilde ele almaktadır. Michelle’in ailesi onu asla normal davranamayacak ve eğitilemeyecek bir birey olarak görür ve ona öyle davranır. Sonunda, sebep olduğu olumsuz durumlardan dolayı babası Michelle’yi zihinsel engeller için bir özel okula göndermeye karar verir ancak annesinin direnişleri sayesinde bu fikrinden bir süreliğine vazgeçer ve Michelle için özel bir öğretmen bulunur. Bu tür çocukları eğitmekte ün salmış Debraj öğretmen eve davet edilir ve küçük kızın hayatı bu andan itibaren değişir.
Debraj, Michelle’ e ilk sözcükleri öğretmeye başlar ancak uyguladığı farklı öğretim teknikleri aile tarafından pek hoş karşılanmaz hatta Michelle’in ilk sözcüklerini duyana kadar Debraj’ın bu işi başarabileceğine hiç kimse inanmaz. Eğitim süreci devam ederken başarısızlığın en derinleştiği anlarda Michelle görenlerin inanamadığı bir ilerleme kaydeder. Debraj’ın insanüstü gayretleri ve kararlılığı sayesinde Michelle üniversiteye girmeyi başarır.
Debraj’ın beklenmedik hastalığı onları ayırsa da, küçüklüğünden beri ona öğrettiği bilginin kutsallığına inanan Michelle öğretmeni için çok çalışır ve hastalığında da onu yalnız bırakmaz. Sabrın, ilginin ve sevginin gücünü her dakika seyirciye hissettiren bu film özellikle yaşadığı zorluklar karşısında yorulmuş ve hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini düşünen öğretmenler için ciddi bir motivasyon aracı olacaktır.
- DEAD POETS SOCIETY
“Ölü Ozanlar Derneği”, 1950’lerin Welton Akademisinin ciddi, disiplinli ve akademik çevrelerde saygınlığı yüksek imajının altında aslında yeniliklere son derece kapalı tutumunu yansıtmaktadır. Okul yönetiminin muhafazakar tavırları okulu öğrenciler için sıkıcı ve bunaltıcı bir yer haline getirmektedir ancak İngilizce öğretmeni John Keating’in okula atanmasıyla yeni bir devir başlar.
Keating öğrencilerine ders kitaplarının ötesine geçmelerini, kalıplaşmış düşünce şekillerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu yaşamalarını öğütler. Keating bu tutumu ile okulun misyon ve vizyonuna son derece zıt bir profil çizmektedir. Keating kısa zamanda öğrencilerinin gönlünde taht karar ve gelecek adına hayaller oluşturmalarında rehberlik eder.
Keating’in öğrenciler üzerinde oluşturduğu etki okul yönetiminin gözünden kaçmaz ve Keating okul müdürü tarafından okuldan uzaklaştırılır ancak tam bu sırada oluşturdukları yeni kimlikler ile Keating’in öğrencileri öğretmenlerini savunmak için harekete geçerler. Yeniliğe açık, kalıpların dışına çıkmayı hedef belirlemiş tüm öğretmenlerin severek izleyeceği bu film hem konusu hem de oyuncu performansı ile pek çok ödüle layık görülmüştür.
- DETACHMENT
Filmin ana karakteri Henry Barthes, çocukluğunda babası tarafından terk edilmiş, annesi ise intihar etmiştir. Alzheimer hastası olan dedesi Barthes için geride kalan tek aile bireyidir. Barthes, çoğunlukla geçmişini unutamayan, onunla sürekli hesaplaşan, yalnız, içe kapanık, melankolik bir kişiliğe sahiptir. Okulda ise öğrencileriyle birebir ilişkiler kurabilen, oldukça yetenekli bir eğitimci olmasına rağmen mümkün olduğunca sorumluluk almamaya çalışan yedek bir İngilizce öğretmenidir.
Hiçbir okulda öğrencilerle ya da iş arkadaşlarıyla duygusal bağ kuracak kadar uzun süreli kalamayan Barthes, görevlendirildiği son devlet okulunda ise öğrencilerin ve hatta öğretmenlerin de bir şekilde içlerine kapanık olduğunu, karamsar tavırlar sergilediğini fark eder ve yeteneklerini kullanarak onlara ışık olmayı amaçlar. Kullandığı farklı yöntemler sayesinde öğrencilerle ummadığı bir bağ yakalayan Barthes, olumsuz davranışlar sergileyen pek çok öğrenciyi kazanır ancak bu asla kolay olmaz. Seyirciyi izlerken zihinsel olarak oldukça zorlayan bir film olsa da öğretmenin öğrencinin üzerindeki etkisini ve öğretmenin öğrencisine göre davranış biçimi geliştirmesi gerektiğini her dakikasında hissettirmeyi başaran bir yapıt.