Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılını ne yazık ki evlerimizde kutlayacağız. Bu çok özel günde evlerde kalmak zorunda oluşumuz eminim hepimizi oldukça fazla üzmekte ama bunu el birliğiyle alt edip 23 Nisan’ı tekrar nefes alma fırsatını bulabileceğimiz bir güne çevirebiliriz. 11 Mart tarihinde ülkemizde ki ilk corona pozitif vakası açıklandıktan sonra hepimiz çocuklarımızı ister istemez dört duvar içerisinde tutmak zorunda kaldık. Okula giderken bile içlerinde ki müthiş enerjiyi tüketme fırsatı bulamayan çocuklarımız dört duvar arasına sıkışıp kaldıkları bu bir ay içerisinde metrelere sıkıştırılmış çocuklukları ile baş başa kalarak inanın onların dünyası için bile çok ağır bir süreci yaşamak zorunda kaldılar. (Birde salgın nedeni ile vitamin takviyesi yapıyoruz ki sormayın gitsin.) Çocuklarımız içlerinde kopan fırtınaları şimdilik fark edemeksek de onlar ne yazık ki minik bedenlerinde hem fiziksel hemde psikolojik olarak aşırı yıpranacaklar.
Evet biz ebeveynlerin çok büyük sorunları var. Maddi olarak ülkemizin büyük bir kesimi sıkıntı içerisinde, ekonomiden farklı olarak bir diğer korkumuz ise sağlık kaygısı. Nasıl,neden ne zaman gibi sorularla sürekli kendimizi yokluyor en ufak öksürmede veya ateşte ciddi panik oluyoruz nede olsa #covid19 başlı başına büyük bir travma sebebi. Bazılarımız işimizi kaybetmek zorunda kaldık/kalacağız. Bazılarımız ücretsiz olarak izne ayrıldı. İfade edilmesi çok güç bir süreçten geçiyoruz. Ama yaşam devam ediyor nefes alıyor, acıkıyor, susuyoruz. Pencereden veya balkonlardan yeni doğan günü selamlayıp kahvaltımızı hep birlikte yapıyoruz. Biz büyükler kadar çocuklarımız içinde bu zaman dilimi oldukça zorlayıcı geçmekte. Yaşanan büyük kriz sonrası dünyamız alışık olmadığımız bir şekilde değişti. Bugüne kadar öğrendiklerimizin dışında yeni bir hayata merhaba demek zorunda kaldık. İçerisinde maske, virüs, sosyal mesafe, kısa çalışma ödeneği, sosyal devlet yardımı gibi bir çok kavram bir anda yaşantımızın içerisine giriverdi.
Fakat her şeye rağmen yaşam devam ediyor. TBMM açılışının 100 yılını belki gerektiği gibi kutlama imkanımız yok diye düşünüyorsunuz. Bense tam aksinin mümkün olduğunu söylüyorum. Her türlü imkandan yoksun ama yüreklerin ortak yurt sevgisi ile çarptığı bir 23 Nisan kutlamasının, ilk meclisimizi oluşturan kahraman, cesur ve vatansever kahramanları daha güzel temsil edeceğini söyleyebilirim. Cumhuriyetin ilk yıllarında ki gibi o mecliste görev olan her kahramanın aziz anısı için alışıla gelenin dışına çıkalım.
“Okullarda, sokaklarda olamasak da, bayraklarımızla balkonlarda buluşalım. Bu güne özel bayramlık elbiselerimizi giyerek güne başlayalım. Bayrağımızı balkonumuz dan dalgalandıralım. Bizim için Anıtkabiri ziyaret edecek bakanımız Ziya Selçuk ile birlikteymiş gibi düşünerek onunla beraber saygı duruşunda bulunalım. Gün boyu bayrama yakışır şekilde hep birlikte eğlenelim, yarışalım, şarkılar söyleyelim. Akşam saat 21.00 de balkona çıkıp hep beraber İstiklal Marşı’mızı söyleyelim. Anne ve babalar lütfen bu çok özel günü çocuklarımızın coşkuyla kutlaya bilmeleri için elimizden geleni yapalım. Hadi anne ve babalar ellerinize cep telefonuzu alıp şimdiden miniklerimizin mesajlarını arkadaşları ile paylaşalım. Sınıf camlarımızı süsler gibi evimizin camlarını süsleyelim. Tüm kurumlarımız bizler için ellerinden geleni yapmaya gayret ediyor.
Etkinlik 1. TRT 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı her yıl uluslararası katılımlarla kutlayan TRT, bu yıl sürpriz bir değişiklik yaptı. Bayramı her yıl okullarında kutlayan çocuklar evde kalsalar da 23 Nisan’ı yine aynı coşkuyla, heyecanla kutlayacak.23 Nisan Çocuk Şenliği için çocuklar, evlerinde yapacakları etkinlikleri kaydedip TRT’ye göndermeye davet edildi. TRT’nin 23 Nisan Kampanyasına dizi, sinema, müzik ve spor dünyasından ünlü isimler de katıldı. Etkinlik için
Etkinlik 2. TBMM Meclisinden Çağrı : Balkonlardan İstiklal Marşı 23 Nisan 2020 Perşembe akşamı, saat 21.00’de tüm Türkiye’yi, evlerinde ve balkonlarında bayraklarıyla 100’üncü yıl coşkusunu İstiklal Marşı’nı söyleyerek kutlamaya çağırıyoruz. Aynı saatte görsel medyamız İstiklal Marşı yayınıyla coşkuya eşlik edecek. Nasıl ki 100 yıl önce muazzam bir direniş ruhuyla zaferlere eriştiysek, yine aynı dayanışma ruhuyla tedbirlere uyarak bu zor günleri atlatacağımıza inanıyorum.”
