1. Anasayfa
  2. Müzik Eğitimi

Müzik ve Demokrasi

Müzik ve Demokrasi
0

Müzik, Konfüçyüs’ün deyimiyle; gök ve toprak arasında bir uyumdur. Yani birleştiricidir. İşte bu noktada, bu yazınında temel konusunu oluşturan şu soru beliriyor aklımda; Böyle birleştirici bir unsur olan müziğin bağlayıcı yönünden, son günlerde iyice yıpratılan ülkemiz demokrasisi de nasibini alamaz mı? Bin yıldır aşıklarımız, ozanlarımız; düşüncelerini, sevdiklerini, duygularını müzikle dile getirmişler. Tüm tepkilerini müzikle ortaya koymuşlar.

Sevdiklerine de, devlete de müzikle seslenmişler. Zaman zaman yasaklansalar da, müziklerinden dolayı alı da konulsalar, mahkumda olsalar, yılmamışlar ve müziği duyguların dili olarak yaşatmaya, düşüncelerini paylaşacakları özgür bir alan olarak görmeye devam etmişler. Çünkü müziğin karşı konulmaz gücüne inanmışlar.

Yaratıcı işlerle uğraşanlar muhtemelen sanatın özellikle ilkokul eğitiminde önemli olduğuna katılacaklardır. Education Next ve Educational Researcher’da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, sanatla ilgilenen öğrenciler sadece sanatla ilişkili derslerde daha yüksek notlar almakla kalmıyor aynı zamanda daha anlayışlı oluyor, tarihsel empati kurabiliyor, eğitsel bellekleri ve eleştirel düşünme becerileri gelişiyor.

Yine 1978′ de Mc Carty, Mc Elfresh, Risce ve Wilson tarafından yapılan bir araştırmaya göre müzikle ilgilenmeye başlayan öğrencilerin okul otobüsündeki davranışlarında olumlu değişmeler gözlenmiştir. Colwell ve Davidson tarafından yapılan bir araştırmada ise sanatsal aktivitelerin olduğu Cuma ve Pazartesi günlerinde okula devamsızlık oranında düşüş vardır.

Dolayısıyla Müzik;

  • Okul ve toplum çevresine nitelikli yaşam için katkıda bulunur.
  • Öğrencilerin kariyer için hazırlanmalarında yardımcı olur.
  • Daha çok çalışmaya yönelterek günü yaşanabilir ve ilginç yapar.
  • Yaşamı zenginleştirir, diğer geçmiş ve şimdiki kültürler gibi kendi kültürel mirasımızı anlamamızı sağlar.
  • Takım çalışmasına teşvik eder.
  • Yaşam başarısının habercisidir.

Sanatın her dalı bireyi bir adım ileri taşır. Bireyin sanatsal ve kültürel anlamda kendisini tanıması, yaşadığı coğrafyaya ait olan müziğin ve bu müziğin icra edildiği enstrümanın farkında olmasıyla mümkündür. Bu bağlamda doğru ve farkındalığı arttıracak eğitim önemlidir.

Tüm bunlardan hareketle çocuk, ailenin ve bilinçli bir eğitim rehberinin önderliğinde sanata yönlenmeli, ilgi ve yeteceği doğrultusunda sanatın birleştirici yönüyle tanıştırılmalıdır.

Özellikle ilköğretim birinci kademedeki çocukların içinde bulunduğu yaş dilimi müzik yeteneğinin geliştirilmesi açısından çok önemlidir.

Unutulmamalı ki müziğin çoklu zekaya, sözel-dil zeka alanına, mantıksal-matematiksel zeka alanına, görsel-uzaysal zeka alanına, bedensel-kinestetik zeka alanına, sosyal zeka alanına ve içsel zeka alanına olumlu etkileri vardır ve Müzik, Tanrının kalabalıkta çaresizce dolaşanlara verdiği en güzel hediyedir.

Sanatın demokrasiye geçmişte olduğu gibi gelecekte de katkıda bulunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sanat, demokrasiden yana mucizevi bir yol…

Ülke gündeminin geldiği nokta ortada…

Yaşananlar gencinden yaşlısına, halkından siyasetçisine herkesin sinirlerini iyice geriyor. Bu gergin ortamdan en ağır hasarı alanlarsa, şüphesiz Mustafa Kemal’in “bütün ümidim” dediği gençler oluyor. Sokaklarda yaşanan ve ülkedeki olumsuz gidişin birer ürünü olan her olayda ne yazık ki baş rolü gençler, hatta çocuklar oynuyor.

Müzik, bağlayıcı olduğu kadar şiddetten uzaklaştıran, eğiten, sosyal hayata katkı sağlayan, bireyin topluma bakışını değiştiren ve ufkunu açan bir olgu.

Bu bağlamda ülkemiz gençlerinin müziğe yönelmelerini, ellerine taş sopa değil, enstrüman almalarını, savaşçı değil, sanatçı olmalarını ve kendilerini müzikle, sanatla ifade etmelerini öneriyorum.

Türkiye’nin tek çıkış noktası eğitimdir.

Müzik eğitimi alanında zengin bir coğrafya da yaşıyoruz. Ülkemizde müzik eğitimi veren dernekler, kurslar, topluluklar var. Bu zincire konservatuvarları da katarsak, bu anlamda ne kadar zengin olduğumuzu görebiliriz. Bu kurumlar kendi müziğimizi bize tanıtmanın yanında, başka kültürlerin müziklerini de aynı doğrulukta tanıtmak açısından önemli.

Müzik eğitiminin diğer bir önemi; bireyin yaratıcılığını arttırması, entellektüel ve sosyal yaşamını desteklemesi.

İnanıyorum ki sanat; geçmişte olduğu gibi gelecekte de demokrasiye yol gösterecek ve şiddetten uzak, yasa dışılıktan uzak, özgür ve yerinde ifadelerin ortak alanı olacaktır.

Sanatın her alanı birer zenginlik olarak görülmeli ve bizleri her zaman daha aydınlığa ulaştıracağı unutulmamalı.

Facebook Yorumları

Öğretmen ve Müzisyen Murat Hasgün 1990 yılında İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini Haliç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarında, Pedagojik Formasyon eğitimini Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümünde, lisansüstü eğitimini Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitsel Tasarım ve Değerlendirme programında tamamladı.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.