Okullar, eğitim-öğretim hizmetinin sunulduğu fiziki mekânlardır. Okul dışında dijitalleşmenin yaygınlaşması ve doğal afet gibi zorunlu gerekçeler dışında da zaman-mekân-eğitici bileşenlerinden bağımsız kişisel tercihler ile de uzaktan-hibrit-çevrimiçi/dışı yöntemlerle eğitim-öğretim hizmeti sunulabilmektedir. Her ne kadar okulun işlevini yürüten farklı yapılar bulunsa da hala okul deyince çoğunluğun aklına her mahallede birden çok yer alan anaokulu-ilkokul-ortaokul ve lise binaları gelmektedir.
Mülkiyet ve ihtiyaçlarının karşılanması bakımından şahıs-şirket-sivil toplum örgütü tarafından kurulmuş ve işletilmekte olan özel okulları bu yazımızın dışında tutarak sadece mülkiyeti devlete/hazineye ait Milli Eğitim Bakanlığına eğitim-öğretim amaçlı süresiz tahsis edilmiş resmi okulların ihtiyaçlarının ekonomik olarak karşılanması ve işletilmesinin güncel durumunu resmetmeye çalışacağım.
Özellikle okulların öğrenci kayıt döneminde gündeme gelen kayıt parası olarak halkın dile getirdiği resmi olarak ise isteğe bağlı bağış ile gündeme gelen konu hem okul yöneticilerini-okul aile birliğini hem de velileri rahatsız eden kimi zaman karşı karşıya getiren sorunlu bir alan haline dönüşmüştür. Öte yandan okullarda eğitim-öğretimin sorunsuz sağlıklı, etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için önemli bir kısmı lojistik-destek ve insan kaynağı olan okul ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanması gerekmektedir.
Okul öncesi anaokulu ve diğer okullar bünyesindeki anasınıfları henüz zorunlu eğitim kapsamında olmadığı için e-devlet kapsamında nüfus müdürlükleri ve MEB dijital entegrasyonuyla otomatik olarak öğrenci kayıtları yapılmıyor. Önceliği beş yaş grubuna verilmek suretiyle isteyen vatandaşlar çocuklarını anasınıfına göndermektedir. Yine talep çok olacağı düşünülerek ilkokul birinci sınıf kontenjanı kadar anasınıfına kayıt imkânı olmadığı için isteyen her çocuğa fırsat sağlayabilmek adına öncelikle yarım gün sabah-öğlen iki grup halinde imkân olursa tamgün eğitimle okulöncesi eğitim sürdürülmektedir.
Okulöncesi eğitim ile ilgili valilikler tarafından oluşturulan komisyonlar marifetiyle belirlenen ve öğrenci velilerinden alınan ücretlerin 2023-2024 eğitim öğretim yılında alınmayacağı bakanlık tarafından duyuruldu. Çocukların anasınıfında olduğu süre içinde sağlıklı beslenmesi adına alınan yemek ücreti alınmayarak bu hizmetin devlet tarafından ücretsiz sağlanması planlanmaktadır. Ancak bir yıl boyunca her öğrencinin bireysel olarak yapacağı etkinliklerde kullanacağı eğitim araç-gereç, kırtasiye ve kişisel temizlik malzemeleri yine veliler karşılamaya sene başında veya kayıt esnasında okula toplu olarak teslim etmeye devam edecekler. Yaklaşık tam bir sayfa tutan otuz kaleme yakın bu listenin de toplu alındığı için velilere oldukça fazla ekonomik bir yük oluşturmaktadır.
İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin 1. ve 5. Sınıflara yeni kayıtları e-okul dijital sistemi üzerinden MEB’ca eğitim-öğretim yılı bitip karnelerin verilmesi ve dönem atlatma işlemleri tamamlandıktan sonra nüfus müdürlüğünde her çocuk için yer alan adresine dayalı olarak en yakın okula otomatik olarak yapılmaktadır. Okul sistemine adres kayıt alanı içindeki tüm çağ nüfusundaki öğrencilerin listesi toplu olarak yüklenmektedir. Aynı mahallede aynı okul kademesinde birden çok okul bulunması halinde ise İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde kurulan komisyon tarafından okula yakınlık ve öğrenci kapasitesi gözetilerek okul-adres eşleşmesi ile kayıt olunacak okullar belirlenmektedir. Özetle aslında ilkokul ve ortaokul için okula kayıt olma diye bir sıkıntı kesinlikle bulunmamaktadır. Veliler sadece okul yönetiminin gerçekçi bir planlama yapabilmesi için çocuklarının özel okula değil de kaydı sistemde görünen okula devam edeceğini beyan adına okula gidip kaydı kesinleştirmeleri yeterli olmaktadır.
Çalışan anne-babaların çocukları işyerlerine yakın olan okula, özel eğitim gerektiren çocukların durumuna uygun okula ve ailevi özel durumları resmi kurumlarca takip edilen çocukların kayıtları bu planlama dışında tutulmaktadır. Ancak bir kısım velilerin de bulunduğu mahalle ortamını ve okulu beğenmeyip adreslerini bir başka okulun kayıt alanına taşımaları yoluyla eğitime devam talepleri de olabilmektedir. Bu davranışı da ailelerin en kıymetli varlıkları olarak gördüğü çocuklarına iyi parlak bir gelecek sağlamak adına eğitime değer atfederek okul değiştirme çabası olarak hoşgörüyle bakmakla beraber sonuçları itibariyle okul servisi, yemek parası, trafiğin artması, çocuğun yollarda kaybettiği zaman, evinden uzakta olması, her türlü riskin artması düşünülerek sosyal-insani bir çözümle ikna edilmesine devam edilmelidir. Buna ikna olabilmeleri için okulların fiziki imkanlarının ve derslik başına düşen öğrenci sayılarının eşitliği sağlanmış olmalıdır.
Okul müdürleri, okulların bakım-onarım-tadilat-tamirat gibi öncelikle fiziki eksik ve ihtiyaçlarını, güvenlik ve temizlik personeli, kırtasiye-temizlik malzemesi, öğrenci ödülleri, çeşitli yarışmalara-projelere katılım giderlerini okul-aile birliği (OAB) marifetiyle karşılamak zorunda kalmaktadır. Çünkü yardımcı hizmetler sınıfında kadrolu çalışan sayısı çok azalmış, İŞKUR toplum yararına çalışma programı kapsamında verilen sınırlı temizlik personeli sayısı yetersiz kalmaktadır.
Okul müdürlerinin bir kısmı okul resmi web sitelerinde duyurular veya gelir-gider menüsü başlığı altında geçmiş iki yılın gelir gider tablolarını ve gelecek yılın tahmini gider tablosunu paylaşmaktadır. Kamu yönetiminin temel ilkelerinden olan duyarlılık, katılımcılık, şeffaflık ve hesap-cevap verebilirlik ilkeleri gereğince bu olması gereken bir durumdur.
Aşağıda İstanbul İlinde 45 derslikli, 80 öğretmen, 1800 öğrencili, tekli eğitim yapan bir okulun 2023-2024 eğitim öğretim yılı için hazırladığı tahmini taslak bir gider tablosu ve altında kısa bir açıklama yazısı görülmektedir.
- Temizlik-Güvenlik-Büro Personeli Maaşı: 2.500.000.00TL (Maaş-Sigorta-Vergi-Tazminat/ 10 kişi)
- Okul Boya Badana İşleri: 250,000.00TL
- Fotokopi kâğıdı: 200.000.00tl
- Toner: 200.000.00tl
- Temizlik malzemesi: 200.000.00tl
- Öğrenci ödülleri: 150.000.00tl
- Elektrik-su-gaz-asansör-cihaz bakım-onarım işleri: 200.000.00tl
- Spor faaliyetleri – maçlara katılım: 200.000.00tl
- Spor malzemeleri: 100.000.00tl
- Kırtasiye giderleri: 20.000.00tl
- İlkyardım malzemesi giderleri: 5.000.00tl
- Ulaşım –taşıma vb giderleri: 5.000.00tl
- Öğrenci ikramları: 30.000.00tl
- Muhtelif giderler: 50.000.00tl TOPLAM: 4.090.000.00tl
“Yukarıdaki giderler 2023/2024 Eğitim Öğretim Yılı içinde ve yaz tatilinde 2024/2025 yılına hazırlık kapsamında gerçekleşmesi beklenen giderlerdir. Yukarıda belirtilen giderlerin üzerinde Bakanlığımız tarafından yeni uygulanacak proje vb. giderleri dâhil değildir. Tüm veli ve hemşerilerimize katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Tüm gayretimiz, daha temiz, daha güvenli, daha konforlu ve daha başarılı bir okulu çocuklarımıza sunmaktır.” Diyerek okulun velilerini istenen bağışların hangi amaçla kullanılacağını açıklamaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığınca her yıl “Devletin okulların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte olduğunu vurgulanarak eğitim yılı başında kayıt ile ilişkilendirilerek velilerden hiçbir şekilde bağış istenemeyeceğini ifade edilmekte ve bu konudaki şikâyetler üzerine ilgililer hakkında soruşturma açıldığını” beyan edilmektedir. Ayrıca “okul tabanlı bütçeleme kılavuzu” yayınlayarak il-ilçe-okul düzeyinde görev-yetki ve sorumlulukları açıklayarak dijital ortam üzerinden bu hesaplamaların, gelir-giderin ve ödenek taleplerinin girişlerini açıklamaktadır.
Örnek tabloda belirtilen bir okulun üzerinden açıklamaya çalışacak olursak; okul müdürü, okul-aile birliğinin beş kişilik yönetimiyle her yıl dört milyonu aşacak bir bütçeyi bir şekilde bağış yoluyla toplamak ve bulmak zorundadır. Öğretmenlerden oluşan eğitim ekibine liderlik ederek çocukların nitelikli eğitim almasını takip etmesi gereken okul müdürünün zamanının önemli bir kısmını mali konulara harcaması gerekmektedir.
Okul Aile Birliği Yönetmeliğinin 5. Maddesi gereğince; “Okul ile aile arasında bütünleşmeyi gerçekleştirmek, veli ile okul arasında iletişimi ve iş birliğini sağlamak, eğitim ve öğretimi geliştirici faaliyetleri desteklemek, okulun ve maddi imkânlardan yoksun öğrencilerin eğitim ve öğretimle ilgili zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere okullar bünyesinde tüzel kişiliği haiz olmayan birlikler kurulur.” Denilmektedir.
Yönetmeliğin 6. Maddesinde ise Birliğin görev ve yetkileri onbeş maddede ayrıntılı açıklanmaktadır. Bu maddelerden; “Okulun ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet satın almak, bu hizmetlere ilişkin sosyal güvenlik primi, vergi ve benzeri ödemelerin yapılmasını sağlamak. Okula yapılan ayni ve nakdî bağışları kabul ederek kayıtlarını tutmak, sosyal, kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenlemek, şartlı bağışları amacına uygun olarak kullanmak.” Bu gelir getirici faaliyet dışında ise “Kantin ve benzeri yerleri işlettirmek veya işletmek” bulunmaktadır. Diğer tüm maddelerin ortak amacı ise öğrencilerin daha nitelikli eğitim-öğretim hizmeti alabilmesi için her türlü katkı, işbirliği ve desteği sağlamak suretiyle okulu öğrenciler için daha cazip hale getirmek amaçlanmıştır.
Okul için gerekli işletme finansının bulunması biryana devlet tarafından sağlanan kamu kaynaklarıyla birlikte önceliklerine göre planlı bir şekilde ekonomik olarak harcanması da önemlidir. Okulun velileri daha çok çocuklarının okula geldiği ilk yılın kayıt esnasında bağış yapmaya daha istekli olduğu sonraki yıllarda bu gönüllüğün önemli ölçüde azaldığı bilinmektedir. Çoğunlukla planlanan taslak harcama kadar bağış olmadığı durumlarda ikili ilişkilerle okul adına tercih edilmese de borçlanma durumları da olabilmektedir. Bu durum okul müdürü ve okul-aile birliği yönetiminden ziyade okulun bulunduğu çevrenin ve velilerinin sosyo-ekonomik-kültürel düzeyiyle de doğrudan ilişkilidir.
Okul müdürü, öncelikle taslak bütçeyi müdür yardımcıları ve OAB yönetimiyle birlikte yapmalı, okul ihtiyaçlarını belirleyerek önceliklendirmeli ve yazılı olarak OAB’ne iletmelidir. Bütçede gider tahminleri hiçbir zaman şişirilmemeli ve bir yılı rahatlıkla tamamlayacak miktarın üzerinde nakit oluşturulmamalıdır. Piyasa araştırması teklif ve satınalma süreçlerini OAB yürütür-yürütmelidir. Okul müdürleri iyi niyetli de olsa bu sürece dahil olduklarında eleştiri ve töhmet altında kalabilmektedir. Öte yandan enflasyonist piyasa koşullarında paranın zaman değerini ve alım gücünü koruyabilmek de gerekiyor. Hiçbir zaman okul ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla da olsa mevzuatın ve etik kuralların dışına çıkılmamalıdır. Yapılan harcamalarda tercih edilen mal ve hizmetlerde lükse kaçılmamalı tasarrufa azami riayet edilmelidir.