Ayrılık Kaygısı Nedir?
Ayrılık kaygısı çocuğun annesi, babası veya onun bakımı yapan kişiden uzaklaşacağı zaman duyduğu kaygı olarak tanımlanabilir. Çocuk bu kişilerden ayrılacağı zaman üzülür, stres ve kaygı duyguları ağır basar. Çocuğun ayrılık anlarına karşı kendi kendini sakinleştirebilme yeteneğinin yeterince gelişmemesinden kaynaklı olarak çocuk bu gerilimle baş edemez yoğun tepkiler verir.
Çocuk ilginin sürekli kendinde olduğu ev ortamından anasınıfına geçince ve oradaki çocuklardan herhangi biri olması, iletişim kurması gereken kişilerin birdenbire artması gibi durumlar da ayrılık kaygısını tetikler.
Ayrılık Kaygısı ve Bağlanma Türleri Arasındaki İlişki
Çocuk doğduğu andan itibaren çevresi ile ilişki içerisindedir. İlk tanıştığı ve bakıcısı olan anne-baba ile çocuk arasında bağ oluşur. Bağlanma çeşidine göre çocuk ayrılık anında farklı farklı tepkiler ortaya koyabilir. Bu bağlanma tiplerini 3 ana başlığa ayırabiliriz.
Güvenli Bağlanma:
Anne-baba genelde tutarlıdır ve çocuğa karşı sıcak davranır. Çocuk anne-babaya karşı güven duyar. Ayrıldıkları zaman huzursuz olur(panik yaşamazlar) geri döndüklerinde ise mutlu olur ve sevinç davranışları sergiler. Anne-baba ile tekrar bir araya geldiklerinde çocuk kolayca sakinleşir ve çevreyi keşfetmeye yönelir. Çocuk anne-babasının onlara ihtiyacı olduğunda kendisine ilgi göstereceklerini bilir.
Kaçınan Bağlanma:
Anne-baba çocuğun duygularını genelde görmezden gelir ve nadir olarak çocuğun duygularına karşılık verir. Çocuk anne-babadan kaçınma davranışları gösterir. Ayrılık sonrası tekrar bir araya geldiklerinde çocuk anne-babayı sevinçli şekilde karşılamaz hatta onları görmezden gelir.
Kaygılı-Kararsız Bağlanma:
Anne-baba belirsiz ve tutarsız davranır. Çocuk anne-babanın yanında olmak ister ama aynı zamanda korktukları için onları itme ve ağlama davranışları sergilerler. Ayrılık sonrası tekrar bir araya geldiklerinde çocuk sevinir ama aynı zamanda anne-babayı istemez.
Bağlanma şekillerini sadece anne-babanın tutumundan kaynaklıdır diyemeyiz. Çevresel etmenler, çocuğun mizacı, kültür, aile gibi etmenler bağlanmanın çeşidi üzerinde etkilidir. Okula gitmek çocuk için ayrılığın ilkidir. Bağlanma türleri farklı da olsa her çocuk ayrılık kaygısı yaşayabilir. Okuldayken çocuk anne-babasına bir şey olabileceği düşüncesine kapılabilir ve eve gitmek ister, anne-babasına sarılır ondan ayrılmak istemezler.
Ayrılık Kaygısını Kolaylaştırmak İçin Neler Yapabiliriz?
- Tutmayacağınız sözler vermeyin. (Mesela okuldan sonra parka gideriz demişseniz mutlaka okuldan sonra parka gitmelisiniz.)
- Rutinler oluşturun. Çocuklar rutinler ile kendilerini güvende hissederler. (Mesela her gün uyandıktan sonra yüz yıkama, kahvaltı yapma, oyun oynama gibi bir rutin oluşturulabilir.)
- Ayrılmanız gerekiyorsa gizlice kaçmayın açıklama yapın. (İşe gitmem gerekiyor akşam saat 5’te döneceğim gibi)
- Olumlu cümleler ile konuşun. (Okulu sevmediğini biliyorum yerine tedirgin ve üzgün hissettiğini duydum deyin.)
- Önceki tecrübelerinizden yararlanın. (Hatırlıyor musun yürüyen merdivenleri ilk gördüğünde korkmuştun ama şimdi korkmadan merdivenleri kullanabiliyorsun gibi)
- Okula başlamadan önce okulun nasıl bir yer olduğunu anlatın. Öğretmeninin fotoğrafını gösterin veya hafta sonu okulun bahçesini ziyaret edin nasıl bir okulu olduğunu çocuk somut bir şekilde görsün.
- Alışana kadar küçük bir oyuncağı ile okula gitmesine izin verin.
- Olumsuz durumlarda okulu bir tehdit aracı olarak kullanmayın. (Bu şekilde ağlarsan seni okulda bırakırım, seni almaya gelmem gibi)
- Çocuk uyum sağlayana kadar bir süre okulun bahçesinde bekleyin çocuğun size ihtiyacı olduğu durumlarda onun yanında olduğunuzu hissettirin.