Tasarım beceri atölyelerinin 2023 Eğitim Vizyonu hedefleri arasında yer alması, bu düşüncenin eğitimin temel başlangıç evresi olan ilkokula indirgenmesinin birçok kazanımı olacak.
Günümüzde ve gelecekte mesleklerin dönüşümü, ortaya çıkma ve yok olma süreleri düşünüldüğünde bireylerin beceri odaklı sürekli gelişime dayanan bir hayat sürmeleri kaçınılmaz hale gelecektir. Bu nedenle eğitim sistemlerinin bu yönü destekleyen bir kurguyu ihtiva etmesi de doğal bir beklentidir. (Ercenk Hamarat/ Seta | Analiz, Nisan 2019 Sayı 272).
İlgili yazı kesitinde tasarım beceri atölyelerinin kazanımlarını destekler nitelikte ifadeler yer almaktadır.
Bu kesiti birlikte ele alalım ve geçmişe doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım. Geçmiş yaşantıları, gereksinimlerimizi hayal edelim. Bu gereksinimlerden türeyen gereçleri ve meslekleri düşünelim. Şu anda bu gereçleri kullanıyor muyuz? Ya da 50 yıl önceki sütçülük mesleği şu anda büyük şehirlerde yaygın bir şekilde devam ediyor mu? Etmiyor efendim, çünkü meslekler hızla dönüşüyor, kimisi kayboluyor hatta yeni meslekler türüyor. Çünkü insanların beklenti ve ihtiyaçları her geçen gün değişiyor, ihtiyaca karşılık gelen gereçler dahi bir süre sonra beklentiye yanıt veremediğinde geliştiriliyor, değiştiriliyor. Gündelik hayatımıza entegre ettiğimiz bu gelişim ve değişim döngüsü bizleri beceri odaklı, sürekli gelişime ve değişime dayalı bir yaşantıya koşulluyor. Yeni yeni ihtiyaçlar ve çözüm önerisi geliştirilmeyi bekleyen problem durumları, inovatif düşünmenin ve üretkenliğin önemini gözler önüne seriyor.World Economic Forum/Cenevre 2018 verilerine göre 2022 yılında yeni meslekler hayatımıza girecek ve bu meslekleri, ilgili becerilere hakim bireyler başarıyla yürütecek.
İnovatif düşünce ve üretkenlik kendiliğinden kazanılacak beceriler olmamakla birlikte düşünceleri montajlayan eğitim programlarının da yansıması olamaz. Bu becerilerin oluşması ve oluşan becerilerin güçlendirilmesi Fen Bilimleri ışığında öğrenci merkezli yapılandırılmış eğitim programları ile mümkün. Bu anlayıştan yola çıkarak değişime, dönüşüme ve yeni problem durumlarının çözümüne öncülük edecek öğrencilere ihtiyacımız olacak. Vizyon belgeselindeki nüans tam da bu arayışa işaret etmektedir. İlkokuldan itibaren bu felsefe ile yoğrulmuş programla eğitilen çocuklar inovatif düşünmeyi, yaratıcılığı ve özgünlüğü temel seviyede kazanacak, nasıl düşünmesi gerektiğini öğrenecektir. İlerleyen dönemlerde de çağı yakalayan, projeler yürüten gençlere dönüşecek. Elbette sahada başarılı bir şekilde uygulanması koşulu ile…