Asya, Avrupa, Afrika kıtaları arasında bir köprü konumundaki Anadolu coğrafyası jeopolitik ve jeostratejik bakımdan çok önemlidir. Ortadoğu petrolleri ve Anadolu’nun su kaynakları çatışmaların temel sebebidir. Akdeniz ve Karadeniz hayati bir öneme sahiptir. Akdeniz ve Karadeniz Mavi Vatan olarak okullarda çocuklarımıza belletilmelidir. Mavi Vatandaki enerji kaynaklarının önemi çocuklarımızın zihnine nakşedilmelidir. Adalar denizinin gerçek adı kullanılarak Ege denizi yerine Osmanlı Devleti zamanında olduğu gibi Adalar Denizi adı kullanılmalı bölge adı haritalarda ve ders kitaplarında değiştirilmelidir. Okullarda coğrafi şuur vermek için 20. Milli Eğitim Şurasında “Coğrafi Şuur” konusu ayrı bir komisyon olarak tartışılmalı, coğrafyacılardan ve tarihçilerden oluşan bir komisyon teşkil edilmelidir.
Çocuklarımıza ve Gençlerimize Milli Coğrafya Şuuru Kazandırmak
Cumhuriyet Tarihinde şimdiye kadar yapılan 19 Milli Eğitim Şûrasını incelediğimizde hiçbir şurada coğrafyanın önemi konusunun müstakil olarak ele alınmadığı görülmektedir. Bu durum Türkiye gibi dünyanın en stratejik konumunda bulunan bir ülke için asla kabul edilmeyecek bir ihmalin göstergesidir. Coğrafi şuur olmadan tarih ve dil şuurunu kazandırmak çok zordur. Coğrafya, dil ve tarih şuuru olmadan da milli bir kimlik inşa etmek neredeyse imkansızdır. Bu amaca matuf olarak bu yazımda coğrafyanın önemine değineceğim.
Coğrafya yeryüzü şekillerini inceleyen bir bilim dalıdır. Yeryüzü şekilleri iç kuvvetler ve dış kuvvetler tarafından biçimlendirilir. Volkanizma ve tektonizma iç kuvvetleri oluşturur. İç kuvvetler sürekli olarak yeni yer yüzü şekillerini meydana getiren yapıcı kuvvetler olarak adlandırılır. Ortaya çıkan bu yeni yüzey şekillerini değiştiren ve bir heykeltıraş sürekli olarak biçimlendiren kuvvetlere ise dış kuvvetler adı verilir. Dış kuvvetler güneşten gelen enerjiyle oluşan rüzgarlar, akarsular, dalgalar, buzullardan oluşur. Güneşten gelen enerjinin artıp azalmasına göre şiddeti değişen fiziksel ve kimyasal etkilerin neden olduğu parçalanma ve parçalanan malzemelerin taşınması süreçleri dış kuvvetler tarafından yönetilir. Yani kısaca yerin iç kesimlerinden açığa çıkan yeni volkanik malzemeler dış kuvvetler tarafından milyonlarca yıl boyunca parçalanır, aşındırılır ve taşınır. Böylece yeni yeryüzü şekilleri oluşturulur.
Coğrafya bilimi yeryüzü şekillerini farklı metotlarla inceler. Bu bakımdan coğrafya bilimi temel olarak fiziki ve beşerî coğrafya olmak üzere iki ana dal şeklinde incelenebilir. Fiziki coğrafya kendi içinde Jeoloji, Toprak Coğrafyası, Karst Coğrafyası, Klimatoloji, Bitki Coğrafyası, Sular Coğrafyası, Afetler Coğrafyası, Oseonografya gibi farklı bölümlere ayrılır. Beşerî Coğrafya da kendi içinde, Nüfus Coğrafyası, Yerleşme Coğrafyası, Turizm Coğrafyası, Jeopolitik ve Jeostrateji, Bölgesel Coğrafya, Sanayi Coğrafyası, Yeraltı Kaynakları, Enerji Kaynakları, Sağlık Coğrafyası gibi farklı alt çalışma alanlarından oluşmaktadır.
Yaşadığımız coğrafya üzerindeki hikayemiz tarih bilimi tarafında yazılır. Coğrafya beden olarak kabul edilirse dil ve tarih o bedeni canlandıran bir ruh gibidir. Jeopolitik yönden çok önemli bir konumda bulundan Anadolu coğrafyasını elde tutabilmek kolay bir iş değildir. Çünkü su ve enerji kaynaklarına yakın olan bu coğrafyada kıtaları bağlayan ulaşım hatları, deniz, kara ve hava yolu bağlantı noktaları Anadolu üzerinden geçmektedir. Bu gerçekleri çocuklarımıza okullarda ne kadar öğrettiğimiz ise büyük bir soru işaretinden ibarettir.
İngiltere’de okul öncesi eğitiminden itibaren çocuklara coğrafi konum ve mekân algısı kazandırmak son derece öncelikli bir konu olarak kabul edilmektedir. Okul öncesi dönem çocukları için ayrı bir coğrafya öğretim müfredatı bulunmaktadır. Fakat ülkemizde okul öncesi müfredatından coğrafya kelimesi bir kez olsun anılmamaktadır.
20.Millî Eğitim Şûrası “Eğitimde Fırsat Eşitliği” ana gündemi ile 2021 Aralık ayının başında toplanacaktır. Türkiye’nin yaşadığı coğrafyada şu anda karşılaştığı enerji krizleri, göç sorunu, güvenlik ve terör tehditleri, denizlerdeki enerji krizleri, kıta sahanlığı dalaşmaları coğrafyanın önemini gözler önüne sermektedir. Bu nedenle yapılacak olan şurada coğrafi şuur konusu ayrı bir komisyon tarafından mutlaka ele alınmalıdır.