1. Anasayfa
  2. Bilgi Bankası

21. Yüzyıl Becerisi Olarak Kodlama Eğitimi ve Kodlamanın Eğitim Politikalarına Etkisi

21. Yüzyıl Becerisi Olarak Kodlama Eğitimi ve Kodlamanın Eğitim Politikalarına Etkisi
0

Son yıllarda kodlama eğitimi çok önemsenen bir konu olmaya başlamıştır. Türkiye’de de kodlama eğitimi konusu son yıllarda üstünde çok tartışılan bir konu olmuştur. Bu çalışmanın amacı ülkemizde kodlama eğitiminin eğitim politikalarındaki yerini incelemektir. Kodlamanın üstünde çok konuşulan bir konu alanı olmasının en temel nedenlerinden birisi öğrenciler ve iş dünyasının çeşitli alanlarında çalışan işçilerle uzmanlar için anahtar bir yetkinlik olarak görülmesidir. Akademik bir beceri olarak kodlama mantıksal akıl yürütmenin bir parçası olarak görülmekte ve günümüzde “21. yüzyıl becerileri” olarak adlandırılan becerilerden biri olarak kabul edilmektedir. Kodlama ve programlama becerilerine sahip olmanın 21. yüzyılda bütün sektörlerdeki çalışanlar için her zamankinden daha önemli hale gelmesi beklenmektedir. Bu yüzden kodlama öğrenmek öğretmek için yeni yollar arayanların ve geliştirenlerin bir adım önde olacağı varsayılmaktadır. Nitekim son yıllarda çok sayıda kâr amacı gütmeyen kuruluş yenilikçi ve ilgi çekici eğitim yaklaşımları ile kodlama eğitimi vermeye başlamışlardır. Öte yandan birçok iş yeri yenilikçi yaklaşımlar ile kod yazabilen kişilerle ilgili arayışlar içinde olmuşlardır. Sayıları giderek artan birçok ülke öğrencilerinin bilgisayar programlama ve kodlama becerilerini geliştirmek için eğitim müfredatlarında kodlama eğitimine yer vermektedirler. Çeşitli ülkelerde ulusal veya bölgesel planlamalarda ve ayrıca okulları öğretim programlarında bu konuya yer verilmesi için çabalar sarf edilmektedir. Türkiye’de ise Milli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013 öğretim yılından itibaren 5. sınıflardan başlamak ve kademeli olarak uygulanmak üzere “Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi” isimli bir dersin programlara eklenmesi kararını almıştır. Bu ders kapsamında paylaşmaya ve birlikte geliştirmeye dayalı sosyal kodlama ortamlarının kullanılması tavsiye edilmektedir. Çünkü dijital becerilerin geliştirilmesi süreci, dünyadaki dijital dönüşümün, başka bir ifadeyle ekonomik büyümenin, vatandaşların refah düzeyinin yükseltilmesinin ve dijital tek pazar stratejisinin gerçekleştirilebilmesinin ön koşulu olarak görülmektedir. Dolayısıyla ülkelerin kalkınma planları ile eğitim politikaları ve bu bağlamda kodlama eğitimi arasında sıkı bir ilişkinin kurulmaya başlandığı görülmektedir.

21. Yüzyıl Becerileri ve Kodlama

Yakın geçmişte hayatımıza giren diğer bir kavram ise 21. YY becerileri kavramıdır. Bu kavram ile gelecekteki dünyaya çocuklarımızı hazırlarken onların hangi beceriler ile donatılması gerektiğinin tanımı yapılmaya çalışılmaktadır. Eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim, işbirliği, bilgi ve teknoloji okuryazarlığı, esneklik ve uyum sağlayabilme, küresel yetkinlikler ve finansal okuryazarlık temel 21. yüzyıl becerileri olarak tanımlanmaktadır . Sabit bir içeriği olmayan bu beceriler günün koşullarına göre değişim göstermektedir. Mantıksal akıl yürütmenin bir parçası olarak görülen ve hali hazırda yeni bir “21. yüzyıl becerisi” olarak adlandırılan kodlama becerisi de bunlardan biridir . Günümüzde kodlamanın öğrenciler ve iş dünyasındaki birçok farklı alanda çalışan kişiler için anahtar bir yetkinlik haline geldiği söylenebilir. Çünkü ülkeler kalkınmışlık düzeylerini belirleyen ekonomik gelişmeler hali hazırda dijital ekonomi sayesinde yer değiştirmeye başlamıştır. Bu yüzden 21. yüzyılda bütün sektörlerdeki çalışanlar için kodlama ve programlama becerilerinin her zamankinden daha önemli hale gelmesinin beklenmekte olduğu söylenebilir. Kodlama öğrenmek-öğretmek için yeni yollar arayanların ve geliştirenlerin bir adım önde olacağı varsayılmaktadır. Nitekim son yıllarda çok sayıda kâr amacı gütmeyen kuruluş yenilikçi ve ilgi çekici eğitim yaklaşımları ile kodlama eğitimi vermeye başlamışlardır. Öte yandan birçok iş yeri yenilikçi yaklaşımlar ile kod yazabilen kişilerle ilgili arayışlar içinde olmuşlardır. Ekonomideki bu değişimler eğitimle ilgili çalışmaları da doğal olarak etkilemektedir. Giderek artan sayıdaki birçok ülke öğrencilerin bilgisayar programlama ve kodlama becerilerini geliştirmeye yönelik olarak bilişim teknolojilerinin öğretim programlarında yer alması konusuna odaklanmaktadırlar. Ülkeler ulusal ve bölgesel planlamalarda veya okullarda öğretim programlarında bu konunun kapsama alanına sokulması için çalışmalar yürütmektedirler. Türkiye’de ise 2012-2013 öğretim yılından itibaren Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi isimli bir dersin 5. sınıflardan başlamak ve kademeli olarak uygulanmak üzere verilmeye başlanması Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilmiştir. Bu ders kapsamında paylaşmaya ve birlikte geliştirmeye dayalı sosyal kodlama ortamlarının kullanılması tavsiye edilmektedir (MEB-TTKB, 2015). Çünkü dijital becerilerin geliştirilmesi dünyadaki dijital dönüşümün, başka bir ifadeyle ekonomik büyümenin, vatandaşların refah düzeyinin artmasının ve dijital ekonomi stratejisinin gerçekleşebilmesinin ön koşulu olarak görülmektedir. Bu yüzden ülkelerin kalkınma planları ile eğitim politikaları arasında sıkı bir ilişki kurulmaya başlanmıştır. Bu süreçte öne çıkan da dolayısıyla kodlama eğitimi olmaktadır. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde ülkelerin kalkınması için giderek önemli hale geleceği öngörülen kodlamanın ayrıntılı olarak incelenmesi beklenmektedir. Üretim yöntemlerindeki değişimden dolayı öne çıkan kodlamayla ilgili düzenlemelerin yansımaları hem eğitim sektöründe hem de ülkelerin kalkınma planlarında kendisine yer bulacaktır.

Günümüz toplumlarında bireylerin bilgisayar uygulamalarını ve tekniklerini etkili bir şekilde kullanabilmeleri için belirli becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Örneğin, bir kullanıcının web sayfası oluşturma veya dosya sistemi gibi basit-temel bilgisayar programlarını mesleği içerisinde kullanabilme becerisi, o kullanıcının bilgisayar okur-yazarlık düzeyiyle ilgili bir durum olarak değerlendirilmektedir. Bu durumla ilgili diğer bir beceri ise yüksek seviyede bilgisayar sistemlerinin nasıl çalıştığını anlamadır. Bu da genellikle bilgisayar akıcılığı olarak tanımlanmaktadır. Bilgisayar okuryazarlığı ve akıcılığı günümüzde kesin olarak gerekli görülse de, öğrencilerin bilgisayar alanında var olan potansiyellerini gerçekleştirmeleri için yeterli görülmemektedir. Bu yüzden bilgisayar tekniklerini ve uygulamalarını kullanarak bir meslek alanında, sanatta, beşeri veya sosyal bilimlerde yaşanan sorunlara çözümler üretebilecekleri, yeni fikirler geliştirebilecekleri becerilere ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüzde bireylerin sahip olmaları beklenen yeni bir beceri olarak kabul edilebilecek kodlama becerisinin kazandırılması için çeşitli ülkelerin öğretim programlarında kodlama eğitimine yer verdikleri görülmektedir. Kodlama veya programlama eğitimi öğretim programlarında aynı şekilde yer almamaktadır. Örneğin Belçika’da “bilişimsel düşünce ve programlama”, Bulgaristan’da “algoritmik problem çözme ve programlama”, Estonya’da “programlama”, İspanya’da “programlama, algoritma ve robotik” ve İngiltere’de “computing” kavramları “kodlama”nın karşılığı olarak yer almaktadır.

Avrupa Okul Ağı tarafından 21 ülkenin katılımı ile 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre öğretim programlarına kodlama eğitimini dahil eden veya etmeyi düşünen 18 Avrupa ülkesi bulunmaktadır. Örneğin, Belçika, Hollanda ve Norveç kodlamayı öğretim programlarına dâhil etmeyi hali hazırda planlamazken, Finlandiya ise kodlama eğitimini planlama konusunda biraz yol almış bulunmaktadır. Tablo 1’de görüldüğü gibi çeşitli ülkeler farklı gerekçelerle kodlamayı öğretim programlarına eklemekte veya eklemeyi planlamaktadırlar. Avrupa’daki ülkelerin müfredatlarına kodlamayı dâhil etmelerinin en temel nedeni öğrencilerin mantıksal düşünme becerilerini (15 ülke) ve problem çözme becerilerini (14 ülke) geliştirmelerini sağlamaktır. Ayrıca 11 ülke öğrencilerin anahtar yeterliliklerini ve kodlama becerilerini geliştirmeyi hedeflemektedir. Bazı ülkeler ise (8 ülke) sektördeki istihdamı desteklemeye yönelik olarak kodlamayı öğretim programlarına dahil etmişlerdir. Avrupa’da bu çabalar gözlenirken Amerika Birleşik Devletlerinde de benzer çabaların varlığı göze çarpmaktadır. ABD başkanı tarafından başlatılan “Herkes kodlamayı öğrenebilir” çağrısı ile “code.org” ve “kodlama saati” gibi çalışmalar yalnızca ABD’de değil dünyanın çeşitli diğer ülkelerinde de yapılmaya başlanmıştır. Nitekim 2014 yılında 60 milyon öğrenci “Kodlama Saati” ile kodlama etkinlikleri yapmışlardır (Code.org, 2015a). Code.org şemsiyesi altında onlarca saatlik kodlama öğretim programı oluşturulmuş ve oluşturulan bu öğretim programı 34 farklı dile çevrilmiştir. Amerika Birleşik Devletlerinde öğrencilerin kodlama eğitimlerini desteklemek amacıyla “Kodlama Olimpiyatları” yapılmaktadır. Yeni Bir 21. Yüzyıl Becerisi Olarak Kodlama Eğitimi ve Kodlamanın Eğitim Politikalarına Etkisi – 8 Bu olimpiyatlar sayesinde bir yandan öğrencilerin kodlama ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi sağlanırken, bir yandan da bu konuda bir kamuoyu oluşturulmakta, farkındalık yükseltilmektedir.

Adsız 1 | Eğitim Her Yerde

Sonuç

En basit tanımıyla kodlama (ya da programlama), bir bilgisayar sistemine bir işlemi yaptırmak için komut dizisi yazma işlemidir. Geleceğin mesleklerini yürütecek kuşaklara kodlama becerisinin kazandırılması günümüzde üzerinde en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Günümüzde “Öğrenciler için yazmayı öğrenmek önemli midir?” gibi bir soru çok saçma bir soru olarak değerlendirilmektedir. Çünkü yazmak günlük hayatın olmazsa olmaz bir parçasıdır. Ayrıca yazı yazmak yeni fikirler oluşturmak için de kullanılan bir yoldur. Yazmak ayrıca, insanların kendi öğrenme süreçlerini düzenlemelerini, kendilerini geliştirmelerini ve fikirlerini paylaşmalarını sağlamanın en etkili yoludur. Bütün bunlar yazmayı öğrenmek için güçlü nedenlerdir. Kodlama ise yazmanın yeni ve gelişmiş bir formu olarak görülmektedir. Yani kodlama yapmak “düşünmenin” ve “üretmenin” yeni bir yolu olarak görülebilir. Öğrenciler kodlama ile etkileşimli hikâyeler yazabilmekte, oyunlar, animasyonlar ve simülasyonlar oluşturabilmektedirler. Yani yazı yazmayı öğrenmek gibi kodlamayı öğrenmek için de güçlü sebepler olduğu söylenebilir. MIT Media Laboratuvarında görevli Profesör Mitchel Resnick (Resnick, 2013b), bireylerin yeni iş bulmaları sürecinde kodlamanın çeşitli fırsatlar sunduğunu ileri sürmektedir. Resnick ayrıca İş çevrelerinde hızlı bir şekilde artan bilgisayar programcısı ve bilgisayar bilimcisine olan ihtiyacı karşılamak için de kodlama öğrenmenin önemli olduğunu belirtmektedir. Bütün bunların yanında araştırma sonuçları kodlama öğrenmek için başka nedenlerin de olabileceğini göstermektedir. Kodlama öğrenme sürecinde öğrencilerin yaşadıkları onların diğer birçok şeyi öğrenmelerini de desteklemektedir. Öğrenciler sadece kodlamanın nasıl yapılacağını öğrenmemekte, öğrenme için kodlamayı kullanabilmektedirler. Örneğin Matematik veya bilişimsel düşünmeyi öğrendikleri gibi problem çözmeyi, proje tasarlamayı ve fikirler arasındaki iletişimi sağlamayı da öğrenmektedirler. Bu beceriler sadece bilgisayar bilimcileri için değil, eğitim düzeyi, yaş, ilgi alanı ve mesleklerden bağımsız olarak herkesin ihtiyacı olan beceriler olarak görülebilirler. Bu çalışma kapsamında yapılan alanyazın taramasında kodlama eğitimi hakkında çok az akademik çalışmanın olduğu ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan birçok ülke öğretim programında kodlama eğitimi yer almaktadır. Birçok ülkenin bu yolda çabaları bulunmaktadır. Ayrıca Çeşitli ulusal-uluslararası kuruluşlar gerçekleştirdikleri kodlamaya ilişkin çalışmalarla geleceğin yetişmiş insan gücüne katkıda bulunmaktadırlar. Bu kuruluşların başında kar amacı gütmeyen “code.org” gibi kuruluşlar gelmektedir.

Kodlamayla ilgili olarak gerçekleştirilen bu çalışmalar politika yapıcılar tarafından da desteklenmektedir. Onuncu Kalkınma Planında; düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, demokratik değerleri ve millî kültürü özümsemiş, paylaşıma ve iletişime açık, sanat ve estetik duyguları güçlü, özgüven ve sorumluluk duygusu ile girişimcilik ve yenilikçilik özelliklerine sahip, bilim ve teknoloji kullanımına ve üretimine yatkın, bilgi toplumunun gerektirdiği temel bilgi ve becerilerle donanmış, üretken ve mutlu bireylerin yetişmesi Türk Eğitim Sisteminin temel amacı olarak belirtilmektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2013). İçinde bulunduğumuz bilgi çağında bu amaca ulaşabilmek için kodlama eğitimi önemli bir araçtır.

Facebook Yorumları

1986 Adana doğumluyum. Süleyman Demirel Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Mezunuyum. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji 3. Sınıf öğrencisiyim. 14 yıldır MEB’de görev yapıyorum. Şuan İstanbul Büyükçekmece ilçesinde görevimi devam ettiriyorum. Evli ve 1 çocuk babasıyım.

Yazarın Profili

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.