Demokrasi, Eğitim ve Yapay Zeka
0

Günlük yaşamda sürekli kullandığımız bir kavram olan “Demokrasi; toplumsal katılımı teşvik eden, hükümet yetkililerinin halk tarafından seçildiği bir yönetim şeklidir. Demokrasi; özgürlüğü, eşitliği ve adil temsil ilkelerini içeren bir sistem olarak insanların toplumsal ihtiyaçlarına cevap verir.

Demokrasinin temel unsurları arasında özgür ve adil seçimler, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, vatandaş hakları ve çoğulculuk yer alır. İnsanlar yaygın olarak özgürlük ve katılım, hak ve adalet, çoğulculuk ve farklılıkların kabulü, siyasi istikrar, kalkınma ve refah, haklar ve özgürlükler, sosyal uyum ve barış, hükümetin hesap verebilirliği gibi nedenler yanında demokrasiyi temel hakların korunması, katılımın sağlanması ve toplumsal etkileşim imkânı gibi nedenlerle isteme eğilimindedir. Demokrasinin uygulanabilir farklı türleri olmakla beraber temsili-doğrudan ve parlamenter demokrasi gibi çeşitleri bulunabilir.”

Yukarıdaki paragrafı, akademisyen-mühendis Dr. Orhan ALBAYRAK hocamın bir bilgisayar yazılımı olan yapay zekâ ChatGPT aracılığıyla soru-cevaplı söyleşi yaparak hazırladığı “Yapay Zekâ ile Demokrasi Söyleşisi: Sesli sorular, Dijital Cevaplar” kitabından aktardım. Yazar, yapay zekâya sırasıyla demokrasi konusunda otorite sayılan yazarların kitaplarından faydalanarak hazırladığı 99 soru sorarak cevaplamasını istemiş aldığı cevapları hiç değiştirmeden kitabında yer vermiştir. Kitabın girişine “okuyucuya önemli notlar” başlığında bu kitabı nasıl ve niçin yazdığını açıklamış son kısmında ise on sayfa da tartışma ve değerlendirme yapmıştır. Önce yapay zekâya hangi isimle ve içerikle bir kitap hazırlamak istediğini açıklayarak kendisine nasıl yardımcı olacağı sorusuyla başlamıştır. Bu işin sonunda kitap için “takdim” yazısını yazmasını da istemiştir. Yapay zekâ (YZ), verdiği her cevap için alıntı fikirlerin kaynaklarını listeleme dahi yapmıştır.

İlk olarak bilim kurgu kitaplarında, bir edebiyat ürünü olarak doğan yapay zekâ, şimdilerde kendi başına kitap yazabildiği, kısa öykü ve kitap üretebildiği, bu sayede fikri olan ancak yeteneği olmayan birçok kişiye yazar olma şansı verdiği bilinmektedir.

Bu kitapta yapay zeka perspektifinden demokrasi ele alınarak yapay zeka-insan düşüncesinin etkileşimini, sahip olunun verilerin demokrasiye etkilerini, demokrasi-teknoloji arasındaki ilişkiyi, yapay zeka tarafından verilen cevaplarda öneriler, analizler ve sıra dışı özgün bakış açılarına ulaşılmıştır. Dünya ülkelerinin yarısının uyguladığı kalanlarının geçmeye çalıştığı demokratik yönetim biçimini kitap; demokrasinin tanımı ve işleyişi, bilinen yedi yanlışı, demokrasinin erdemlerini, demokrasi ve Türkiye son olarak da tartışma-değerlendirme olmak üzere beş bölümde incelemiştir. Yazar ve yapay zeka söyleşisinin devamına göz atalım bakalım YZ bu konuda neler söylemiş.

Demokrasinin olgunluğunu; sivil toplum katılımı, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, çoğulculuk ve azınlık hakları, denetim mekanizmaları, eğitim ve bilinç, barışçıl geçiş ve istikrar, çevresel ve sosyal sorumluluk faktörleriyle değerlendirebileceğimiz aktarılmaktadır. “Demokrasinin olgunluğu, vatandaşların politik konularda bilinçli ve eğitimli olmalarına da bağlıdır. Eğitim, insanların politik süreçlere daha aktif ve bilinçli bir şekilde katılmalarını sağlayabilir.” diyerek eğitime vurgu yapmıştır.

Eğitim; bilinçlendirme ve katılım demokrasinin sürdürülebilirliği ve güçlendirilmesi için önemli araçlardandır. Eğitim sisteminin demokrasi eğitimi verme kapasitesi artırılabilir. Demokrasi, okullarda vatandaşlık eğitimi programlarının bir parçası olarak öğretilebilir. Vatandaşların demokratik süreçleri ve hakları anlamalarını sağlamak için eğitim önemlidir. Gençlerin demokratik süreçlere katılmasını teşvik eden projeler ve platformlar oluşturulabilir. Gençlerin demokratik liderler olmalarını desteklemek önemlidir.

Demokrasinin potansiyel düşmanlarını ise “otoriter liderler ve rejimler, hükümet yetkilileri, ekonomik ve sosyal eşitsizlik, yabancı müdahale ve dış baskı, siyasi popülizm, sivil toplum baskısı, ideolojik veya dini fanatizm” olarak sıralanmıştır. Demokrasiyi anlamak ve değerlendirmek için sürekli bir eğitim, bilinçlenme ve tartışma süreci gereklidir.

Demokrasiyle ilgili yaygın anlayışları da “çoğunluğun diktatörlüğüdür, sadece seçimlerle ilgilidir, çoğunluğun istediğini yapma hakkıdır, sadece batı ülkelerine özgüdür, her zaman etkili ve sorunsuz bir şekilde işler” olarak belirlemiştir.

Demokratik toplumlarda, bireylerin yaşam hakkı ve özgürlüğü en üst düzeyde korunur ve şiddet kullanımı kabul edilemez bir davranış olarak görülür. Demokrasinin temel değerleri, şiddetin yerine diyalog ve hukukun üstünlüğü ön plana çıkarır ve toplumda barış ve adaletin sağlanmasına yardımcı olur. Temel ilkelerinde ise azınlık haklarına saygı göstermek, ifade özgürlüğü, hoşgörü ve çeşitliliği teşvik etme unsurları yer alır.

Demokrasilerde asgari müşterekler; temel insan hakları ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü, seçim ve temsil, çoğulculuk ve azınlık hakları, halk katılımı, medya özgürlüğü, güç ayrılığı, eğitim ve bilgi erişimi olarak sıralanmaktadır. Vatandaşların eğitim ve bilgiye erişimi teşvik edilir. Bilinçli ve eğitimli vatandaşlar, demokratik süreçlere daha etkin bir şekilde katılabilir.

İfade özgürlüğü, toplum içinde farklı görüşlere ve inançlara sahip olduğu için tartışmalı veya çelişkili olarak kabul edilen düşüncelere; eğitim ve eğitimin içeriği yani eğitim programları ve müfredat içerikleri, toplumda farklı görüşleri ve değerleri yansıtabilir. Özellikle tarih, bilim gibi alanlarda tartışmalar yaşanabilir. Ayrıca dini eğitimde ebeveynler, çocuklarının dini eğitimini vermekte özgürdür. Bu, ailelerin kendi inançlarını çocuklarına aktarma hakkını içerir. Aynı şekilde ibadet özgürlüğü de temel bir hak olarak kabul edilir.

İnsanların siyasal sistem tarafından eğitim yoluyla dönüştürülmesi, demokrasi için önemli olabilir ancak bu sürecin demokratik değerler ve insan haklarına saygılı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Eğitim, bireylerin özgür düşünce ve eleştirel düşünce becerilerini geliştirmelerine ve demokratik süreçlere aktif katılımlarını teşvik etmelerine yardımcı olmalıdır. İyi ile kötüyü ayırt etmek için hem formel eğitim hem de tecrübe önemlidir ve birbirini tamamlar. Her ikisi de bir bireyin kişisel gelişimine katkıda bulunur ve yaşam deneyimleriyle birlikte daha iyi bir perspektif sağlar. İyi bir karar verme süreci için bilgi, teorik anlayış ve pratik tecrübe birlikte düşünülmelidir.

Çok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, eğitim ve bilinçlenme düzeyleri düşük olan toplumlarda, siyasi süreçleri anlama ve katılım düşük olabilir. Bu da otoriter rejimlere ve demokrasi dışı uygulamalara zemin hazırlayabilir. Gelişmiş ülkelerde ise genellikle daha güçlü ekonomik yapılar, daha yüksek eğitim seviyeleri, daha etkin kurumlar ve daha istikrarlı toplumsal yapılar bulunur. Türkiye gibi ülkelerde durum, özellikle tarih, kültür ve siyasi deneyimler nedeniyle karmaşıktır. Eğitim sistemi, kamuoyu bilinci ve vatandaşlık değerleri, demokratik katılımın güçlenmesini veya rejimi koruma refleksinin ağır basmasını etkileyebilir. Etkileyen tüm faktörler dengeyi şekillendiren ve modern toplumları etkileyen önemli unsurlardır. Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülke, bu faktörleri dikkate alarak demokrasiyi güçlendirme çabaları içinde olabilir. Son yirmi yıllık dönem, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik dinamiklerinde önemli değişiklikler yaşandığı bir dönemdir. Uygulanan politikalar, ekonomik büyüme, kalkınma ve sosyal hizmetlerin artırılması gibi alanlarda etkili olmuştur. Daha özgürlükçü bir dil ve siyaset tarzı benimsenmiştir.

Yazara göre yapay zekâ, kendisine sorulan sorulara sahip olup ulaşabildiği büyük metin veri tabanları üzerinde çalışarak konu hakkında sözcük dağarcığı, semantik analiz ve metin madenciliği teknikleriyle tarama yaparak cevaplar vermiştir. Yapay zeka, duygusal bir anlayışa ve empati yeteneğine sahip değildir. İnsanlar ise duygusal, yaratıcı, etik ve bilinçli varlıklardır. Yapay zekâyı programlayanların düşüncelerine ve bakış açılarına bağlı olarak oluşturulan algoritmalar, ayrımcılık ve yanlılık yapmadan tarafsız ve adil bir şekilde değerlendirememe riski de taşımaktadır. Bu açıdan yapay zekâyla ortaya çıkarılan ürünler etik ve hukuki açıdan ele alınarak değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra kullanılmalıdır.

Buna örnek olarak; “dünyanın en sağlam ve köklü demokratik sistemlerinden birine sahip olduğu düşünülen ABD, savaşlar ve çatışmalar konusunda önemli bir oyuncu olduğu da bir gerçektir. Bu durumu; siyasi ve stratejik nedenler, terörle mücadele, Irak-Afganistan gibi yakın dönem çatışmaları, politika ve strateji farklılıklarla açıklamaya çalışmaktadır. Bu durum, demokratik bir ülkenin de uluslararası ilişkiler ve güvenlik politikaları bağlamında çatışmaları ve savaşları içerebileceğini göstermektedir.” Diyerek bir anlamda ABD tarafından yapılanları mazeretlere dayalı olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Devamında ise ABD’nin savaşlarının ve çatışmalarının; ekonomik çıkarlar, jeopolitik ve stratejik nedenler, ideolojik ve politik nedenler, terörle mücadele, yakın dönem çatışmaları, müttefiklik ve güvenlik taahhütleri gibi birden fazla faktörün etkisiyle açıklamaktadır.

Bu yazı, yapay zekâyla demokrasi konusunda yapılan söyleşide; demokrasi ve eğitim ilişkisinin ele alınıp açıklandığı bölümlerin özeti olarak hazırlanmıştır. Eğitim ailede başlar. Aile, bireyin kişilik gelişiminin temellerinin atıldığı gerçek bir okuldur. Çocuk daha okuma-yazma ve konuşmayı bilmezken anne-babanın varsa kardeşlerinin kendi aralarında komşularla veya diğer insanlarla olan ilişkilerini izleyerek informal olarak öğrenir ve eğitilir. Bu sebepledir ki birçok ülke anne-baba-veli-ebeveyn-aile ve yetişkin okulu adı altında onları bilinçli yetişkin iyi modeller olması için eğitmeye çalışır.

Daha sonra onu şekillendiren yetiştiği çevre yani toplumdur. Kreş-bakımevi, anaokulu-anasınıfı ve ilkokul-ortaokul ise devletin belirlediği bir program ve müfredat içinde de yetişkin birey-vatandaş olacak çocuk ve gençlerin toplumda huzurla uyum içinde yaşayabilmesi için ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerileri kazandırır. Öğrenciler okulda her bireyin güvenli bir yaşam hakkından sonra hak ve özgürlükleri olduğu kadar başkalarının hak ve özgürlüklerine saygı duymasını da öğrenir. Vatandaş olarak hak ve sorumluluklarını, toplum içinde huzurla yaşayabilmek için uyması gereken kuralları, azınlıklar bile olsa din-dil-ırk-mezhep başta olmak üzere tüm farklılık ve çeşitliliklerle hoşgörü ve diyalog içinde onların da temel hak ve özgürlüklere sahip olduklarını, yaşadığı ülkede ve dünyada sosyal uzlaşmayla huzur-barış ve mutluluk içinde yaşayabileceğini öğrenir.

Temel hak ve özgürlüklere sahip olarak seçme ve seçilme, oy kullanma, ifade-düşünce-ibadet özgürlüğü için bilmesi gerekenleri yine eğitim sayesinde öğrenir. Tüm bunları sınıfında ve okulda ders içi-dışı faaliyetlerde görür ve öğrenir. Rehberlik, eğitsel kol, kulüp çalışmaları ve diğer etkinliklerde kurul-komisyon ve komitelerde demokrasinin gereklerini küçük uygulamalarla yaşar ve benimser.

Bu kitabın hazırlanması için faydalanılan yapay zekâ yazılımı/programı (robot deyince akla çoğunlukla mekanik bir cihaz geliyor) Türkçe dil desteğiyle bu çalışmaya cevap vermesine rağmen neredeyse hatasız geçmişin çevirileriyle kıyaslanmayacak düzgün anlaşılabilir kelime ve cümlelerle cevaplar verebilmiştir. Çoğunlukla kesin net yargılar yerine olabilirlikler içeren çıkarımlarda bulunmuştur. Yapay zekâya sorduğunuz aynı bile olsa cevapları farklı olabiliyorsa bu alıntılar kaynakça dipnot olarak hangi adresle paylaşılacaktır. Kullanıldığı ülkenin yasalarına göre suç teşkil eden cevapları yargıları için hukuki sorumluluk nasıl belirlenecektir. İntihal yapıp yapmadığı nasıl belirlenecek eğer yaptıysa programı geliştirenin sahibinin sorumluluğu olacak mıdır? Gibi sorular henüz cevaplanamamıştır.

ABD, federal hükümet düzeyinde idare bir emir yayınlayarak YZ’nın bilinen ve olası tehlikelerinin belirlenerek güvenlik önlemlerinin alınması geliştiren şirketlerin gönüllü taahhütlerinin ötesinde siber güvenlik incelemesi ve test sonuçlarının paylaşılmasını zorunlu tutarak ulusal standartların belirlenmesi, işgücü piyasasına etkilerinin araştırılması, sağlık-iklim değişikliğinde kullanılması için yeteneklerin keşfedilerek işe alımlarının hızlandırılması istenmiştir. Dünya çapında ortak kullanımı için uluslararası standartların da belirlenmesi gerektiği yasal belgede yer almıştır.

Kaynak: Dr. Orhan ALBAYRAK “Yapay Zeka ile Demokrasi Söyleşisi: Sesli Sorular, Dijital Cevaplar, Özgür Yayınları, Gaziantep, Ekim-2023

Facebook Yorumları

Erol DEMİR 1967 yılında Gölcük’te doğdu. Piyale Paşa İlkokulu, Gölcük İmam Hatip Ortaokulu, Gölcük Endüstri Meslek Lisesi, Anadolu Üniversitesi Bilecik Meslek Yüksekokulu Elektronik programını ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İşletme Yöneticiliği alanında yüksek lisansı “Eğitim Yöneticilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri” konusunda tezini tamamlamıştır. Halen İstanbul Ticaret Üniversitesinde işletme alanında doktora öğrencisidir. 1990 yılında Türkkablo fabrikasında kalite kontrol teknisyeni olarak çalıştı. Öğretmenlik hayatına 1991 yılında Hakkari’de başladı. 1994 yılında Gölcük Mesleki Eğitim Merkezi’ne elektronik öğretmeni olarak atandı. 1995 yılında müdür yardımcısı oldu. 2000 şubat ayında Gölcük Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü oldu. 2003 yılında Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak çalışmaya başladı. Aralık–2007 ile Haziran-2016 arası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube müdürü olarak çalıştı. Temmuz – 2016 Bakırköy İlçe MEM, Temmuz-2022 İstanbul İl MEM, Ekim-2023 Küçükçekmece İlçe MEM Şube Müdürü olarak görevine devam etmektedir. Evli ve 3 çocuk sahibidir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.