1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

Eğitim ve Aile Kavramı

Eğitim ve Aile Kavramı
0

S. Smiles’in çok sevdiğim bir sözü ile yazıma başlamak istiyorum:” Terbiyenin ilk ve en iyi merkezi evdir.” Değerli okur öncelikle yazımda ele alacağım konular birtakım hassas konular ile ilgili olduğu için herkesi kendi içine dönmeye davet ediyorum. Hepimiz biliyoruz ki terbiye, talim ismine ne verecekseniz verin eğitim ailede başlar.

Eğitim anlayışı toplumun düzenli, disiplinli, çalışkan ve en önemlisi iyi ahlâk sahibi insanlar bütününün oluşmasını sağlar. Burada bahsettiğim eğitim okul ile diploma ile kastedilen değildir. Tabii ki gerekli olan bu eğitim hayatın ikinci aşaması için gerekli olan bana göre. Bir insanın matematikte tüm zor denklemleri biliyor olması, Türkçede ismin, sıfatın yerini bulabiliyor olması onun iyi bir insan olduğu anlamına gelmez. Oysa bizim toplumumuzda en temel yanılgı bir insan isminin önüne ne kadar çok sıfat eklerse o kadar iyi bir insan olmuş demektir. Burada sizlerle Türkçe ve matematiğin gerekliliğinden çok daha toplumsal konular üzerine konuşmak istiyorum. Evet eğitim ailede başlar demiştim.

Bir insan gözlerini dünyaya açar açmaz annesinin varlığı ve babasının gölgesi altında büyümeye başlar daha sonra kişi çevresindekilerin hareketlerine ve kalitesine göre şekillenir. Burada önemli olanın anne ve babanın ne kadar anne ve baba olabildiğidir. Dış dünyada doğum gibi mucizevi bir olayı gerçekleştirebilen birçok canlı bulunmaktadır. Tabii ki insanın bu olay içerisindeki rolü çok daha farklı olmalı. Bu hususta temel olan sevgi kavramı karşılandıktan sonra aileye düşengelecek adına iyi birer evlat yetiştirebilmektir. Peki ya eğitim ailede başlamadıysa?

Türk aile yapısında eskiye nazaran anne ve babanın hayata bakış açısı günden güne değişmektedir. Temel olan kaygının çocuğun ileride iyi bir insan olma konusu üzerinde değil iyi bir yere gelebilmesi hususundadır. Burada tabii ki böyle olmak zorunda dünya hızla değişirken yerimizde mi sayalım diye düşünüyor olabilirsiniz. Eğitim ve görgünün İlk öğrenildiği yer ailedir. Aile bir anlamda görgü ve eğitim konusunda olduğu kadar insanın kişilik yapısının oluşumunda da ilk ve köklü eğitim yeridir. Kişi birçok şey öğrenir, kişiliği sağlam bir temel üzerinde şekillenir. Ancak bu herkes için geçerli değildir. Toplumumuzda anne ve babanın amacı yalnızca çocuğunun kendi istediği kalıba girmesidir. Okur olan anne ve babalarımız lütfen bana kızmasın.

Çocuğu eğitirken babanın geri planda kalıp annenin ‘fedakâr ana’ olması can sıkan ayrı bir konu. Çocuk yapım aşamasında etken rol oynayan babanın eğitim sırasında kendini geri plana çekip yalnızca para kazanıyor olması babalık yaptığı anlamına gelmez. Kimse yapması gereken şeyi yaptığında alkış hak ettiğini düşünmemeli. Türk toplumunda babalara öğretilen bir babalık var. Baba çocuğunu çok sevmez, ona yüz vermez, onunla çok fazla ilgilenmez. Çünkü eğer bunları yaparsa çocuk şımarık bir çocuk olur. Olmaz efendim olmaz. Gizlenen gösterilmeyen sevginin hiçbir önemi yoktur. Karşıda duran duvar da beni seviyor olabilir. Ailesi tarafından sevilip sayılan çocuklar sosyal yaşamda kendilerini daha iyi ifade edebilen, duygularını rahatça yaşayabilen insanlar olurlar yalnızca. Öğretilmiş kalıpların dışına çıkıp el alem nasıl bakar gözlüğünü çıkarıp şöyle bir evimize bakarsak her şey daha güzel hal alacak.

Diğer bir yapı ise anne, annelerimiz… Anneler kızlarını kendi istedikleri kalıba sokmak için verdikleri çabayı keşke biraz mutlu bireyler yetiştirmek konusunda gösterseler. Merak etmeyin kızını dövmeyen dizini de dövmüyor. Kızını dövmeyen ileride güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen, istemediği her şeye hayır diyebilen, duruşu olan kadın yetiştiriyor.

Eğitimin ailede başlayamaması beraberinde aile birliğine azalan saygıyla birlikte dış dünyadaki olayları algılama biçimini bile değiştiyor. Mutsuz yetişen bireyler, yetişememiş olan bireyler ileride aile kurup öğrendikleri yanlışı aynı şekilde öğretiyorlar. Bu konuda anne babalara verilebilecek eğitimin olması gerekliliğini, okullarda ise görgü, nezaket kurallarının önemine değinip ayrı bir ders olarak verilmesi taraftarıyım. En azından ailede eğitilmeyen kesime okulda hayatı öğretmeliyiz. Okul yalnızca denklem çözdürebilen, Türkçe öğretebilen bir kurum olmaktan çıkıp bireyi hayata hazırlamalıdır. Toplumun siyasi ve kültürel alanlarda geri kalmasında, kendini ilerletememesinde, eğitimsizliğin sanıldığından daha büyük bir rolü vardır. Eğitimin ailede başlayamaması, kendisiyle birlikte diğer kişileri de alt kültür çemberinin içine çekiyor.

Facebook Yorumları

İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.