1.000.000.000.000.000.000.000.000.000
Bu rakamlar da ne demek oluyor dediğinizi duyar gibiyim. Bu sayıyı okumanıza imkan da yok sanırım. Ancak kaç tane bir, kaç tane sıfır olduğunu sayabilirsiniz öyleyse. Olsun, o da kabul canım sizi mi kıracağım.
Peki nedir bu sayılar?
Her yıl kış mevsiminde gökyüzünden bu kadar kar düşüyor aşağıya, inanabiliyor musunuz? Okumaya matematiğimiz yetmeyecek kadar kar tanesi gökyüzünden aşağıya iniyor ve biz öylece bakıp geçiyoruz. Ben de bu yazıyı hazır kış mevsimi gelmiş, kar yağışları yavaş yavaş en güzel manzaramız olmaya başlamışken sizin için yazmaya karar verdim.
Haydi şimdi biraz hayal kuralım öyleyse.
Düşünün, kışın soğuk gecelerinden birinde üzerimize kalın kalın battaniyeler örtmüş, mışıl mışıl uykuya dalmışız. Öyle derin uyuyoruz ki dışarıda ne oluyor haberimiz bile yok. Rüyalar alemindeyiz.
Sonra sabah oluyor, ailemiz uyandırıyor bizi. Gözlerimiz henüz açılmamışken o mutlu haberi alıyoruz.
‘’Kar yağıyor!’’
Mutluluk ve heyecanla koşuyoruz pencereye.
Evet evet kar yağıyor. Kar geceden beri yağıyor. Her yer bembeyaz olmuş ve yağmaya da devam ediyor. İçimiz içimize sığmazken izlemeye devam ediyoruz. Az sonra yapacağımız kardan adamın hayalini kuruyoruz bir yandan da.
Siz hayal kurmaya devam ederken ben sesleniyorum size arkanızdan usul usul, bağırmadan. Siz kar yağışını izleyip kendinizi bir kar tanesi olarak hayal ederken.
Bir kar tanesi tutmanızı istiyorum sizden, göklerden yere doğru süzülen.
Yalnızca bir kar tanesi.
Gözünüzü ondan ayırmamanızı diliyorum.
Bir buluttan çıktığı andan itibaren bir saatte yeryüzüne inen kar tanesine dikiyorsunuz gözünüzü.
Onun upuzun yolculuğuna bir yere düşene kadar şahitlik ediyorsunuz.
Birden fark ediyorsunuz.
Gökyüzünden süzülerek yere inen tek bir kar tanesi, diğer kar tanelerinin hiçbirine çarpmıyor.
Kendi başına inmeyi başarıyor.
Ben de usulca devam ediyorum sözlerime.
Siz kar tanesinin başka hiçbir şeye değmeden inişini seyretmeye devam ederken.
Evet, her bir kar tanesinin buluttan başlayan yolculuğu bir saat sürer ve asla birbirine değmez.
Ne garip şey değil mi?
Allah bir kar tanesini yeryüzüne indirip başka hiçbir şeye dokunmadan yaşamasını sağlıyor.
O zaman hayalimizi ilk kar yağışına saklayalım.
Bu yazıyı okuduktan sonra yağan ilk karda koşalım pencereye. Perdeleri sıyıralım sonuna kadar.
Ve öylece izleyelim bir kar tanesinin düşüşünü.
Gözlerimizle şahit olalım hiçbir yere çarpmayan büyük mucizeye.
Sonra doya doya tadını çıkaralım.
Unutmayalım:
Bazen yalnızca izlemek ve anlamak yeter mutlu bir an yaşamaya…
İlk karda buluşmak üzere o halde…
Ramazan Teker
