Geçmişten günümüze kadar özellikle çocuklarımızın hayatında çok büyük yeri olan oyun, öncelikle kuramcılar arasında evrelerine ayrılarak incelenmiştir. Bu inceleme ileriki zamanlarda gerek eğitimcilerin gerekse ebeveynlerin çocukların ilgi ve ihtiyaçlarını bilmelerine, takip etmelerine ve onları anlamalarında çok büyük yardımcı olmuştur. İlgili dönemlerde, gelişimlerini destekleyici materyaller hazırlanıp büyükler tarafından uygun ortamlar oluşturulmuştur. Yaşlarına göre gruplanan bu oyun evreleri kendi içinde ilgilendiği oyun türleriyle de bağdaştırılmıştır. Oyun türleri incelendikçe hangi gelişim alanını desteklediği ve hangi materyallere ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir.
Çocuklar yeni beceriler kazandığında, yeni davranışları deneyimlediklerinde bunların tekrarlarını içeren fiziksel oyunlar oynamayı tercih ederler. Okul öncesi dönemdeki çocukların ilgi duyduğu oyun türleri; fiziksel oyun, yapı-inşa oyunu, dramatik oyun, doğal materyallerle oyun ve kurallı oyun olarak gruplandırılmaktadır. Biz bugün sizlerle birlikte yazımızda bu oyun türleri arasında yapı-inşa oyunlarını ve materyallerini ele alacağız.
Yapı- inşa oyunları belli bir düzen ve amaç odaklıdır. Okul öncesi dönemdeki çocukların en çok tercih ettiği oyun türleri arasında yer alır. Bu oyun türünde birbiriyle ilişkili nesneleri fiziksel olarak bir araya getiriyor olması sayesinde fiziksel gelişimini desteklerken, kendi düşünceleri doğrultusunda yapılar oluşturmaları da yaratıcılıklarını desteklemektedir. Açık havada ve kapalı alanda da oynanabiliyor olması bu oyun türünün avantajlı yönlerinden biridir (DURUALP, 2018).
Yapı- inşa oyunları nesneleri üst üste, yan yana dizme kazanımıyla çocuklarda 2 yaştan itibaren görülmeye başlar ve ardından okul öncesi dönemde bu alana ilgileri yoğunlaşır. Yapı- inşa oyunlarında en çok tercih edilen materyaller arasında olan bloklar ve legolar çocukların hem ince motor hem de kaba motor becerilerini desteklemektedir. Blok ve lego parçalarını diledikleri gibi bir araya getirmeleri dışında, karttaki ya da kitapçıktaki kodlamaları takip ederek de birleştirme yönergelerine yer verilmektedir. Çocuklar bu parçaların şekillerini öğrenirken dil gelişimleri, kodları takip ederken bilişsel gelişimi, tak çıkar yaparken ince kasları, biten parçayı taşırken kaba motor becerileri ve en sonunda yaptıkları materyali sunarken o heyecanla sosyal- duygusal gelişimleri süreç içerisinde desteklenmiş olur.
O lego ve bloklardan ne evler ne saraylar, ne arabalar ne robotlar tasarlanıyor bir bilseniz… Kitapçıklarda verilen kodların takibindeki konsantrasyon, bir araya geldikçe zihinde kendiliğinden artık oluşan mantık yürütme aşamaları, o birimleri tanıyıp teorik matematik kavramlarının kazanılması… Bir de sonrasında yetişkin tarafından ucu açık sorular eşlik ediyorsa o sunum tadından geçilmiyor. Sınıf ortamında ya da çocuklar kardeşleriyle birlikte oynuyorlar ise işbirliği de ortaya çıkıyor ve süreç içerisindeki paylaşımlar, fikir alışverişlerindeki ortak kararlar ya da ortaya çıkan problem durumların üstesinden gelmek için çözüm üretiyor olmaları da dikkat çekilmesi gereken detaylar arasındadır. Üstelik 21. yüzyıl becerilerini destekleyen alternatif eğitim yaklaşımları arasında olan STEM, bilgisayarsız kodlama gibi eğitim programları dahilinde de çeşitli yapıdaki bloklara ve Legolara yer verilmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz kazanımların desteklenmesi için öğretmenlerin fiziksel olarak yakınlık kurması, blok binaların yapımında model olması, sözel önerilerde bulunması, yardım etmeyi önermesi, dramatik bir rol alması çocukları yapı- inşa oyunlarına yönelik teşvik etmede yüksek bir değere sahiptir.
Öğretmenler bu konuda rol model oldukça, bu materyallerin gündemde olmasına fırsat tanıdıkça ve uygun ortamlar yarattıkça çocukların ilgisi artacak, bakış açıları genişleyecektir. Dünyada yapılan araştırmalar incelendiğinde blok oyunlarının çocukların; matematik becerilerini geliştirdiğine, görsel ve mekânsal algılarını geliştirerek hafızalarını güçlendirdiğine, soyut düşünceyi geliştirdiğine, çocuğun yaşı büyüdükçe daha karmaşık yapılar inşa ettiğine yönelik çalışmaların yapıldığı görülmüş olup akademik makalelerde bunlara yer verilmiştir (AKSOY & AKSOY, 2018).
Çocuklarımızın gelecek hayatlarına olumlu etkiler katmak istiyorsak attığımız bu adımların, paylaştığımız anların, verdiğimiz emeklerin değerlendirmesini iyi yapalım. Kıymetli zamanlarını birlikte geçirdikleri arkadaşları olan o oyuncak seçimlerini, telefon ve tablette zamanlarını paylaştıkları oyunları birlikte kontrol edelim. Açık uçlu sorular ve materyallere, yapılandırılmış etkinlik ve oyuncaklara nazaran daha çok yer verelim… Ve hep dediğimiz gibi onlara muhakkak ‘’sınırlar içerisinde özgürlük’’ tanıyalım…
Mutlu kalın…
KAYNAKÇA
1-AKSOY, A. B., & AKSOY, M. (2018). Blok oyunlarına ilişkin okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerinin incelenmesi. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 8(2), 397- 414. https://dergipark.org.tr/tr/pub/kusbd/issue/38953/383437
2-DURUALP, E. (2018). Oyunun türleri. https://slideplayer.biz.tr/slide/11874222/