“Stres ve başa çıkma yolları” kitabı her açıdan stresi tanımlar; nedenlerini, nasıl yaşandığını, belirtilerini, sonuçlarını ve gerekli ölçüde kullanılabilecek başa çıkma yolları (treatments) ön görür ve paylaşır. Fiziksel veya psikolojik olarak stresin belirtileri ve sonuçları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Örneğin somatik anlamda stresi incelersek, bir kişi stres yaşadığında farkında olmaksızın bacaklarını sallamaya başlayabilir ya da tırnaklarını yer. Baş ağrıması ve mide ekşimesi gibi çarpıntı şeklinde verilen tepkiler olarak da adlandırılabilir. Hal böyle olunca kitap aslında bir fizik terimi olan stresi Hans Selye’nin tanımıyla “vücudun herhangi bir değişiklik talebine karşı verdiği belirsiz tepki” olarak ve nasıl bir terim olarak kullanılan stresi gündelik yaşamda bir jargon haline getirdiğimizden bahseder.
Yapılan araştırmalara göre, stres bazı zamanlarda iş ve eylem gücünü arttırırken bazı zamanlarda bireye ciddiye alınacak fiziksel ve özellikle de duygusal zararlar verebilir. Bu durum fark edildiğinde psikolojik veya sosyal yardım alınmalı ve stresin göstereceği semptomlara karşı dikkatli olunmalıdır. Bazen olumlu gözüken durumlar bile kaygı ve strese yol açabilir.
Örneğin:”Bir yarışı yada seçimi kazanmak da en az kaybetmek kadar stresli olabilir.” Bu yüzden Selye’nin de dediği gibi “Herkes stres hakkında bir şeyler bilir ama tam olarak ne olduğunu bilen kimse yoktur.” Fakat bütüncül açıdan bakacak olursak, olaylar karşısındaki kontrol edebilme gücümüz az olduğu takdirde insan bunu strese dönüştürür. Ayrıca kitap travma sonrası stres bozukluğu (post traumatic stres disorder) konusuna da değinmiştir ki bu ağır şekilde psikopatolojik yardım ihtiyacına sebep olabilir. Örn: Ağır olaylar ve travmalar yaşamış insanlar, yaşanılan olayı hatırlatacak herhangi bir ses, görüntü veya yer ile karşılaştığı zaman ani stres oluşumları meydana gelebilir ve çoğunlukla klinik tedaviye ihtiyaç duyulur. Bu tarz durumlar genellikle deprem, kaza vb. ya da askeriyede uzun zaman çalışma, çatışmanın içinde bulunma gibi olaylar sonrasında görülür ve bireyin kendine (intihar) ve çevresindekilere zarar vermeyle sonuçlanabilir. Bunun yanında stres günlük hayatta çok fazla karşılaşılan psikolojik ve zaman zaman psikosomatik etkileri olan bir kavramdır. Bu durumda stresle başa çıkma yolları daha büyük önem kazanmıştır ve strese karşı verilen tepkiler stresle başa çıkmak için gösterilen bilinçli eforlardır.
Zaman Yönetimi: Zamanı etkili ve verimli kullanma hakkındaki bilinçlilik düzeyimizdir.
Spor: Egzersiz yapmak stresin yarattığı enerjiyi dışa vurmanın en iyi yoludur.
Gevşeme Teknikleri: Nefes egzersizleri, kas gevşetme, yoga ve meditasyon, stresle baş etmek için bir örnek olarak gösterilebilir.
Kabullenme: Birey eğer stres kaynağına olumlu gözle bakmayı becerebilirse ve ya her şeyi kontrol edemeyeceğinin farkına varıp bu durumdan vazgeçerse stresle baş etmeyi öğrenebilir. Psikolojik adaptasyon bu alan içinde kendine yer bulabilir. İnsanların çoğu ortalama sınırda sayılabilecek ve stres etkenlerine karşı uyum sağlamada başarılı olurlar ama bazen stres ve kaygı boyutu, bireyin taşıyabileceğinden fazla hale gelebilir. Böyle zamanlarda birey psikolojik danışma ve destek almaktan kaçınmamalıdır.
Sosyal ve Psikolojik Destek: İnsanlar stres kaynağını farkedip, bunu yakınlarıyla paylaşabilir ve bu onun ruhsal açıdan rahatlamasını sağlar ama eğer stres seviyesi giderek büyüyorsa ve kontrol altına alınamayacak seviyeye geldiğinde profesyonel psikolojik yardım alınmalıdır.
Stres için bazı ilaç ve bilişsel tedaviler uygulanır ve insana stresle nasıl baş edebileceği öğretilir. Ayrıca bazı şeyler stres unsuru olarak kabul edilebilir. (Fiziksel-duygusal-cinsel istismar. Bunun dışında evde veya çevrede yaşanan can sıkıcı olaylar strese neden olabilir.)
Sonuç olarak, kitap stresin bir çok temel etmenleri, tarihsel terim değişimleri, sonuçları ve önleme yollarıyla ilgili bilgiler vermiştir. Bu bilgilerin çoğunluğu araştırmalarla desteklenmiş ve herkes için örneklerle birlikte bilgilendirici bir kaynağa dönüşmüştür…
Stres kendine ek olarak aynı zamanda kendisinin nedeni ve kendisinin sonucudur.
Stres etkenlerine maruz kalmayı en aza indirmek çözüm değil. Sadece onlarla nasıl daha iyi başa çıkabileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor.