Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediği dünyamızda, ülkeler arası rekabette üst sıralarda olmalıyız. Hatta bu basamakların en üstünde olmalıyız. Peki nasıl? Tabii ki eğitimle. Merkezine insanı koyan, önce insan felsefesini benimseyen eğitimle. Eğitimin en önemli basamağı belki de ilk basamağı okumaktır. Genç nüfusumuzun eğitimine önce insan diyerek başlamalı ve insanlarımızı da okumaya karşı çok daha fazla yakınlaştırmalıyız.
Yine hem geçmişte, hem günümüzde başarılı olmuş birçok insanın ortak özelliği de, okumayı önemseyen, okumaya zaman ayıran yani çok okuyan insanlar olması da bir tesadüf değil sanırım. Kim bu başarılı insanlar; Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, Sanatçı Barış MANÇO, Adnan KAHVECİ, Filozof İbn-i Rüşd, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Yazar Maksim GORKİ, Yazar Eric HOFFER ve daha birçok başarılı insan.
Albalat “Okuma alışkanlıkların en asilidir”diyor. Kitap okumak bireye birçok özellik kazandırır.
- En önemlisi yeni bilgiler kazanır.
- Kendine güveni artar,
- Konuşma etkisi gelişir,
- Yazı yazma kabiliyeti gelişir vb. daha birçok kazanımları olur.
Yazımın başında bireylerin ona bağlı olarak da ülkelerin gelişmesinde eğitimin önemini vurguladım. Bana göre eğitimin merkezinde de okumak vardır.Mevlana şöyle demiştir: “Yeni bir şey öğrenmeden geçirdiğim bir günde, benim için güneşin doğmasında bir hayır yoktur”. Bir eğitimci olarak milletimizin bireylerinin öğrenmeyi önemseyen, okumayı önemseyen, öğrenme ve okumayı ihtiyaç olarak benimseyen insanlar olmasını temenni ediyorum. Okuma oranı % 90 olan, bir kitabın milyonlar sattığı gazete baskı sayılarının on milyonlara ulaştığı, kütüphanelerin dolup taştığı bir ülke hayal ediyorum. Çok şey mi istiyorum acaba?
Sevgili dostlar, aşağıda bazı sayısal veriler var. Bu veriler incelendiğinde toplumdaki aksaklıkları daha iyi anlayabiliriz diye düşünüyorum. Okumak hayatımızda alt sıralarda. Uyuşturulmuşuz sanki, iyiliklere güzelliklere karşı. Toplumdaki bu konunun çok ciddi sorgulanması ve tedbirler alınması zamanı geldi de geçti. Bakın sayılar ne kadar ürpertici! Kütüphane sayısı 1.434, kahvehane sayısıysa 400 binin üzerinde! Türkiye her bin kişiden birinin kitap okuduğu bir topluma sahipken, en çok TV izleyen ülke sıralamasında dünya birincisi olduk. Dünyada kitap okumada alt sıralarda televizyon seyretmekte ilk sıradayız. Okullaşma ve okuryazar oranıyla kitap okuma oranı arasında uçurum var. Okuryazar sayısı artıyor, fakat kitap okuyan sayısı azalıyor. Türkiye’de temel ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235.sırada yer alıyor. Japonya’da kişi başına yılda 25,İsviçre 10,6 Türkiye’de ise bir kitap düşüyor. Kitap için yılda kişi başı sadece 45 sent harcama yapılıyor. Geçmiş yıllarda günde 3,5 saat TV seyretme oranıyla dünyada 2.sırayı almaktaydık, son yıllarda dizi film furyasıyla birlikte 4 saate çıkarak ilk sıraya yerleştik. TV seyreden insanın dikkati dağılmakta, odaklanmada zorlanılmaktadır. Bu durum özellikle çocuklarda başarıyı etkiliyor. Kitap okumayı teşvik etmek ve alışkanlık haline getirebilmek için kitap her zaman kişinin yanında olmalı. Çocuğun yanında kitap okuyarak örnek olup ona kitap sevgisi kazandırılmalı. Evlerde küçük çapta da olsa kitaplık ve okuma kösesi yapılmalı. TV ve İnternet alışkanlığından kurtularak okuma alışkanlığına geçilmeli. TV ve İnternet başında vakit öldürmek hayatın boşa geçmesi demek. Böylece insan kendine en büyük zararı vermekte. Değerli dostlar günümüzde vatandaşlarımızı hem insani değerlerle donatmak hem de Bilgi edinmesini teşvik ederek, insanlarımızın okuması ve bilgilenmesi için mutlaka hemen acilen bir takım kampanyalar yarışmalar yada düşünülünce akla gelebilecek diğer metotlarla da bilgili, aydın, düşünen insan için bir kez daha kafa yoralım. Yukarıdaki sayısal verileri tersine çevirebilmenin çarelerini arayalım.
Yazımı Andre Maurois’ e ait şu sözlerle noktalamak istiyorum. “Okuma sanatı, çoğunlukla hayatı kitaplarda tekrar bulmak, kitaplar sayesinde hayatı daha iyi anlamak sanatıdır”. Güzel memleketimizde çok okuyan, bilgili araştırıcı bireylerin sayısının her geçen gün artması ümidiyle…
Mustafa ASLAN/Yönetim/Eğitim Uzmanı
