1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

Değişmek Üzerine

Değişmek Üzerine
0

İnsanoğlu olarak kaç yaşında olursa olalım masal dinlemeyi sevmiyorum diyenimiz yahut La Fontaine’yi duymayanımız neredeyse yoktur. Bir masal bir çocuğa anlatılırken bile koca koca insanların kulak kesildiğine şahit olmuşuzdur. Bu yazıda bir masal anlattığımızı varsayalım. Okuyan bir çocuk olunca gerçekmiş gibi hoş bir iştiha ile dinler. Yaşı ilerlemiş bir kimse ise masalda anlatılmak istenen ana mesaj üzerine dikkat kesilir. Tabii olarak bu dikkat kesilme de herkes için geçerli değildir.

Mesela bir koyun, üç yıldır sürekli ot yemekten ve melemekten sıkılmış. Çiftlik sahibinin köpeğinin her gün et yediğini ve havladığını görünce birden köpek olmak istemiş. Köpek gibi davranmaya başlamış. Onlar gibi havlamaya çalışıyor ve çiftliğin etrafında kurt saldırılarına karşı gözlem yapmak için geziniyor. İlk gün et yemeye çalışmış ama yiyememiş. İkinci ve daha sonraki günler aynı şekilde devam etmiş.

Masalı iki olasılığın mümkün olduğu birbirinden farklı iki cümle ile bitirebiliriz. İlk cümle, koyun artık açlıktan bayılmak üzere iken birden kararını değiştirmiş ve çayırda taze otları yemeye başlamış. Eski hayatına devam etmiş. İkinci cümle, et yiyemeyen koyun sonunda açlığa dayanamamış ve ölmüş. 

Bir çocuk bunu masal diye can kulağı ile dinleyebilir. Ancak idrak sahibi bir insan ise bu masaldan bazı sonuçlar çıkarabilir.

Değişmek Mi Yoksa Statik Kalmak Mı?

Asıl mesele ise şu insan sürekli değişim ve devinim içerisinde olan bir varlıktır. Gece uyumadan önce geçen bir günümüzün muhasebesini yaptığımızda; ruh hâli, tüketilen gıdalar, fiziki ortamlar, suretimiz, fikirlerimiz değişebiliyor şeklindeki bir cümle dahi değişimin göstergesidir. Bu değişimin olması mı olmaması mı daha ideal diye bir fikre kapılabiliriz. Ancak basit bir örnek ile şunu söyleyebiliriz. Yenidoğan bir bebeğin araba kullanması, konuşması veya yemek yemesi düşünülemez. Genç bir insanda ise konuşmamak veya yemek yememek bir hastalık yahut ölüm gerekçesi olarak nitelendirilebilir.

İnsan için değişim ve devinimin şu ana kadar kaçınılmaz olduğunu fark ettik diyebiliriz. Bu değişim türleri tüketilen gıdalardan, sempati duyulan takımlara hayatın her alanında olabilir. Bazen insan bir ağaç değildir. Yaşadığı yerde mutmain değilse değiştirmelidir, şeklinde söylemler duyarız. Ancak Amerika kıtasında bununda istisnası var. Yürüyen palmiye ağaçları zamanla aşınan toprak yüzünden çok uzak olmayan mesafelere kök salarak, yer değiştirebiliyorlar. Bunu insana yansıttığımız zaman çok küçük bir hareket şeklinde algınabilir. Çünkü bir kimsenin imkânı varsa dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna birksç gün içerisinde gidebilir. Mekân değişimin olduğu bir yerde zihinsel bir değişimin olmadığını söylemek mümkün değildir. Bir kimse uyandığı herhangi bir sabahta sürekli yediği yemeği, en sevdiği rengi, hiçbir maçını stat dışında izlemediği takımı, kıyafet tarzını, düşünce tarzını değiştirebilir.

İnsan için önemli olan bir değişimin sonucunun olumlu olmasıdır. Çünkü toplum nazarında çok iyi bir prototip olarak parmakla gösterilen bir kimse, toplumun kendisinden nefret ettiği bir insan olabilir. Aynı şekilde toplumun nefret ettiği bir kimse, toplum tarafından çokça sevilen bir kimse de olabilir. Masal ile birlikte anlatılmak istenen şudur. Koyunda değişim abes iken insan da değişim normaldir. Değişimin olumlu veya olumsuz olması bunu değiştirmemektedir. En önemli nokta ise, değişime karar veren insanın kendisidir.

Facebook Yorumları

İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.