Acil Uzaktan Öğretim’e giriş yapmandan önce Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan hastalığa ilk olarak Vuhan Virüsü adı verilirken ilerleyen dönemde Dünya Sağlık Örgütü tarafından SARS-CoV-2 olarak adlandırılırken yaygın olarak kullanılan adı ise Koronavirüs hastalığı 2019 ya da COVID19’dur. COVID 19 nedeniyle dünya genelinde tüm öğrencilerin yüzde 90’ının okula gidemez hale geldiği bir durum ortaya çıktı. Teknolojiyle iç içe yaşadığımız bu günlerde çözümün teknolojide aranmasına elbet şaşırmamalıyız ancak çözüm olarak adlettiğimiz uygulamalar ile gerçekler aynı çerçeveye sığmıyor ne yazık ki.
ACİL UZAKTAN ÖĞRETİME GEÇİŞ
COVID 19 hastalarının ülkemizde görülmeye başlanmasının ardından acil bir eylem planı üretilerek yayılmanın önüne geçmek adına sosyal izolasyonu artırıcı çeşitli önlemler alındı. Bu önlemler kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tüm eğitim öğretim kurumlarını geçici olarak kapatırken Yüksek Öğretim Kurumu da benzer bir adımı yüksek öğretim kurumları için attı. Her iki adımın sonrasında okul öncesinden lisans üstü programlarına kadar öğrencilerin eğitim öğretim hayatlarına nasıl devam edeceğine yönelik adımlar da atılmaya başlandı. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Bilişim Ağı platformu ve hızlı bir şekilde kurulan EBA TV üzerinden öğrencilerin eğitim öğretim sürecinden uzak kalmaması için harekete geçerken. Üniversiteler ise derslerini çevrimiçi ortamlarda eş zamanlı olarak yürütmeye başladı. Tüm bu süreç ise zaten alışık olduğumuz bir kavram olan uzaktan eğitim olarak adlandırıldı.
ÜLKEMİZDE UZAKTAN EĞİTİM
Milli Eğitim Bakanlığı açık öğretim üzerinden uzaktan eğitim kavramına aşina iken üniversitelerimiz ise uzaktan eğitim merkezleri ve açıköğretim programları sayesinde bu kavrama yabancı değillerdi. Hem Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki açık öğretim faaliyetleri hem de üniversitelerimizin bünyesindeki açık ve uzaktan eğitim faaliyetleri uzaktan eğitim kavramının tanımlamasına uygun olacak özellikler taşımaktaydı. Tanım olarak bakacak olursak Moore ve Kearsley (2005) uzaktan eğitimi öğretici ve öğrencinin farklı mekanlardan ders içeriği özel olarak uygun öğretim teknikleri kullanılarak tasarlanmış çeşitli eğitim teknolojilerinin kullanıldığı planlı bir süreç olarak ele almıştır. İşman (2005) ise öğrenci ve öğretmenin iletişim teknolojilerini kullanarak öğrenme ve öğretme sürecini farklı mekanlarda gerçekleştirdiği bir eğitim sistemi olarak tanımlamıştır.
Sadece tanımlar ile günümüzde yaşanan süreci karşılaştırdığımızda bile şu an ne öğrencilerin ne de öğreticilerin bir uzaktan eğitim süreci içinde olduklarını söylemek mümkün. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada ülkemizdekine benzer şekilde yaşanan süreç uzaktan eğitim, uzaktan öğrenim, harmanlanmış öğrenme, mobil öğrenme ve diğer birçok kavramı tanımlamış olarak eğitim teknolojileri uzmanları bu sürecin uzaktan eğitim olarak tanımlanmasının uygun olmadığını belirtirken. ABD’deki farklı yükseköğretim kurumlarında görev yapan Charles Hodges, Stephanie Moore, Barb Lockee, Torrey Trust ve Aaron Bond “Acil Uzaktan Öğretim” kavramını gündeme getirdi. Yazının ilerleyen bölümlerinde Hodges ve arkadaşlarının vurguladıkları noktaları ele alacağız.
VERİMLİ ÇEVRİMİÇİ EĞİTİM
Çevrimiçi ya da online eğitim internetin hayatımızdaki yerini almasıyla birlikte araştırılmaya başlanmış bir alan. Yapılan çalışmalar bu alanın teorisinin, farklı modellerinin yanı sıra ölçme değerlendirme standartlarını da ortaya koymuştur. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki verimli bir çevrimiçi eğitim özenli bir öğretim tasarımı, planlama, uygun sistematik model çerçevesinde tasarım ve geliştirmeyi gerektirmektedir. Özenli bir tasarım aşaması ile öğretim sürecini farklı açılardan ele alması gereken süreç zaman olduğu için acil durumlarda bu aşamanın atlanması söz konusu olmaktadır.
Çevrimiçi öğrenmenin kapsamlı bir şekilde dokuz boyutuyla ele alındığı Learning Online: What Research Tells Us about Whether, When and How kitabı tasarım sürecinin karmaşıklığının altını çizmektedir. Kitapta ele alınan dokuz boyut, uygulama modeli, eğitimcinin rolü, öğrencinin rolü, aşamalandırma, öğrenci eğitimci oranı, çevrimiçi eğitim zamanlaması, pedagoji, geri dönüt kaynağı ve çevrimiçi ölçmenin rolü olarak gruplandırılmıştır.
Her bir boyutun kendi içinde alt boyutları olduğu gibi, her bir boyut bir başka boyutun verimliliğini, kullanım kolaylığını hatta kullanılabilirliğini etkilemektedir. Örneğin öğrenci eğitimci oranında çok büyük sayılara çıkarken hem eş zamanlı öğrenme, hem dönüt sistemi, hem de ölçme değerlendirme basamakları kullanılabilir seçenekler bağlamında etkilenmektedir.
ACİL UZAKTAN ÖĞRETİM
Çevrimiçi eğitimin planlama aşamasına verdiği öneme karşın acil uzaktan öğretim kriz durumlarında uygulandığı için bu aşamayı gözardı etmektedir. Acil Uzaktan Öğretim süreci geçici bir sürecin ürünü olduğu için bu sürecin sonrasında yüz yüze eğitim öğretim sürecine geçişi kolaylaştıracak şekilde, mevcut tüm imkanları kullanarak, eğitim öğretim sürecinin geleneksel sınıf ortamındaki bağlamından koparmadan sürdürmeyi amaçlar. Burada amaç uzun vadede kullanılabilir ve verimli bir sistem kurmaktan ziyade, geçici bir süreliğine eğitim öğretim faaliyetlerinin aksamasını önleyici bir ara basamak oluşturmaktır. Bu çerçeveden baktığımızda çevrimiçi eğitim süreci ile acil uzaktan öğretim sürecinin aynı çerçeveye oturmadığı net olarak görülmektedir.
Birisi uzun vadede kullanılabilir, kapsamlı planlama ve geliştirme süreci ile tamamen bağımsız bir eğitim öğretim güzergahı sunarken, acil uzaktan öğretim süreci geleneksel eğitim öğretim takviminde krizi durumu kaynaklı yaşanabilecek boşlukların doldurulmasını amaçlayan, hazırlık sürecinin olmadığı bir modeldir.
SONUÇ
COVID 19 kaynaklı krize baktığımızda yaşananların acil uzaktan öğretim kavramına daha çok uyduğunu görmekteyiz. Bizim de aralarında bulunduğumuz onlarca ülke ilk aşamada kısa süreli kapalı kalması öngörülen okullardaki sürecin aksamaması adına bu sürecin mümkün olan ara teknolojiler ile doldurulmasını ve bir şekilde okullar yeniden açıldığında ise sadece mekansal değişim ile sürecin devam etmesini umarak harekete geçti. Geldiğimiz noktada farklı ülkelerde bahar yarı yılının tamamen bu şekilde devam edeceğinin açıklanmasına rağmen gerekli planlama sürecinin olmamasından dolayı içinde bulunulan süreç acil uzaktan öğretim modeliyle tamamlanacak.
Bu süreçte bilişim teknolojileri öğretmenlerimiz görevli bulundukları okullardaki tüm sınıfların gerek Eğitim Bilişim Ağı gerekse görev yaptıkları özel öğretim kurumlarının kullandığı alt yapıları tüm öğretmenler ve öğrenciler için desteklerken binlerce meslek öğretmenimiz ve meslek lisesi öğrencimiz ise sağlık çalışanları ve halkımızın kullanması için ekipman üretimi gerçekleştirdi. Umuyoruz ki içinde bulunduğumuz süreç en az kayıp ile atlatılırken sürecin atlatılmasında emekleri olan sağlık çalışanları, kolluk güçlerimiz ile birlikte acil uzaktan öğretim sürecinin en verimli şekilde geçirilmesi için çaba sarf eden öğretmenlerimizi unutmayız.
Kaynaklar;
Hodges, C., Moore, S., Lockee, B., Trust, T., & Bond, A. (2020, March 27). The Difference Between Emergency Remote Teaching and Online Learning. Retrieved April 12, 2020, from https://er.educause.edu/articles/2020/3/the-difference-between-emergency-remote-teaching-and-online-learning
İşman, A. (2005). Uzaktan Eğitim: Genel Tanımı, Türkiye’deki ve Dünyadaki Gelişimi ve Proje Değerendirmeleri. Ankara: Öğreti Yayınları. Technology Special, (267-279).
Moore, M., & Kearsley, G. (2005). Distance education: A systems view (2nd edition). Belmont, CA: Thomson Wadsworth.