1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

Ne Okullu, Ne Okulsuz

Ne Okullu, Ne Okulsuz
0

Hepimizin bildiği üzere Kovid-19 nedeniyle okullar belli bir süreliğine kapatıldı ve eğitimlere evlerden tv ve bilgisayarlar aracılığı ile devam etmek durumunda kaldık. Bir süredir üzerine düşünüp araştırdığım ‘okulsuz bir toplum’ nasıl olur konusunu burada da dile getirmenin tam zamanıdır aslında. Çünkü  çoğumuzun aklına şu sıralar muhakkak geliyordur; madem dersler evden EBA üzerinden yapılabiliyor okula ne gerek var?

Bu konuda çok çeşitli araştırmalar yaptım, makaleler okudum. Yaptığım araştırmalarda çeşitli yazarlarla karşılaştım. Ivan Illich, Paulo Freire, John Taylor Gatto ve Matt Hern gibi. Bunlardan bazıları zorunlu eğitime, bazıları moda mod verilen ezber bilgilere, bazıları ise tamamen okula karşıydılar.

Ivan Illich öğrenme için okulun gerekli olmadığını yaş, ortam ve zaman kısıtlaması olan bir yerin öğrenme için ancak kısıtlanmış bir alan oluşturduğunu yazıyordu ‘Okulsuz Toplum’ kitabında. Ve okula karşılık insanın her yerde ve bir konuda uzmanlaşmış herhangi birisinden o bilgiyi öğrenebileceğinden bahsediyordu. Araştırmak, merak ve ilgi bunda başı çeken unsurlardı tabi ki. Network ağ sitemiyle, aynı şeylere merak salan öğrencileri bir araya toplayarak ulaşılan okulsuz bir eğitimdi istediği.

John Taylor Gatto ise eğitime değil zorunlu okul eğitimine karşı olan, hayatının 31 yılını eğitime adamış bir öğretmen olarak çocukların okula girip sanki kıyma makinasına girmiş etler gibi tek düze olup çıktıklarını savunuyordu ‘Eğitim: Bir Kitle İmha Silahı’ kitabında. Farklı giriyorlar ama aynı çıkıyorlardı çünkü zorunlu eğitim öğrencileri standartlaştırıyordu. Bir eğitimciydi ve eğitim hayatında karşılaştığı şeyleri değiştirebilmek adına bu kitabı yayınlamıştı. Çözüm olarak sunduğu ‘açık kaynaklı’ öğretim ise yer ve mekan esnekliği sağlarken internetin adından bile söz etmemektedir.

Paulo Freire ise öğretimin bir anlatım hastalığı olduğunu öğretmenlerin ise öğrencileri ezber bilgiler ile doldurduğundan bahsediyordu ‘Ezilenlerin Pedagojisi’ kitabında. 1929 buhranında geçirdiği büyük maddi sıkıntılar onu ezilen grupları araştırmaya itti. Eğitimde ezen ve ezilen iki grup olduğundan bahsediyordu. Ezilenlere yoğunlaşıp ezbercilik sisteminin olmaması gerektiğinden söz etmiştir. O, “Söz, diyaloğu mümkün kılan bir araçtan öte bir şeydir. Onun içinde iki boyut buluruz. ‘Düşünme’ ve ‘eylem’. Bu ikisi öylesine radikal bir etkileşimdir ki biri kısmen bile feda edilecek olsa ötekisi dolayısıyla zarar görür.” der. Yani ezberlemek değil sorgulamak, oturmak değil hareket halinde olmak. Devamında ise öğrencinin, öğretmenin kısacası herkesin hayatta her daim öğrenme içinde olduğunu söyleyerek öncelikle problemin tanımlanmasını daha sonrasında ise kurulan sevgi ve anlayış dialoguyla çözüm arama sürecinin olmasından bahsediyordu. Işte aradığım buydu. Ne okullu ne de okulsuz. Anlayış ve sevgi içerisinde problemler basamak basamak çözülerek sonuca varmak. Bilgilerin sorgulatarak öğretilmesi, düşünmeye fırsat verilmesi, araştırmaların önünün açılması, anlatanın karşısında kedi gibi bir dinleyenin olmaması, gelişen ve değişen bu toplumda olmasıdır gereken.

Şu sıralar okulun sosyal çevresinden faydalanamasak da varlığının ne kadar önemli olduğunu da kavramış durumundayız. Çünkü okul varsa sosyal çevresi de muhakkak olmalı. En basitinden insanlarla anlaşmanın ya da anlaşamamanın temelleri atılıyor okullarda. Bu açıdan okul sadece bilginin öğretildiği yer olarak görülmemeli. Öğrencilerin benlik algılarının, öz güvenlerinin  arttırıldığı hatta yeri geldiğinde akran zorbalığına karşı çıkabilmeyi bile öğrenmenin yeri oluyor.

Cümlelerimi şu sözlerle tamamlamak istiyorum: Okul toplumumuzun sosyal anlamda gelişmesini sağlarken aslında sadece bilgi ile öğrenciyi dolduran bir kurum olmamalı.  Geçmişten aldığımız değerlerle bizi ilerleyen çağlara taşımalı ki tarihimizi unutmayalım. Aynı zamanda gelişen teknolojiyle de birleşerek evrensel değerlerimiz olan ahlak, saygı ve sevgi harmanlanıp yükselen ufuklara yol açabilelim.

Kaynaklar

İvan İllich, Okulsuz Toplum

Poulo Freire, Ezilenlerin Pedegojisi

Jhon Taylor Gatto, Eğitim: Bir Kitle İmha Silahı

Facebook Yorumları

1986 yılında Gümüşhane'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Aydın'ın Nazilli ilçesinde tamamladı. 2005–2009 yılları arasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. 2009–2011 yılları arasında Denizli'de, 2014 yılında İstanbul'da ilkokul öğretmenliği görevine devam etti. Aktif olarak çalışmayan ancak online eğitim enstitüsünden eğitim hayatına devam eden yazarımız Zaman yönetimi, Etkili iletişim ve Beden dili, İşaret dili, Stresle başa çıkma, Blog yazarlığı sertifikalarına sahiptir. Evli ve 2 erkek çocuk annesidir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.