Evet Vizontele Filmi ile özdeşleşen bu söylem aslında günümüz için ibretlik hale geldi acaba biri bizi görüyor mu? Acaba toplum ne diyecek?
Demesine gerek var mı? Yok! Bizler eğer sorumluluklarımızı ve vizyonumuzu biliyorsak ne olduğumuzdan eminsek birine gerek var mı? Hayır! Ama niye ihtiyaç duyuyoruz? Çünkü arkadaş sen takdir edilmeyi bekliyorsun illa biri görsün diyorsun!
Evet bu konuşma iki öğretmen arasında geçmiş öyle derler hikayede. Bu hikaye bana biraz üzücü geldi çünkü en büyük amacı ve hazinesi öğrenci olan bir öğretmen eğer takdir edilmeyi bekliyorsa o zaman bir hata var! Sanırım gözden kaçmış bir şey var!
Bizler takdir edilmek veya popüler olmak duygusunu en aza indirerek yaşamak zorunda olan bu dünyanın gizli kahramanlarıyız. Öyle ki aslında çoğu şeyde ana rolde ama hiçbir zaman görülmeyen o gizli kahramanlarız. Bizim mutluluğumuz öğrenci, derdimiz ise daima velilerdir. Azmimiz nedir peki ? Evet işte burada bir heyecan var tam böyle sizi ters köşe yapacak bir cevap Karşımıza çıkan zorluklar! Evet zorluklar çünkü bir insan tıpkı diğer bir insanında dediği gibi kişisel tutarlılık ile yaşamak zorunda aksi takdirde dediğinin bir manası kalmaz! Bana göre de öyle elin adamına da göre öyle.
Çağımız dünyasında proje ve etkinlikler ile boğulmuş eğitim sistemi tekrar derse ve zevk alarak eğitimin temel niteliğine dönmek zorundadır. Gelişmiş piksellere değil tekrar okul ortamına dönmek zorundayız. Çünkü bu birileri takdir etsin söylemi bizi samimiyetsizliğe ve daima yavan bir anlayışa ve okulu hem öğrenci hem de öğretmen için vakit geçirilecek bir yer olarak ortaya çıkarmaya ve böylece yok oluşa doğru götürecek uçuruma bir adım daha atılır!