20. Milli Eğitim Şurası Öncesinde Mesleki Eğitim
0

23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasını müteakip, 2 Mayıs 1920 ve 3 sayılı Kanun’la kurulan Maarif Vekâleti; zaman içinde Maarif, Kültür, Eğitim, Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak isimleri değişmiş son olarak 1989 yılından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı olarak hizmet vermektedir. Bakanlığımızın en yüksek danışma kurulu olan Millî Eğitim Şûrası yedi yıl aradan sonra 1-3 Aralık 2021 tarihleri arasında Ankara’da “Eğitimde Fırsat Eşitliği” ana teması altında toplanacaktır. Milli Eğitim Bakanlığında Şuralar Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı bünyesinde toplanmaktadır. Şûrada üç ana konuda özel ihtisas komisyonu kurulacak. Bu konular, ‘Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği’, ‘Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi’ ve ‘Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi’ konularında fikirleri derleyip paylaşacaktır.

İlk olarak 1939 yılında toplanan Şura, 1946 yılında üçüncü, 1957 yılında altıncı, 1962 yılında yedinci, 1974 yılında dokuzuncu, 1996 yılında onbeşinci, 1999 yılında onaltıncı, 2010 yılında onsekizinci kez toplandığında; mesleki ve teknik eğitimi gündemine almış, önemini vurgulamış, yapılandırılması, istihdamın ve niteliğinin geliştirilmesi konularında fikirler beyan etmiştir. 16. ve 18. Milli Eğitim Şuralarının il boyutuna katılarak görüş beyan etmek ve emek vermek nasip olmuştu. Şimdi de 20. Milli Eğitim Şurası için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde yapılan bölge toplantısına “Marmara Gönüllü Eğitimciler Derneği” adına katılarak “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” konusunda fikirlerimizi paylaştım.

Sözlükte “danışma, görüş alışverişinde bulunma, danışan kimseye fikrini söyleyip onu yönlendirme” anlamındaki şûrâ, fıkıh doktrininde terim tanımı yapılmamış olmakla birlikte İslâmî literatürde yöneticilerin ve özellikle devlet başkanının görev alanlarına giren işler hakkında ilgililere danışıp onların eğilimlerini göz önünde bulundurmasını ifade eder. Meşveret, meşûre, müşâvere, istişâre ve teşâvür de şûra ile aynı anlamdadır. Şûra kelimesi ayrıca “üzerinde ortaklaşa görüş beyan edilen iş” mânasına geldiği gibi görüş bildiren kimseler topluluğunu (ehlü’ş-şûrâ) belirtmek için de kullanılmaktadır… Çağdaş hukukçu ve araştırmacıların büyük çoğunluğu ise şûrada ortaya çıkan umumun görüşünü devlet başkanını hukuken bağlayıcı bir karar diye telakki etmektedir. (TDV İslam Ansiklopedisi)

İyileştirmeyi bir süreç olarak; tanımlama, belgeleme, ölçme, yönetme, iyileştirme veya PUKO döngüsünde planla, uygula, kontrol et ve onar mantığıyla daha iyi anlatabiliriz. Devlet, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesini Bakanlıklardaki Strateji Geliştirme Başkanlıkları tarafından planlamaya çalışmaktadır. Hizmetlerin günün şartlarına göre iyileştirilmesi yanında, çoğunlukla bürokrasinin azaltılması, işlemlerin vatandaş lehine basitleştirip hızlandırılması, yetki devri, istenen evrakların azaltılması amacıyla “Kamu Hizmetleri Envanterleri” yayınlamıştır.

Eğitim hizmetinde MEB’ca planlanmış, uygulanmış ve kontrol edilmiş süreçlerin tüm paydaşlarla birlikte tekrar gözden geçirilerek eksik kalan, amaca tam ulaştırmayan süreçlerinin eski durumunun değiştirilerek yeni daha iyi bir düzeye getirilmesi amacıyla var olan durum ve olması gerekenle kıyaslanarak yeni bir süreç tasarlanması amacıyla farklı fikirlerin Milli Eğitim Şuralarında toplanması ve öneriler geliştirilmesi amaçlanmaktadır. İyileştirme, sağlıklı işlemeyen sürecin yeniden kurgulanmasını gerektirir.

Mesleki Eğitim Sistemimizi de bu gözle süreç odaklı bakarsak; mesleki tanıtım rehberlik ve yönlendirme, sınav ve meslek lisesine kayıt, alan-dal ve dal seçimi, dört yıl meslek lisesinde uygulanan program-müfredat genel kültür, meslek dersleri ve atölye uygulamaları, işyerlerinde yapılan işletmede beceri eğitimi ve staj, mezuniyette alınan diploma, unvan ve belgeler, istihdama ve yükseköğretime geçiş aşamalarında inceleyebiliriz. Bu sürecin yönetimini, atölye ve meslek dersleri öğretmenleri, işyerlerindeki usta öğreticilerin ve ailelerin eğitimini de unutmamak lazım.

Öğrencilerin önce kendi yeteneklerini sonra da mesleki eğitim fırsatlarını tanımaları için onlara etkili rehberlik bilgilendirme ve yönlendirme yapılmasından başlamak gerekiyor. Burada yapılması gerekenler tam ve doğru yapılıyorsa iyi bir başlangıç yapılmış demektir. Anne-babaların ve görevlilerin insafına bırakılmayacak kadar önemli olan bu konuda acaba ilkokulda, ortaokulda ve lise düzeyinde neler yapılıyor. Öğrencilere kendilerini tanımaları için hangi testler uygulanıyor? Sonuçları hakkında rehberler öğrenci ve aile ile görüşüyorlar mı? Okul, alan-dal, sektör ve meslekler yeterince anlatılıyor mu?

Eğer yukarıdaki süreçlerde hedeflere ve amaçlara tam ulaşabilmiş olsaydık bu konuyu gündeme almamış olurduk. Demek ki bu sürecin de başından itibaren iyileştirilmeye ihtiyacı var. Bu konuda yapılacakların kararlaştırılmasında tüm paydaşlar düşüncelerini açıkça söylemeli ve sonrasında uygulama ve gerçekleştirilmesi aşamasında da tam destek olmalıdır. Şimdi sıra söz söylemede, imkân verilirse uygulama aşamasında da üzerime düşeni yapmaya hazırım.

1. Mesleki tanıtım, rehberlik ve yönlendirme

Rehber ve sınıf öğretmenlerinin ön bilgilendirmesi sonrası öğrenciler; 8. Sınıfta guruplar halinde iki haftada bir farklı meslek sahiplerini işbaşında gözlem raporu düzenlemek ve sınıfta arkadaşlarına sunmak kaydıyla meslek tanıtımlarını gerçek ortamda yapmalıdır. İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde sürekli görev yapacak iş ve meslek danışmanı ile rehber öğretmen kariyer ofisinde hizmet vermelidir. HEM, MEM ve MTAL görevli tüm atölye ve meslek dersleri öğretmenleri, iş ve meslek danışmanlığı ve rehberlik kursundan geçirilerek ücreti karşılığı 8. Sınıfta öğrencisi olan her ailenin meslek danışmanı olarak eşleştirilmeli ve aileyi mesleki tanıtım, rehberlik ve yönlendirme yapmalıdır. Somut becerileri portfolyosuyla desteklenen öğrenciler not ve adrese bakılmadan öncelikle alana yerleştirilmelidir. Ahilik teşkilatının işleyişi müfredata detaylı dâhil edilmelidir. Meslek liselerinde meslek sevgisi ve ahilik değerleri ve ruhu da kazandırılmalıdır. Mesleki eğitim toplumsal olumlu algı için meslek sahibi olmanın kişiye, firmalara, topluma ve ülkeye katkısı öne çıkarılarak TV programları ve sosyal medya doğru bilgiyle sürekli gündemde tutulmalıdır.

2. Program ve müfredatlar

Genel kültür dersleri kesinlikle seçmeli olmalı ve sadeleştirilmelidir. Başarısızlık halinde sorumluluk sınavı ve açıköğretim sisteminden takip edilmelidir. Haftanın bir günü sosyal yaşam, beceri ve etkinlikleri günü serbest olarak tüm kamu kaynakları ücretsiz yararlandırmaya açılarak müze, tiyatro, sinema, spor salonu, konservatuvar, her türlü kişisel gelişim ve sanat kursları, belediye kurslarına, STK projelerine katıldığını belgeyle ispatlamak kaydıyla not olmaksızın değerlendirilmelidir. Meslek dersleri ve atölyeden başarılı olanlar zayıfı olsa da sınıfta kalmamalıdır. Mesleki eğitim süreci zevkli bir hale dönüştürülmelidir. Tüm fuar şirketleri okullara zorunlu olarak fuar takvimini bildirmeli ve ücretsiz katılım sağlamalı, belediyeler ulaşım ve lojistik desteği vermelidir.

3. Uygulama ağırlıklı mesleki eğitim

Öğrenciler Anadolu Meslek Programında; seçilen meslek alanında 9. Sınıfta okulun atölyesinde sonraki üst sınıflarda ise firma ve işletmelerde beceri eğitimi olarak 10 sınıfta haftada bir gün, 11 sınıfta haftada iki gün 3, 12 sınıfında ise haftada üç veya dört gün işbaşında uygulamalı meslek eğitimi yapılmalıdır. 11 sınıfta işletmeye başladığı anda tam sigortalı sayılarak emeklilik hakkı kazanılmalıdır. Yaz tatillerinde mutlaka cazip mesleki stajlar yaptırılmalıdır. Atölye ve meslek dersleri öğretmenleri haftada bir tam gün işletmede öğrencisiyle uygulamalı meslek eğitimine katılmalıdır. Üniversiteyi bitiren atölye ve meslek dersi öğretmenleri alanında iki yıl özel sektörde çalıştıysa KPSS şartı olmadan işe alınmalıdır.

4. Eğitim istihdam ilişkisi kurulması

Son yıl tüm öğrencilere sertifikalı girişimcilik seminerleri verilerek ikinci dönem kariyer günleri düzenlenmeli, her öğrenci başta staj ve işletmede beceri eğitimi yaptığı firmalar olmak üzere en az 10 işyeri ile iş görüşmesi yapılandırılmalıdır. İşletmede beceri eğitimi yaptırmayan ve yeni mezun istihdam etmeyen firmalar sıkı takip edilmelidir. Tüm sektörel STK’larla işbirliği yapılarak okul-sektör hamilik projesinin sisteme mevzuat olarak dahil edilerek kalıcı hale getirilmelidir. İşletmeler de kendi eğitim merkezlerini açmalıdır. Meslek liselerinin çevredeki sektörlerin ihtiyacına göre alanların açılması, ihtiyaç olmayanların kapatılması, her sanayi sitesi içinde ihtiyaç olan meslek liselerinin açılması gerekir.

5. Mesleki eğitim kurumlarının yapılandırılması

Tüm Mesleki Eğitim Merkezleri, Halk Eğitimi Merkezine dönüştürülmeli, tüm meslek liselerinde (MTAL) MEM programını zorunlu açılmalıdır. Temel/kolay-orta-yüksek/zor düzey mesleki eğitim programı olmak üzere MEM-AMP-ATP programları arasında her dönem ve yıl sonunda başarı yakalayanlar geçiş yapabilmelidir. Tüm MTAL yöneticileri atölye ve meslek dersleri öğretmenlerinden seçilmelidir. Tüm MTAL binalarında temel beceriler atölyesi açılmalı, 7 gün 16 saat açık tutularak ortaokul, AL vd. öğrenciler yanında hobi atölyesi olarak halka açık hizmet sunmalıdır.

6. Belge, sertifika ve diploma kullanımı

MTAL lisesi mezunlarına sınava girip başarılı olup hak etmeden “Teknisyenlik” unvanı ve “işyeri açma belgesi” verilmemelidir. Her okuldan rasgele son sınıftaki öğrencilerden bir kısmı ikinci dönem sonuna doğru MYK sınavlarına ücretsiz alınarak ölçme değerlendirme yapılmalıdır. Tüm MTAL hafta içi akşam, hafta sonu, yarıyıl ve yaz tatillerinde meslek edindirme/değiştirme ve geliştirme kursları açabilmelidir.

7. Burs, teşvik, taahhüt

DPYB sınavında başarı şartı aranmaksızın ailesinin ekonomik durumu iyi olmayan tüm meslek lisesi öğrencilerine burs verilmelidir. 10 sınıfta asgari ücretin 1/3 , 11 sınıfta asgari ücretin 2/3 ve 12 sınıfta asgari ücret kadar para ödenerek okurken meslek sahibi olmanın kazançlı olduğu hissettirilmelidir. Her okulun her alanından ilk beşe giren öğrenciler en iyi firmalarda işe alınacağına ancak en az üç yıl işten sebepsiz ayrılmayacağına dair karşılıklı taahhüt verilmelidir. Okulların web sitelerine ve dış duvarlarına mezunlardan işe girenler ve üniversite kazananlar ilan edilmelidir.

8. Yükseköğretime geçiş

Üniversite giriş sınavlarında MTAL mezunu öğrencilerine meslek derslerinden sorular sorulmalıdır. Alanında yükseköğretime geçiş kolaylaştırılmalıdır. Meslek lisesi okul birincileri kontenjanı, kendi alanında tercih kaydıyla her meslek alanındaki ilk üç öğrencinin sınavsız öncelikle yerleşmesine imkân sağlanmalıdır.

Her gencin severek öğrenebileceği ve yapabileceği bir meslek mutlaka vardır. Önemli olan bunu isabetli tespit etmek ve gençlere bu imkânı sağlamaktır. Meslek liselerini cazip kılmak için özel bir çabaya gerek yoktur. Zevkli bir öğrenim süreci, işbaşında meslek öğrenmek, eğitim süresince öğlen yemeği, burs ve cep harçlığı, sigorta ve mezuniyetinde öncelikli iş imkânı bulan gençlerin ve sektörün memnuniyeti toplumdaki meslek lisesi algısını olumlu yönde pekiştirecektir. Bir müddet sonra da otuz yıl önce olduğu gibi öğrencilerde aşırı talep sebebiyle artık meslek liselerine girmek için nitelikli talep artacak ve yarış başlayacaktır.

Facebook Yorumları

Erol DEMİR 1967 yılında Gölcük’te doğdu. Piyale Paşa İlkokulu, Gölcük İmam Hatip Ortaokulu, Gölcük Endüstri Meslek Lisesi, Anadolu Üniversitesi Bilecik Meslek Yüksekokulu Elektronik programını ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İşletme Yöneticiliği alanında yüksek lisansı “Eğitim Yöneticilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri” konusunda tezini tamamlamıştır. Halen İstanbul Ticaret Üniversitesinde işletme alanında doktora öğrencisidir. 1990 yılında Türkkablo fabrikasında kalite kontrol teknisyeni olarak çalıştı. Öğretmenlik hayatına 1991 yılında Hakkari’de başladı. 1994 yılında Gölcük Mesleki Eğitim Merkezi’ne elektronik öğretmeni olarak atandı. 1995 yılında müdür yardımcısı oldu. 2000 şubat ayında Gölcük Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü oldu. 2003 yılında Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak çalışmaya başladı. Aralık–2007 ile Haziran-2016 arası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube müdürü olarak çalıştı. Temmuz – 2016 Bakırköy İlçe MEM, Temmuz-2022 İstanbul İl MEM, Ekim-2023 Küçükçekmece İlçe MEM Şube Müdürü olarak görevine devam etmektedir. Evli ve 3 çocuk sahibidir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
Müge Behram

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.