Bir yerlerde bir oyuncak gördüğümüzde hemen aklımıza çocuk, çocukları gördüğümüzde de bir oyun oynama düşüncesi kafamızda beliriverir. Çocuk varsa oyun vardır !
Oyun , çocuğun kendini ifade ettiği , yeteneklerinin farkına vardığı , yaratıcı gücünü kullanabildiği, dil, zihin , sosyal , duygusal ve motor becerilerini geliştirici bir aktivitedir.
Sen hiç mi yorulmazsın dediğimiz çocuklarımız bitmeyen enerjileriyle atlar , zıplar , koşar , sürünür. Tüm bu hareketlerle çocuk fiziksel olarak fazla yağlarını yakar, gelişir ve büyür. Kesme, yapıştırma, boyama gibi etkinlikler ile ise çocukların odaklanma ve dikkat becerileri gelişirken ince motor kas becerileri de bu gelişime eşlik eder.
Çocuklar topluma uyum sağlama sürecinde kuralları ve değerleri oyunlarla kolayca öğrenir; paylaşmak , yardımlaşmak, birlik ve beraberlik , kazanmak – kaybetmek , sırasını beklemek , başkalarını dinlemek , söz istemek … Çocuk için oyun kendini ifade etme biçimidir. Duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan bu yaşlar için oyun iyi bir iletişim aracıdır. Çocukların yaşadığı olumsuz duygular, bastırılmış yaşantılar oyun ile gün yüzüne çıkma fırsatı bulur. Bu da oyunun iyileştirici yönünü ifade eder.
*
*
Değişen sosyal durum ve teknolojik gelişmelerle beraber çocukların ilgileri, faaliyetleri de değişkenlik gösteriyor. Yaparak yaşayarak oynanan oyunların yerini sanal oyunlar alıyor. Böylelikle sosyal becerileri zayıf olan çocuklarla , iletişimi başlatmada zorlanan , paylaşım duygusunu bilmeyen yani bireyci bir nesille karşı karşıya kalıyoruz.
*
*
Öyleyse oyunu yalnızca çocukların boş zaman geçirmesini sağlayan bir etkinlik bir uğraş olarak görmek doğru bir düşünme biçimi olmayacaktır. Gelişimin her döneminde beden ve ruh sağlığı için oyunun önemi büyüktür. Aileler ve eğitim kurumları oyun sayesinde çocuklara fiziksel ve duygusal olarak önemli katkılar sağlayabilirler. Çocukların tüm gelişim alanlarına yönelik çalışmalar yapmak isteyen ebeveyn ya da öğretmen çocuklar için uygun ortamlar oluşturmalı , gerekli materyalleri sağlamalı gerektiğinde çocuklara eşlik edebilmelidir. Oyunun çocuğun ruhsal ve fiziksel sağlığa olan katkıları göz ardı edilmemelidir.
ANNE ve BABALARA ÖNERİLER
- Çocuk oyun oynarken birden bire oyunu kesilmemeli , oyun bitimi öncesinde çocuğa bilgilendirilmesi yapılmalıdır.
- Aynı tür oyuncaklardan fazla almak yerine , çocuğun farklı şekillerde oynayabileceği çeşitli oyuncaklar tercih edilmelidir.
- Oyuncak alırken çocukla beraber seçim yapılmalıdır.
- Oyuncak çeşitleri farklı gelişim alanlarına hitap etmelidir.
- Oyuncakların satın alınması şart değildir. Mümkünse evdeki eşyalardan oyuncaklar türetilmelidir.
- Çocuğunuzun bir oyuncağa ilgisinin azaldığını fark ettiğinizde bir süre ara verip tekrardan oyuncaklarının arasına katabilirsiniz
- Birlikte eğlenin, oyunlara mizah katmanız çocuğunuzun hoşuna gidecektir. Çocuğunuzla, ilginizin tamamen onda olduğu bir şekilde oyunlar oynayın.
- Oyuncaklar bir yerde dağınık şekilde görülmesi yerine düzenli bir şekilde olduğunda daha ilgi çekici hale gelir. Oyuncakları toplanmayı da oyunun bir parçası haline getirerek oyunu oynamak kadar materyallerini toplamanın da eğlenceli olduğunu fark etmesini sağlayın.
Unutmayın Gross’un dediği gibi ‘ oyun hayata hazırlıktır ’ ve çocukların asıl mesleği oyundur :)