Değerli okurlar covid salgını sadece eğitimi değil hayatın her alanını etkiledi. Maalesef bu etkilerde genelde olumsuz etkiler oldu. Ben covid salgınının eğitime olan etkileri ile ilgili düşüncelerimi, tespitlerimi paylaşmaya çalışacağım.
Covid döneminde salgın şartlarından dolayı öğrencilerin tamamı bir üst sınıfa devam etti. 2021-2022 öğretim yılının tamamı yüz yüze eğitim olarak tamamlandı. Elbette problemsiz bir şekilde tamamlandı. Ancak covid salgını öncesi öğretim yıllarına göre bu sene hem devamsızlık oranında artış oldu, hem de not başarısızlığı oranında önemli bir artış oldu. İki sene süren covit sürecinde yüz yüze eğitim yapılamadığında hem akademik gelişim ,hem kişisel gelişim önemli ölçüde eksik kalmıştır.
Yukarıda tespit ettiğim hususlar göz önüne alındığında bireylerin/öğrencilerin akademik beceri düzeyi, ilgi alanları, yetenek alanları bilimsel metotlarla belirlenmelidir. Elde edilen verilere göre bireylerin eğitim hayatı ya da eğitim planlaması yapılmalıdır. Hiç kimse rast gele eğitim almamalıdır. Eğitim planlaması rast gele metotlarla yapıldığı müddetçe okul Başarısızlığı, sınav başarısızlığı artarak devam edecektir. Öğrenciler kendilerine akademik olarak ,ilgi olarak veya beceri olarak uygun olmayan okullarda kaybolup gidiyorlar. Bu oldukça üzücü ve düşündürücü bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Bir ülkenin temel eğitim stratejisi bireye en uygun olan eğitimi almasını sağlamak, buna ilave olarak da öğrenim çağındaki vatandaşlarını mümkün olan en yüksek oranda okulda eğitim hayatlarına devam etmelerini sağlamak olmalıdır.
Okul çağında olup da bir şekilde okuldan uzaklaşan öğrenciler ile ilgili HEGEM vakfının “Kuramdan Uygulamaya” adlı kitapta çok çarpıcı veriler mevcut. Şimdi ben bu verilerin bazılarını sizlerle paylaşayım;
“Türkiye’de suça karışanların;
TBMM Şiddet Araştırma Komisyon Raporuna Göre (2007) %88’i
Etkin hükümlü projesi sonuç raporuna göre (2009) %84’ü
HEGEM Gençlik ve Şiddet Araştırma Raporuna göre (2018) %78’i
“Okulunu terk eden” çocuklardır.
Türkiye’de 2007/2015 yılları arasında değişik nedenlerle okulunu terk eden öğrenci sayısı 1 milyon 929 bin 966’dır.”
Yukarıdaki verilerin en yenisi covit salgını öncesine ait veriler. Kanaatimce çok çarpıcı rakamlar. Okulu terk eden evlatlarımızın en az %78’i suça karışıyor. Bu rakam okula devamın, çocuklarımızı okulda tutmanın ne kadar önemli, ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
Bu yılın verileri henüz elimizde değil. Ama korkarım ki sayılar daha da artmış olabilir .Okulu terk eden her on öğrenciden en az 7’si suça karışıyor. Burada ailenin, devletin ortak sorumluluğu var.
“TÜSİAD-ERG “Covid-19 Etkisinde Türkiye’de Eğitim Raporunun COVID-19 etkisinde Türkiye’de Eğitim “ bölümünde aşağıdaki ifadelere yer verilmektedir:
“Yüz Yüze Eğitime Ara Verilmesinin Oluşturduğu Riskler bölümünde okul terki, öğrenme kaybı, çocuğun iyi olma hâli ve çocuk koruma sistemi değerlendirildi. Salgın sürecinin okul terkini artıracağı öngörülüyor. Uzaktan ve hibrit eğitim için olanakları sınırlı olan ve artan yoksulluktan etkilenen kırılgan gruplardaki çocukların okul terki riski daha yüksektir. İstanbul’da derin yoksulluk yaşayan hanelerle yapılan bir araştırma çocukların %11,3’ünün yeni dönemde okula devam etmeyeceğini öngörüyor (DYA, 2020). TEDMEM’e göre (2021) Türkiye’de yaklaşık 160 bin öğrencinin okulu terk etme riski bulunuyor.”
Yukarıdaki alıntıda konumuzla ilgili en dikkat çekici cümle” Salgın sürecinin okul terkini artıracağı öngörülüyor.” Cümlesidir.Eğer okulu terk artacaksa sokakta suça karışan sayısı da göreceli olarak artacaktır.Okulu terk konusu üzerinde düşünülmeye değer bir konu değil mi? Çok çok hayati bir konu olduğu kanaatindeyim.
Sonuç;
Okulu terk özellikle önemsenerek üzerinde durulması gereken hayati bir konudur.Bu yazının ana fikrinin en etkili cümlesi ile yazıyı noktalamak istiyorum: “Türkiye’de suça karışanların;
“HEGEM Gençlik ve Şiddet Araştırma Raporuna göre (2018) %78’i
“Okulunu terk eden” çocuklardır.
“Türkiye’de suça karışanların;
TBMM Şiddet Araştırma Komisyon Raporuna Göre (2007) %88’i
Etkin hükümlü projesi sonuç raporuna göre (2009) %84’ü
HEGEM Gençlik ve Şiddet Araştırma Raporuna göre (2018) %78’i
“Okulunu terk eden” çocuklardır.