1. Anasayfa
  2. Makaleler

El Yazısı ve Beyin Gelişimi

El Yazısı ve Beyin Gelişimi
1

Beyin ne yapar?

Beyin, vücutta birden fazla işlevi düzenleyen büyük hiyerarşik sinir yapısıdır. Bu karmaşık bağlantı ağında milyonlarca nöron harekete geçer ve ekip olarak çalışır. 

IMG 0052 | Eğitim Her Yerde

Yazdığımızda ya da çizdiğimizde, yazan ya da çizen beyindir. El sadece verilen emri yerine getirir. Beyin, farklı organlarından bağlanan nöronlar aracılığıyla bilgiler gönderir ve el nihai sonuçtan kaynaklanan hareketi gerçekleştirir. Yani içeride olan ve biten, yazı halinde dışarı yansır. Bir kişinin kağıt üzerindeki grafik özelliklerini analiz ederek sinir sisteminde neler olduğunu inceleyebiliriz.

Bilgiyi alan ve işleyen sinir ağının  hücreleri olarak bildiğimiz nöronlar, “sinaps” denilen bağlantı noktalarıyla birbirine bağlanmaktadırlar.  Yeni doğanlar ve erişkinlerdeki nöron sayıları hemen hemen aynıdır. Beynin gelişimi nöron sayısıyla ilgili değil, nöronlar arasındaki bağlantılarla ilgilidir. Beyin gelişiminin tamamlandığı düşünülen yirmibeş yaşından sonra da kullanılmayan nöronlar arasında bağlantılar oluşturulup, yeni ve kalıcı öğrenme ve değişimler gerçekleştirilebilir.beyin nedir | Eğitim Her Yerde

Beyin gelişimini destekleyen faliyetler deyince ilk akla gelen spor yapmak veya enstrüman çalmaktır. Bir enstrüman çalmak beynin hemen hemen bütün bölümlerini aynı anda meşgul eder, özellikle de görsel, işitsel ve motor kortekslerini. Enstrüman çalmanın beyindeki “corpus callosum” un yani beynin her iki lobu arasındaki bilgi iletişimini sağlayan sinir ağlarından oluşan yapının hacmini ve etkinliğini artırdığı gözlenmiştir. Böylece beyinde mesajlar daha hızlı ve daha çeşitli yollardan iletilebilir. beyin | Eğitim Her Yerde

Yazı yazmakta buna benzer şekilde serebral hemisferler (beynin sağ ve sol yarım küreleri) arasında önemli sinir yolları oluşturmaya yardımcı olur. Yazı ile ilgili çizgisel hareketler düşünce, dil ve bilginin geçici olarak depolanması dahil olmak üzere beynin belirli bölgelerinin aktivasyonunu sağlar.

Yazma davranışı beyinde olanların bir ürünüdür. Düşünceler maddi ve somut bir şey haline gelir. Düşüncelerden duygu, duygulardan hormonlar üretilir. Bu süreç daha iyi veya daha kötü için yoğunlaşan kapalı bir devre oluşturur. Her düşünce, vücuttaki bir duyguya karşılık gelen kimyasal bir reaksiyon üretir. Yani bizim içimizde hissettiğimiz ve tamamen soyut olduğunu sandığımız tüm duygular gözle görülür kimyasal hormonlara ve geçmiş öğrenmelere bağlıdır. Elle tutulabilir hali ise yazıp, çizdiklerinizde saklıdır.

Yazı yazma davranışı  benzersizdir ve klavye ile yazmak benzer kas gruplarını çalıştırmaz.  Çocuklarda el yazısının, teknolojinin gelişimi ile paralel olarak azalması, çoğu durumda öğrenme bozukluklarının kök nedenlerinden biridir. Klavyeyi her gün kullanan bizler bile el yazısı yazmamız gerektiğinde elimizin ya da başımızın ağrıdığından bahsediyoruz. Yazı analiz edildiğinde ise çizgilerde zorlanma titreme eğim ve satır düzensizlikleri görüyoruz. Kağıdı organize etmekte zorlanıyoruz ve bunun günlük hayata yansımaları sinir sistemi hasarları, bel ve boyun ağrıları, dikkat eksikliği ve hafıza zayıflığı ile kendini gösteriyor.

Bu noktada en önemli soru şu; kişinin tüm yapısını yazı analizi ile ortaya koyduktan sonra düzenlemek ve değişim mümkün müdür?

El yazısı yazmak beynin daha fazla efor ile çalışmasını gerektirir. Yazma eylemi ile üç beyin süreci eş zamanlı çalışır. Bunlar Motor beceri (el, kas koordinasyonu), görsel ve algısal (düşünsel) süreçlerdir.

Alışkanlık haline gelene kadar öğrenilmiş bilgileri değiştirerek ters yolu uygulamak, beyin mekanizması üzerinde hareket etmek ve yazma sürecini tersine çevirmek mümkündür.

Yazı analizi kişinin sürekli ve düzenli yaptığı şekilleri tespit eder. Ovaller, üçgenler, bağlantılar ve köşelerden oluşan 12 evrensel hareketten hangilerinin sürekli yapıldığı ve hiç yapılmadığı tespit edildikten sonra kişi için yapmadığı çizgilerden oluşan 21 günlük alıştırmalar verilir. Beyin alışkanlığı bozan bu çizgilerle değişime zorlanır, yeni bağlantılar oluşur ve varolan süreç tersine çevrilir. Graphoterapi uygulamalarının devamı, bir sonraki yazıda daha detaylı ele alınacaktır. Mutlu yazılar…

Facebook Yorumları

1980 yılında Ankara da doğdu. 2002 yılında Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği ve 2006 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler bölümlerinden mezun oldu. 2002 yılında ilk atama yeri Zonguldak ve sırasıyla Şanlıurfa, Sivas, Edirne illerinde Sınıf Öğretmenliği, İdarecilik ve Özel Eğitim Öğretmenliği görevlerinde bulundu. Grafoloji (yazı analizi bilimi) üzerine uzun yıllar araştırma ve saha çalışmalarında bulunan Uzman Grafolog Pelin Eren’in 5.Uluslararası Ekonomi Yönetimi ve Pazar Araştırmaları Kongresi’ nde kabul edilen ve yayınlanan “İşletmelerde Yönetici Seçme ve Terfi Sürecinde Yetkinlik Belirleme Aracı Olarak Yazı Analizi Tekniğinin İncelenmesi” isimli makalesi ve www.pelineren.com sitesinde yayınlanan birçok blog yazısı bulunmaktadır. Dünyada uygulanan Grapho-Therapy uygulamalarını sahada uygulamaktadır. Grafoterapi bugün mevcut olan en modern ve etkili davranış değiştirme araçlarından biridir. Kişinin mevcut yazısında bulunan hasarlı çizgileri sürekli tekrarlarla düzeltme prensibine dayanır. Çocuk Resimleri Analizi ve Psikolojik Testler eğitimi ile bu alanda da saha çalışmaları ve blog yazıları mevcuttur.15 yaşında bir oğlu ve 5 yaşında bir kızı olan Pelin Eren online grupla ve özel Grafoloji eğitimleri, birebir yazı danışmanlığı ve özel eğitim öğretmenliği’ ne halen devam etmektedir. Mutlu yazılar...

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Yorumlar (1)

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.