Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğine göre, üstün yetenekli birey: “zekâ, yaratıcılık, sanat, spor, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda akranlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren birey” dir (ÖEHY, 2006) Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) son dönemde “üstün yetenek” yerine “özel yetenek” tanımını kullanmaya başlamıştır. Buna karşın alan uzmanlarının üstün zekâlı/ yetenekli ya da sadece üstün yetenekli tanımını kullandıkları görülmektedir. Bu yazımda Gifted filmi üzerinden üstün yetenekli/üstün zekalı çocukların özelliklerini inceleyeceğim.
Filmin Özeti
Gifted filmi üstün yetenekli 7 yaşındaki Mary’yi anlatmaktadır. Mary dayısı Frank ile beraber Florida’da yaşamaktadır. Mary’nin annesi Diane de Mary gibi üstün zekalıdır, milenyum problemlerinden birini çözmeye uğraşmış ve bunu başarmıştır. Ancak Diane Mary 6 aylıkken intihar etmiştir, Mary’ye dayısı Frank’in bakmasını istemiş ve özellikle Mary’nin çocukluğunu yaşamasını istemiştir. Filmin ilk sahnesinde Mary okula başlamıştır. Ancak okula gitmek istememekte ve bunu dayısına söylemektedir.
Okulda arkadaşlarına sorulan 2+2 gibi sorular ona yeterli gelmemektedir. Mary bu yüzden derslere katılmamakta ve uyum sorunu yaşamaktadır. Öğretmeni Mary’ye çarpma, bölme soruları sormuş onun bu sorularını cevapladığını görünce bir farklılık olduğunu anlamıştır. Bunu Frank’e söylediğinde Frank bunu kabul etmemiş ve onun yoğunlaştırılmış bir problem çözme programına tabi olduğunu söylemiştir. Mary, arkadaşını ezen kendinden büyük bir çocuğa okul otobüsünde kitapla vurarak burnunu kırmıştır. Daha sonra dayısı okula çağırılmış ve isterse Mary’e burs ayarlanarak ona uygun okula gönderilebileceği söylenmiştir.
Ancak Frank Mary’nin normal akranları ile devam etmesi gerektiğini söyleyerek reddetmiştir. Bunu öğrenen büyükannesi Mary’yi ziyarete gelmiş ona yeni matematik kitapları, tablet almıştır. Aynı zamanda Frank’e Mary’nin velayeti için dava açmıştır. Çünkü Mary’nin Frank’in yanında iyi olmayacağını düşünmekte aynı zamanda da kızı Diane’in çözemediğini düşündüğü milenyum problemini Mary’nin tamamlamasını istemektedir.
Mary bir gün büyükannesi ile kalmış ve burada albümlere bakmış, annesi hakkında konuşmuştur. Büyükanne Evelyn onu diğer gün matematik akademisine götürüp orada bir profesör ile tanıştırmıştır. Profesör Mary’yi test etmek için bir soru sormuştur. Mary soruyu çözmeyince büyükannesi sinirlenmiştir. Sonra Mary sorunun yanlış olduğunu söylemiş geri dönerek doğrusunu yazmış ve çözmüştür.
Mahkeme için pedagog ile görüşen Mary burada soruları hızlı, kurnaz ve akıcı şekilde cevaplayarak pedagogu da hayret içinde bırakmıştır. Mahkemeden sonra Frank Mary’ye kötü geldiğini düşünmeye başlamıştır. Evelyn ile anlaşmışlar ve Mary koruyucu aileye verilmiştir. Mary bu aile ile kalmak istememiştir. Frank Mary’nin öfkesi ile karşılaşmıştır. Daha sonra Mary’nin kedisinin sahiplendirileceği haberini gören Mary’nin ilk öğretmeni Bonnie bunu Frank’e haber vermiştir.
Frank bu sahiplendirmeyi Mary’nin istemeyeceğini düşünerek anneannenin işin içinde olduğunu anlamıştır. Mary’nin koruyucu ailesine giderek Diaene’nin çözdüğü milenyum problemini büyükanneye vermiştir. Bu sırada Frank ve Mary barışmış, tekrar birlikte yaşamaya başlamışlardır. Daha sonra Mary’nin sabahları zihinsel gelişimi için üniversiteye öğleden sonra da sosyal gelişimini destekleyecek akranlarının olduğu normal okula gitmesine karar vermişlerdir. Film burada son bulmuştur.
Özel Yetenekli Çocukların Özelliklerinin Geçtiği Sahneler:
- Sayısal alan becerileri akranlarından yüksektir:
Bir sahnede derste karalama yaparken Mary’yi gören öğretmeni ona 2+2 gibi basit işlem soruları sorar. Mary bunları sıkılarak cevaplar. Öğretmeni son olarak 3 basamaklı bir çarpma işlemi sorar. Mary bunu cevaplamak ile kalmaz karekökünü bile alır. Öğretmeni şaşkına döner ve Mary’nin farklı olduğunu anlar.
- Bilgiye açtırlar:
Üstün yetenekli çocuklar her şeyi öğrenmek isterler. Mary matematik, cebir kitaplarını okumuş ve bitirmiştir. İlgisi olan matematik alanı ile ilgili kitapları en ince ayrıntısına kadar okumuştur.
- Büyük çocuklar ve yetişkinlerle birlikte olmaktan hoşlanma:
Mary akranları ile arkadaşlık yapmaktansa komşuları Roberta ile arkadaşlık yapmaktadır. Roberta 40 yaşındadır ve cumartesi günleri Roberta ile kalmaktadır. Beraber şarkı söyleyip dans etmekte ve çok iyi anlaşmaktadırlar. Ancak Mary sınıftaki arkadaşları ile o kadar da iyi anlaşamamaktadır.
- Ahlaki duyarlılık ve adalet duygusu:
Mary sınıfındaki arkadaşını rahatsız ederek düşüren ve projesini bozan 4. Sınıftaki bir çocuğu haksız görür ve ona ders vermek amacıyla kitapla vurarak burnunu kırar. Bu da Mary’nin adalet duygusu olduğunu ve zorbalığa karşı duyarlılığı olduğunu göstermektedir.
- Otorite ile çatışma eğilimi:
Mary okula başladığı 2. Gün sınıfa gelen müdür için “Patron o mu?” diye sormuş peşinden müdüre “Telefonu eline al, Frank’i ara ve beni buradan çıkarmasını söyle.” Şeklinde bir söylemde bulunmuştur.
- Yap-boz oyunlarında çok başarılıdırlar:
Mary legolarla, yapbozlarla oynamaktadır. Bir sahnede sosyal hizmetler ile görüşme yapmak için giden Mary orada beklerken çok başarılı bir lego yapmıştır. Evde de yine lego tarzı yap boz oyuncaklar ile oynamış hatta dayısı bir kez bundan sitem etmiştir.
- Çevrenin yüksek beklentisi:
Üstün yetenekli çocukların aileleri veya okuldaki öğretmenleri onlardan olağanüstü şeyler bekleyip, yüksek beklenti içine girebilirler. Mary’nin büyükannesi onun annesi Diaene gibi milenyum problemleri ile uğraşıp yoğun eğitim ve katı disiplin ile büyümesini istemektedir.
- Yaşıtlarına göre üst düzey ilgi alanları vardır:
Üstün yetenekli çocukların yaşıtları oyuncak vs. gibi şeylere ilgi duyarken onlar çok uçuk ve üst düzey şeylere ilgi duyabilirler. Mary’nin dayısı ile konuşmasında olan “Almanya Euro’yu bıraksa bile dünya çapında devalüasyon yaşanabilirdi.” sözünden anlayabiliriz. 7 yaşındaki biri için oldukça farklı ve üst düzey bir ilgi alanıdır.
- Dil gelişimleri yaşıtlarından ayrılmaktadır:
Mary’nin gerek dayısı, gerek sınıf arkadaşları gerekse mahkeme için gittiği pedagog ile konuşmalarından anlaşılan dil gelişiminin çok iyi, akıcı olduğu ve zengin kelime dağarcığına sahip olduğu anlaşılmaktadır.
- Gelişmiş sosyal-duygusal beceriler:
Mary’nin dışarıda bulduğu kötü durumda olan ve tek gözü olmayan kediyi sahiplenerek ona karşı şefkat duyması, Fred adını koyup bakımını üstlenmesi ve göster anlat etkinliğinde onu anlatması buna örnek olarak verilebilir. Bu da üstün yetenekli çocukların duygusal yanlarının olduğunu bize göstermektedir.
- Fazla soru sorma, meraklılık:
Üstün yetenekli çocuklar genelde çok fazla soru sorar, sorgulayıcıdırlar. Mary de okula başladığı sahnede “Neden okula gitmem gerekiyor?, Fred ne olacak?, Ona kim pinpon topu atacak?” gibi birçok soru sormuştur. Yine “gına geldi ne demek?, Tanrı var mı?, İsa tanrı mı?” soruları da buna uygun örneklerdir.
- Soyut düşüncenin erken gelişmesi:
Mary’nin yaşıtlarına göre erken şekilde matematiği öğrenmesi, problemleri çözebilmesi, daha 7 yaşındayken cebir ve türev sorularını yapabilmesi soyut düşüncesinin akranlarından daha önce geliştiğini göstermektedir.
- Problemlerin çözümünde bazen uygunsuz yollar seçebilirler:
Mary’nin istediği piyanoyu almayan dayısı Frank’e çok kötü olduğunu ve ölmesi gerektiğini söylemesi onun probleminin çözümü için uygunsuz tepki verdiğini göstermektedir.
Filmin Ana Konusu:
Film bize üstün yetenekli öğrencilerin eğitiminde ve normal yaşamında olan 2 uç tutumu göstermektedir. Bu iki tutumu bize çok akıcı ve güzel şekilde işleyerek göstermişlerdir. Mary bu iki tutum arasında kalmış ve bu birçok sahnede bize gösterilmiştir. Bu iki tutumdan ilki Mary’nin büyükannesinin uygulamak istediği katı ve özel olarak tek başına bireyselleştirilmiş eğitim tutumu. Büyükannesi Mary’yi alıp özel hocalar ile sürekli matematik odaklı olarak yetiştirmek istemektedir.
İkinci tutum ise Mary’nin dayısının tutumu. Frank büyükannenin aksine Mary’nin çocukluğunu yaşayarak, farklı olduğunun ona dayatılarak bunun kullanılmaması gerektiğini düşünmektedir. Dayısının bu tutumu kardeşinin çocukluğunu yaşayamadığını fark etmesinden kaynaklı olarak oluşmuştur da denebilir. Frank’in bir sahnede “Dünyaya karışması gerek, onun yaşında arkadaşı yok, sosyal becerisi yok, nasıl çocuk olunacağını bile bilmiyor.” Demesi bu görüşünü desteklemektedir.
Çocuğun normal olduğu yaklaşımı akranları, ailesi ile daha normal ilişkilerini sürdürmesine katkı sağlayabilir. Her ne kadar bu tutum doğru gibi görünse de gelişimine ve ihtiyaçlarına uygun eğitim alamaması da bir yönden Mary’ye dezavantaj sağlayabilir. Üstün yetenekli çocuklar üzerinde uygulanan farklı tutumlar ve ikilemler bize mahkeme sahnelerinde daha çok verilmiştir. Bu da bize gösterir ki aslında her çocuk ihtiyacına göre eğitim hakkına ve fırsat eşitliğine sahip olmalıdır. Mary için ideal gibi görünen koruyucu aile kararı da aslında Mary için iyi olmamıştır. Onun gelişimine ve duygularına uygun olmayan bir karardır. Bu bize göstermektedir ki bir çocuk için en iyi karar sevgi hissettiği yerde olması gerektiğidir. Filmde alınan son karar Mary ve gelişimi için en doğru karar olmuştur.
KAYNAKÇA
Çitil M, Ataman A. (2018). İlköğretim Çağındaki Üstün Yetenekli Öğrencilerin Davranışsal Özelliklerinin Eğitim Ortamlarına Yansıması ve Ortaya Çıkabilecek Sorunlar. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 38(1), 185-231.