Güney Asya Bölgesinin geçmişten günümüze kadar ki tarihini incelediğimiz zaman 200 yıldan fazla İngiliz yönetimi altında kaldığı bilimsel olarak yer almaktadır. Bu yapılan uygulama Hintlerin İngilizceyi daha kolay öğrenmesini ortaya çıkarmış ve Güney Asya bölgesinin özellikle de bazı ülkelerinde hem bilim hem teknoloji hem de inovasyon açısında güçlendirilmesi için önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Birçok Hint uyruklu insanlar İngilizce dilinde kendilerini geliştirerek uzmanlaşmıştır. Bölge için örnek vermek gerekirse Hindistanlı yazarlar önceki yıllarda yayınladıkları kitaplarıyla Man Booker Ödülü’nü kazanarak kitabın yayılım küreselleşmeye doğru uzanmıştır.
Güney Asya bölgesinin İngilizce politikası üzerine geçtiğimiz yıl ve aylarda toplam dört yazım yer almıştı. Eksikliklerini ve iyileştirmeleri gereken konulara yer verirken aslında Hindistan ülkesinin İngilizce alanında yaptığı çalışmaları görmezden gelmek olamazdı. İngilizce, Hindistanlı yazarların kitaplarının ulusal – uluslararası olarak yer almasında temel faktör olarak bilinmektedir. Bölgede özellikle medya ve iletişim alanında yönetmenlerin İngilizce dilinde filmler çekmesi de yaygınlaşmıştır.
İngilizce dilinin Güney Asya bölgesinde özellikle Hindistan ülkesinde ekonomi ve ticaret anlamında da insanlara önemli yararı olmuştur. İngilizce dili dünyada bir numaralı meslek dili olarak kullanılmış ve İngilizcede atık uzlaşmış Hint büyük iş adamları İngilizce dilinden önemli fayda sağlamıştır. İngilizce dili sadece uluslararası ticarette bir araç mekanizması olarak kalmamış bununla birlikte bölgede milletler arası ticaret ve iletişim konusunda da etkileşimi sağlayarak önemli model olmuştur. Güney Asya bölgesinde özellikle Hindistan ülkesinde kuzeyden güneye eğitim ve meslek için seyahatte bulunan insanların birçoğu İngilizce konuşmaktadır. Bunun sonucunda aslında İngilizce Hindistan ülkesinde bütünleştirici görevinin de yer aldığını göstermektedir. Bu sebepten ötürü Hindistan Parlamentosu Hindunun yanı sıra İngilizceyi de ülkenin resmi dili olarak kabul etmesi de dikkatlerden kaçmayan önemli bir ayrıntı olmuştur.
Küreselleşme sürecinde Güney Asya bölgesindeki Hindistan’da yaşanan değişimlerin yanı sıra dil açısından da yerel dillere takviye olarak İngilizceyi öğrenmenin önemini vurgulamıştır.
Hindistan’ın birçok milletlerindeki ilkokul ve ortaokul düzeyinde eğitim dilinin İngilizce olması güç geçtikçe bu talebi arttırmıştır. Küreselleşme sürecinde İngilizce dilinin aslında resmi dil olarak önemi çok daha iyi anlaşılmış ve bunun üzerine hükümet İngilizcenin okullarda öğretilmesi arzında bulunmuştur.
İngilizce eğitim veren lise düzeyindeki eğitim kurumları için Güney Asya bölgesinin aslında halkının İngilizceye verdiği önemi göstermiştir. Bölgedeki Hindistan ülkesinde yalnızca İngilizce eğitim veren veya İngilizce eğitimi bir seçenek olarak sunan birçok okul bulunmaktadır.
Güney Asya bölgesinde Hindistan’ın 2 dili bulunmaktadır. Bu iki dil Hintçe ve İngilizce olarak bilinmektedir. Hintçe, Devanagari komut dosyası kullanılarak yazılmıştır. Punjabi ve Guajarati gibi başlıca bölgesel diller ve düzinelerce diğer küçük dil, Hindistan’daki günlük iletişimin vazgeçilmezi olmuştur. Önceki paragraflarda da değindiğim konuyu tekrarlayarak tüm Hintliler, hükümetin dili olduğu için en azından Hintçe konuşmaktadır. Eyaletle temas kurulduğu zaman resmi dillerden en az birinin konuşulması gerekmektedir.
Güney Asya Bölgesinde özellikle de Hindistan ülkesinde İngilizce, topluluğun resmi dilinin yanında manevi mirasın önemli parçası olarak bilinmektedir. Hem kültürel hem eğitim hem de ekonomik gelişme için Güney Asya bölgesinin İngilizceyi olabildiğince etkin ve verimli kullanmaları gerekmektedir.
Kaynak: Indian schoolboy in classroom, English language class, Rajasthan, India
İngilizcenin küreselleşme sürecinde oynadığı rolün önemi Güney Asya bölgesindeki Hindistan ülkesinde üçüncü dünya ülkesine olan etkisi büyük oranda görülmektedir. Dünya üzerinde anadili İngilizce olan üç yüz milyondan fazla insan yer almaktadır. İngilizceyi sonradan ve ikinci dil kapsamında öğrenen kişi sayısı ise 400 ile 800 milyon arasında değişmektedir.
Hindistan’daki okul sisteminin 4 temel düzeyi bulunmaktadır.
İlkokul düzeyi –> (6 ila 10 yaş)
Ortaokul düzeyi –> (11 ve 12)
Ortaöğretim düzeyi –> (13 ila 15)
Ortaöğretim sonrası –> (17 ve 18).
İlkokul beş, ortaokul iki, lise üç ve lise sonrası iki “standart”a ayrılmaktadır. Öğrenciler, ortaöğretim sonuna kadar büyük ölçüde (temel dilde bölgesel farklılıklar hariç) ortak bir müfredat temelini öğrenmelidirler. Ortaöğretim sonrası düzeyinde bir miktar uzmanlık ypaılabilmektedir. Bu sebeple, Hintçenin ana dil olduğu bölgeler ve müfredatlar hariç ülke çapındaki öğrenciler İngilizce, Hintçe ve temel dillerini öğrenmek zorundadırlar.
Sefa Sezer
İngilizce Öğretmeni