Psikoşiddet ve Psikosomatik Bozukluklar
Psikolojik şiddet/psikoşiddet/mobbing/bullying kavramı bireyin iş hayatında bir veya birden fazla kişi tarafından zorbalık, duygusal taciz, düşmanca tavırlar ve etik dışı davranışlara maruz kalma durumunu ifade etmektedir.
İş yaşamında psikolojik şiddet (mobbing) kavramının etkilerini bireysel ve örgütsel olarak görmekteyiz. Bireysel açıdan psikolojik şiddetin tetiklediği ciddi boyutlarından biri ise psikosomatik bozukluklar. Somatizasyon kavramı duygusal karmaşaların bedenselleştirilmesidir.
Yaşanan stres ve baskı durumu, zihnimizde hastalıklı düşüncelerin oluşmasına ve bedene aktarımı ile çeşitli bozukluklar ve hastalıklara sebep vermektedir. Beden zihindeki bu karmaşayı aktarabileceği en uygun organı seçer ve gerilimi aktarıp o organı bozar. Sağlık kavramı beden ve zihin sağlamlığı ile bütün olur. Bu sistem birbirini etkiler. Psikolojik şiddet bireyde olumsuz duygular doğurur. Olumsuz duygular fiziksel belirtiler olarak ortaya çıkar.
Organlara hangi işlevleri yüklediğimiz önemlidir. Mide birey için sadece sindirim organı mıdır? Farklı işlevleri de var mıdır? Stres durumunda birey sindirim organına aktarıyorsa bu durumu artık mide hem sindirim organı hem de onay ve sevgi görmeyle ilişkili bir hale gelmiştir. Stres durumunu içe alan birey bu durumu içsel açıdan sindirmeye çalışır. Zihin sindirmeyi mide ile özdeşleştirdiğinde kişi psikosomatik bir ağrı hisseder. Yani bu ağrı fizyolojik kaynaklı olmayıp beynin emri ile psikolojik etkili bir ağrı olarak ortaya çıkar.
Psikosomatik bozukluklar farklı sistemler olarak ele alındığında; sindirim sisteminde ülser, gastrit, spastik kolon vb. hastalıklar, solunum sisteminde alerjik rinit, bronşial astım vb. hastalıklar, dolaşım sisteminde hipertansiyon, migren vb., metabolik sistemde obozite, ürogenital sistemde cinsel işlev bozuklukları, yalancı gebelik, enürezis, kas-iskelet sisteminde romatoid artrid ve deri hastalıkları olarak dermatit, ürtiker olarak ortaya çıkabilmektedir (Karslı, 2008).
Öğretmenlerin Maruz Kaldığı Psikoşiddet ve Sonuçları
Eğitim sektöründe bilinenin aksine öğretmenlerin psikolojik şiddete maruz kalma durumu ve bu durumun yarattığı olumsuz etkiler bulunmaktadır. Kurumlarda psikoşiddetin en fazla hangi sektörde görüldüğü incelendiğinde eğitim sektöründeki çalışanların %37’sinde görüldüğü belirlenmiştir. Bu psikoşiddet(mobbing) durumu kimi zaman idareciler kimi zaman veliler kimi zaman da başka öğretmenler tarafından uygulanmaktadır.
Baskı, yıldırma ve duygusal taciz durumları kimi zaman bireyin üstleri kimi zaman da eşitleri tarafından uygulanmaktadır. Bireyi işinden istifa ettirmeye kadar mobbing durumu devam ettirilebilir. Mobbinge maruz kalan birey sosyal hayatında problemler, iş doyum ve veriminde düşüş yaşarken,psikosomatik belirtiler göstermeye de başlar.
Mobbingi bireysel olarak ele alan bir idareci tutumu yanılıyor olacaktır. Mobbingin bireysel sonuçları aynı zamanda örgütsel sonuçlar da doğuracaktır. Eğitim kurumunda mobbing davranışının uygulanıyor oluşu başlı başına bir çelişkidir. Mobbinge maruz kalan öğretmen mesleki iş doyumunda düşüş yaşayarak, verimli ve kaliteli bir eğitim hizmeti sunamayacaktır. Mobbing sonucunda psikosomatik belirtiler bedensel sağlıklarını bozarak eğitimin sürdürülmesine olanak sağlayamayacaktır. Mesleki doyum kaybı, psikosomatik belirtiler öğretmenin aile ve sosyal yaşantısını da olumsuz etkileyecektir.
Mobbing durumunda liderlerin tutumu önem arz etmektedir. Liderin demokratik tutumdan yana olması psikoşiddeti önleyici ve yerinde-zamanında müdahaleyi sağlayacaktır. Mobbingi önleyici çalışmalar kapsamında psikoeğitimler verilmesi ve iş yeri psikologu bulundurulması yarar sağlayıcı olabilir. Eğitim Sektörü için yeterli sayıda psikolojik danışman ve psikolog bulundurularak öğretmenlerin de psikolojik sağlıkları önemsenmelidir.
Literatüre bakıldığında her 7 intihar vakasından 1’i işyerindeki psikoşiddet kaynaklı olduğu görülmektedir. Bu veri mobbingin küçümsenemeyecek sonuçlar doğurabileceğini ispat etmektedir.
“Baskı altında her zaman elmaslar oluşmaz. Baskı altında çalışan bir birey verimsiz bir eleman, mutsuz bir insan, ilgisiz bir anne olarak insani farklı rollerde olumsuz yansımalarla karşımıza çıkacaktır.”
Kitap Önerisi: Düşünce Gücüyle Tedavi-Louise Hay
Psikolojik Danışman/Aile Danışmanı Sena KANBUR
KAYNAKÇA
Karslı,E. (2008).Kişilerarası Tarz, Kendilik Algısı, Öfke ve Psikosomatik Bozukluklar. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.