1. Anasayfa
  2. Makaleler

Türkiye’de MTE ve İstihdam İlişkisi: "Veriler, Karşılaştırmalar”

Eğitimden İstihdama Mesleki Teknik Eğitim

Türkiye’de MTE ve İstihdam İlişkisi: “Veriler, Karşılaştırmalar”
0

Mesleki eğitim istihdam ilişkisinin aşağıda bahsedeceğim konu başlıkları ve buna bağlı yaklaşımlar çerçevesinde incelemeye gayret edeceğim.

BIS Sistemi (Bilgi – İletişim – Sistematik) Çerçevesinde  Mesleki Eğitim Yaklaşımı 

  1. Bilgi : Çağın Gereklerine Uygun ve Uygulanabilir Bilgiyle Donatmak

Gelişmekte olan ülkelerde mesleki ve teknik eğitim, sadece teorik değil, pratik ve sektörel ihtiyaçlara dayalı bilgi ile donatılmalıdır. Bu bağlamda, bilgi bileşeni üç temel başlıkta şekillendirilmelidir:

  • Sektörle Uyumlu Müfredat: Eğitim programları, sanayi ve hizmet sektörlerinin doğrudan ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanmalıdır. Örneğin Almanya’daki dual eğitim sistemi, öğrencilerin haftanın belli günlerinde okulda teori, kalan günlerinde ise işyerinde uygulamalı eğitim almalarını sağlayarak güçlü bir mesleki bilgi temeli oluşturur.
  • Güncel Teknolojiyle Eğitim: Eğitim kurumları, çağın gerektirdiği teknolojilere erişebilmeli ve öğrencileri bu araçlarla tanıştırmalıdır. Güney Kore’de, mesleki eğitim kurumları 4. Sanayi Devrimi teknolojilerini (yapay zekâ, robotik, otomasyon) müfredata entegre etmiştir.
  • Öğretmenlerin Niteliği: Eğitici kadrolar sektörel deneyime sahip bireylerden oluşmalı, sürekli hizmet içi eğitimlerle güncellenmelidir. Finlandiya’da mesleki eğitmenlerin çoğu, hem akademik hem de sektörel tecrübeye sahiptir.
  1. İletişim : Paydaşlar Arası Etkileşim ve İş Birliği

Başarılı bir mesleki eğitim sistemi, sadece okul ile sınırlı kalmaz; özel sektör, kamu, STK’lar ve yerel topluluklarla etkili bir iletişim ve iş birliği gerekir.

  • Sanayi-Eğitim İş Birlikleri: Meslek okullarının yerel sanayi kuruluşlarıyla protokoller yapması, staj ve istihdam süreçlerini kolaylaştırır. Örneğin İsviçre’de, işletmelerin %70’inden fazlası meslek lisesi öğrencilerine staj imkânı sunar.
  • Danışma Kurulları ve Yerel Katılım: Eğitim planları, yerel iş gücü piyasasının ihtiyaçlarını yansıtan danışma kurulları aracılığıyla hazırlanmalıdır. Hindistan’da Skill India programı kapsamında, yerel istihdam odaklı modüler programlar oluşturulmuştur.
  • Uluslararası İş Birlikleri: Gelişmekte olan ülkeler, mesleki eğitim alanında uluslararası kuruluşlarla (örneğin UNESCO-UNEVOC, GIZ, ETF) iş birliği yaparak kapasite geliştirebilir. Bu sayede bilgi ve iyi uygulama transferi mümkün olur.
  1. Sistematiklik  : Bütüncül, Sürdürülebilir ve Ölçülebilir Bir Yapı Kurmak

Mesleki teknik eğitimin başarılı olabilmesi için planlı, veri temelli ve sürdürülebilir bir sistem kurmak esastır.Bu sistem aşağıdaki konu başlıkları esas alınarak derinlemesine bir inceleme yapıldıktan sonra mesleki teknik eğitimin tüm paydaşlarıyla birlikte kurgulanmalıdır.

  • Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi :Her meslek için belirli standart ve yeterlilikler tanımlanmalı, bu standartlar eğitim müfredatına entegre edilmelidir. Türkiye’de MYK (Mesleki Yeterlilik Kurumu) bu yönde önemli bir adım atmıştır.
  • Eğitim-İzleme-Değerlendirme Mekanizmaları :Öğrenci başarısı, mezun istihdam oranları ve sektör memnuniyeti gibi göstergeler düzenli olarak izlenmeli ve sistem bu verilerle güncellenmelidir. Singapur’un “SkillsFuture” platformu, bireylerin yetkinlik kazanım sürecini yaşam boyu izleyen etkili bir modeldir.
  • Yaşam Boyu Öğrenme :Mesleki eğitim sadece gençlere değil, tüm yaş gruplarına açık olmalıdır. Bu kapsamda açık erişimli modüler kurslar, dijital eğitim platformları ve sertifikalı kısa programlar desteklenmelidir.

TÜRKİYE’DE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM (MTE) MEZUNLARININ SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI, OECD ÜLKELERİYLE KIYASLAMASI VE ZAMAN İÇİNDE İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANI

  1. MTE Mezunlarının Türkiye’de Sektörlere Göre Dağılımı

Mesleki ve Teknik Eğitim (MTE) mezunları, Türkiye’de çoğunlukla imalat, hizmet, inşaat ve ulaştırma sektörlerinde istihdam edilmektedir. Ancak eğitim alınan alana uygun işlerde çalışma oranı düşüktür. TÜİK ve MEB verilerine göre:

  • İmalat sektörü: %35 civarında bir istihdam oranı ile önde.istihdam
  • Hizmet sektörü (sağlık, güzellik, bilişim): %25.
  • İnşaat ve yapı: %15.
  • Ulaştırma ve lojistik: %10.
  • Tarım ve hayvancılık: %5’ten az.
  • Eğitimiyle uyumsuz alanlarda çalışanlar: %30’a yakın.

Bu dağılım, mezunların çoğunun doğrudan eğitim aldıkları alanla ilgili istihdam edilmediğini gösteriyor. MTE sisteminin işgücü piyasası ihtiyaçlarıyla tam uyumlu çalışmadığı söylenebilir.

  1. OECD Ülkeleriyle Kıyaslama

OECD ülkelerinde mesleki eğitim mezunlarının istihdama katılımı genellikle daha yüksek ve eğitimle iş arasında daha sıkı bir ilişki var. Öne çıkan farklar:

 

Göstergeler Türkiye Almanya Hollanda OECD Ort.
MTE mezunlarının istihdama geçiş süresi (ay)
8-12
3-4
3-5
5-6
Mezunların kendi alanında çalışma oranı (%)
~40
~75
~70
~65
MTE mezunu gençlerin işsizlik oranı (%)
~25
~5
~7
~10
İş dünyası ile okul işbirliği düzeyi
Düşük
Yüksek
Yüksek
Orta-Yüksek

Türkiye’de “çıraklık”, “staj” ve “işbaşı eğitim” uygulamaları yapılıyor olsa da, sistematik değil. OECD ülkelerinde işverenler doğrudan eğitim programlarının ortağı. Bu durum ile ilgili bir  eylem planı şart gibi.

  1. Zaman İçinde İş Gücüne Katılım Oranı

MTE mezunlarının iş gücüne katılım oranı zaman içinde farklılık göstermiştir .Her ne kadar diğer okul türlerine göre daha yüksek seyretse de istenilen düzeyde olmadığı kanaatindeyim. Bazı kritik veriler:

  1. 2010-2015: Mesleki eğitim teşvikleriyle birlikte istihdamda hafif artış (%45’ten %50’ye).
  2. 2016-2020: Ekonomik dalgalanmalar ve mezun işsizliği nedeniyle duraklama.
  3. 2020 sonrası: Pandemiyle birlikte bazı mesleki alanlarda talep azaldı. Dijital yetkinlik gerektiren alanlara (bilişim, otomasyon) yönelim artışı gözlendi.

Aşağıdaki tabloda 2010 ile 2023 yılları arasında iş gücüne katılım oranları gösterilmektedir. Tabloda işgücüne katılım oranları incelendiğinde istikrarsız bir durum olduğu %45 ile % 52 arasında değiştiği anlaşılmaktadır.

 

Yıl

İş gücüne katılım oranı (MTE mezunları, %)

2010

45

2015

50

2020

48

2023

52 (tahmini, TÜİK verilerine göre)

 

Sonuç ve Değerlendirme

Gelişmekte olan bir ülkede mesleki ve teknik eğitimin başarısı, doğru bilgiye dayalı, güçlü iletişim ağlarına sahip ve sistematik biçimde kurgulanmış bir yapı ile mümkündür. Almanya, Güney Kore, İsviçre gibi ülkelerin uygulamaları, bu konuda hem rehber hem de ilham kaynağıdır. BIS modeli, bu yapıyı kurmak için etkili bir çerçeve sunar ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında kritik bir rol oynar.

  • Türkiye’de MTE sistemi, iş gücü piyasasının ihtiyaçlarına tam olarak karşılık veremiyor.
  • Mezunlar eğitim aldıkları alan dışında çalışmak zorunda kalıyor, bu da verimliliği ve memnuniyeti düşürüyor.
  • OECD ülkelerinde okul-iş dünyası işbirliği güçlü; Türkiye’nin bu yapıyı güçlendirmesi gerekiyor.

Zamanla iyileşme sinyalleri var, ancak nitelikli istihdam için yapısal reformlara ihtiyaç sürüyor.

 

logo 2 | Eğitim Her Yerde

      Kaynakça

Facebook Yorumları

Teknik Eğitim Fakültesi mezunu ,35 yıllık eğitim yöneticisi, Farklı platformlarda yazılar yazar, "Meslek Liselinin Kariyer Yolu" ve "Eğitimcinin Penceresinden" adlı kitapların yazarı. MstfAslaN Okuyan, düşünen, sorgulayan ve üreten bir "EĞİTİM UZMANI"MstAslN

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.