Bilindiği gibi Mart 2020’den itibaren küresel salgınla karşı karşıyayız. COVID-19 küresel salgını hayatın her alanını etkilediği gibi eğitimi de çok fazla etkiledi. Yaklaşık 15 aydır okullar tam kapasite açık değil. Zaman zaman dönüşümlü olarak kısıtlı olarak açıldı. Fakat salgın şartları sürekli tam kapasite okulların açılmasına bir türlü izin vermedi. Dolayısı ile yüz yüze eğitim neredeyse hiç yapılamadı, uzaktan öğretme süreci ile eğitim gerçekleştirilmeye çalışıldı. Pandemi şartları öğrencileri, eğitimcileri hatta herkesi uzaktan eğitim denen bir sistemle tanıştırdı. Pandemiden önce de uzaktan eğitim modeli farklı platformlarda uygulanıyordu, ancak yaygın değildi. On beş aydır eğitim ağırlıklı uzaktan yani çevrim içi model ile ilerliyor.
TÜBİTAK tarafından Prof. Dr. Feza ORHAN koordinesinde akademisyenlerden oluşan bir ekibe “COVID-19 Sürecinde Uzaktan Öğretme Süreci İle İlgili İlk ve Ortaöğretim Öğrencilerinin Algıları ve Duygularına Yönelik Bir Analiz” adlı bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada çok çarpıcı sonuçlar yer almaktadır. Bazılarını ele alarak yorumlamaya düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Yukarıdaki tablo incelendiğinde :
Özellikle ikinci, üçüncü ve beşinci verilerin çarpıcı ve daha çok dikkate değer olduğunu görüyoruz.
İkinci Maddedeki;
“Öğrencilerin derse devam etme ile ilgili davranışlarının genel eğilimine bakıldığında,
Derslere düzenli olarak giren öğrenciler;
- Özel okullarda %83,6,
- Resmi okullarda %36.70’tir.”
Resmi ve özel okullarda uzaktan yapılan derslere girme oranında ciddi bir fark görüyoruz. Millî Eğitim Bakanlığınca bu farkın nereden kaynaklandığının incelenmesi ve sebeplerinin tespit edilmesi lazım geldiği açıktır. Resmî okullardaki %36,70 oldukça düşük bir orandır. Özel okullardaki oranın yüksek oluşu da sebepleri ile birlikte ortaya konulmalıdır. Derslere düzenli girme davranışının her iki okul türünde de liseye doğru azalması da gözlemlenmiştir.
Üçüncü Maddedeki;
- Özel okullarda derslerin okulun kendi sisteminden takip edildiği,
- Resmi okullarda ise çoğunlukla EBA TV ve eba.gov.tr adresinden takip ettiği görülmektedir.
Derslerin takip edildiği sistemlerin derse devam ile ilişkisine bakılarak olumlu olan unsurların incelenerek ve dikkate alınarak özellikle resmi okullarda derse katılımın artırılmasına yönelik çakışmalar yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Beşinci Maddeye Bakıldığında;
Öğrencilerin %62,1 i derslerin uzaktan devam etmesini istemiyor.
On beş aydır yaşanan ve daha da devam etmesi muhtemel bir belirsiz pandemi süreci yaşanmaktadır. Bu sürecin hayatın her alanını olduğu gibi eğitimi de olumsuz etkilediği hepimizin malumudur. Eğitim bir ülkenin bir milletin gelişmişliğinin ve medeniliğinin başlangıç noktası en mühim göstergesidir. Öyle ise bu dönemde eğitime dair kayıplar üzerinde dikkatle ve önemseyerek durmak zorundayız. Bir kayıp nesil oluşmaması için bu türden araştırmaların incelenmesi gerekmektedir.
Son Söz;
Öğrencilerimiz derslerin uzaktan devam etmesini istemiyor. Devlet okullarındaki öğrencilerimizin de uzaktan eğitime katılımı çok düşük olduğundan bahsetmiştik. Bu iki veriden ben şöyle bir sonuç çıkarıyorum. Okullarımız bir an önce elbette gerekli tedbirler alınarak açılmalıdır.(özellikle ilk ve orta öğretim kurumları sadece bilgi verilen kurumlar olmadığından evlatlarımızın sosyalleşmelerine önemli katkı yapmaktadır.)
Pandemiden sonra hiçbir şey eskisi gibi ya da eskisi ile aynı olmayacağını düşünmekteyim o zaman eğitimde eskisi gibi olmayacak. Şimdiden eğitimin gelecek vizyonu ortaya konulmalıdır. Benim kanaatim uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin alternatifi olamaz. Ancak uzaktan eğitim metotları bundan sonra hayatın her alanında var olacak. Gelecek eğitim düşüncesinde uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin tamamlayıcısı olarak var olacaktır. Bize düşen ise;
-İlköğretimde, Orta öğretimde, Yükseköğretimde, Yaygın öğretimde eğitimin planlaması nasıl olacağı ile ilgili çalışmalar yapmaktır. Yapılan planlamalarla yüz yüze eğitimin oranı ve buna bağlı olarak uzaktan eğitim oranı belirlenmelidir.
Velhasılıkelam, eğitim konusunda yapılması gereken çok iş var. Planlanması gereken bir gelecek var.
“Bir neslin kaderini bir önceki nesil belirler”
KAYNAKÇA
1.Prof. Dr. Feza ORHAN ,COVID-19 Sürecinde Uzaktan Öğretme Süreci İle İlgili İlk ve Ortaöğretim Öğrencilerinin Algıları ve Duygularına Yönelik Bir Analiz,
(Doç. Dr. M. Betül YILMAZ ,Doç. Dr. Gonca ZEREN, Özgür ŞENSOY, Barış ATAKİŞİ) , İstanbul,2020
2.https://www.verikaynagi.com/
