Yaşam koşturmasında, patikalarımızı oluşturan onbinlerce taştan büyük kısmının adı ne yazık ki endişe. Günün her hangi bir anında, kendinizi endişeli sarmalında buluveriyorsunuz. Kontrolsüzce kullanıldığında teknolojinin karabasan gibi çevrelediği yeni insan gün içerisinde milyarlarca uyarıcı tarafından etiketleniyor. Kapasitenin üzerinde gündem, çeşitlenmiş konular, sürekli değişim ve gelişim ister istemez insanı korkutarak kaygılandırıyor. Vücudumuz hızlıca dopamin, noradrenalin ve kortizol musluklarını açıp stress düzeyimizi yükseltmeye başlayı veriyor.
Kaygı ile birlikte pars palpebralisi, orbitalisi yerçekimine boyun eğiyor ister istemez procerus Romalı zenginler misali uzanıp yayılıveriyor. Sadece bununla kalsa yine çok iyi son yapılan bir çalışmada endişeye yüz kaslarının yanında vücut denge sistemimizin de ayarlarını bozduğunu tespit ettiler stres altında iken adımlarımız bile sola doğru kayıyor.(1)
Kaygı ve stres yüklenmeye her an hazır bir dünyadayız hatta aşırı stres çevrelenmiş büyük şehirlerde bunu sürekli körükleyen işlerde çalışıyoruz. Bir şekilde sürekli kendimize ve çevremize zarar veriyoruz. Modern insanın stresli olduğunu yazmamızın bir çözüm önerimiz yoksa bir anlamı olmadığı da başka bir gerçek olarak.
Uzun yıllar stres ve endişe durumlarında kendi çözümlerimi bulmaya çalıştım. İlk yöntemim sorunu görmezden gelmekti. Bakışlarımı endişe kaynağı olan yerden uzaklaştırıp hızlıca başka bir şeylerle uğraşır unutmaya çalışırdım. O sorunları yok saydığımda çözümümü bulduğumu düşünürdüm. Yöntem sadece anı kurtarıp sorunu büyük bir çıkmaz haline getirmekten başka bir işe yaramıyordu. Ardından sorunun üzerine gidip yüzleşmeyi tercih ettim. Saatler süren konuşmalar ve çözümsüz toplantılarda stresimi azaltmama yardımcı olmadı. Arayışım uzun yıllar devam etti. Sorundan kaç, olmadı üzerine git, sürekli kaygısı ile daha fazla mutsuz ol. Koşulları konuş, çözümsüzlüğünü dikte et, kabullen çevrene kabullendir. Taki Steve Chandler tanışana kadar. Chandler stres anında ilk tavsiyesi bir şey yapındı.
“hemen bir şey yapın. Her ne olursa olsun. Herhangi bir küçük şey.” Diyordu yazar. Bir listeniz olsun ve bu listede yer alan her maddeye sadece 5 dakikanızı ayırın diyerek örnekler veriyordu.
Chandler kitabında (2) “Her gün sabahtan sorun olarak tanımladığım konuları bir listede topluyorum. Bunlar işimle ilgili sorunlar, kişisel projeler, ailevi sorunlar olabiliyor. Daha sonra, bu konulardan her birine, her ne olursa olsun, yapabileceğim bir şeyler bulup yapmak için beşer dakika ayırıyordum. Böylece, endişelendiğim beş konuyu toplam yirmi beş dakikamı ayırarak çömüş oluyorum. Kesin kuralım her madde sadece beş dakika. Konuşma uzasa bile birazdan döneceğim diyerek konuşmayı sonlandırıp bir diğer maddeye geçmeye gayret ediyorum. Asla bir madde için beş dakikadan daha fazla zaman harcamıyorum. Böyle olunca da, hiçbiri bütün günümün üzerine çöreklenmiyordu. Bunların tümü yalnızca yirmi beş dakikaya sığıyordu. Böylece, beni en çok endişelendiren beş sorun artık bir endişe olmaktan çıkıyordu. Sonra tekrar başa dönüp, her birini sonuçlandırmak üzere kaldığım yerden çalışmama devam ediyordum.”
Yaşamınızda endişeye yer bırakmamak için öncelikle endişelerinizle ilgili bir şeyler yapmalısınız. O endişeyi tümüyle ortadan kaldıracak çapta bir şey olması gerekmez; yeter ki o sorunla ilgili herhangi bir şey olsun. Ne denli küçük bir şey yaparsanız yapın, yaşamınızda çok büyük bir etkisi olacağını göreceksiniz. Çünkü bir şeyler yapmayı başarmış olacaksınız.Gelecekte, herhangi bir şey hakkında endişeleneceğiniz zaman önce kendi kendinize şunu sorun,
“Hemen şu anda, bu konuda yapabileceğim en küçük şey nedir?” Sonra da o düşündüğünüz şeyi yapın. Ama asla şu soruyu sormayı aklınıza getirmeyin, “Bu sorunu tümüyle ortadan kaldırmamı sağlayabilecek ne yapabilirim?” Çünkü bu soru sizin herhangi bir eyleme girişmenizi hiç de sağlayamaz.Endişelerinizin üstüne eylemle gitmek, sizi dikkatinizi başka konularda odaklayabilmek için özgürleştirecektir. Yaşamınızdan korkuyu ve belirsizliği kaldıracak ve sizi yeniden istediğiniz şeyi yaratma konusunda denetim gücüne kavuşturacaktır.
Kaynaklar:
- https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0010027715301050
- Steve Chandler- Kişisel başarı İçin 100 İpucu