Dijital teknolojilerin insan hayatını nasıl değiştirdiğine dair çok fazla yazı yazılıyor. Yazılmaya da devam edecek. Çünkü geleceğimiz, dijital teknolojiler ve buna bağlı internet teknolojileri ile şekillenecek. Fakat yaşadığımız çağda bireylerin dijitale karşı ilgilerini anlamak ve konuyla ilgili çalışmaları incelemek önemli. Hem yetişkinliklerin, hem de gençlerin dijital teknoloji ile ilişkisi geleceğe yön verecek.
Bilgi Üniv. Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans öğrencisi Ayça Ebcin bir yazısında ;
” Marc Prensky’ e göre günümüz çocukları yani dijital yerli ile bir önceki nesil olan dijital göçmenler arasında düşünce ve bilgiyi işleyiş farklılıkları mevcut. (Prensky, 2001). Günümüz çocukları dijitalin içinde doğdular ve ebeveynlerine kıyasla dijital teknolojileri daha iyi kullanıyorlar. Ebeveynlerin dijital kültürü sonradan öğrenmesi bazı çocuklar için sorun teşkil edebiliyor. (Ulusoy & Bostancı , 2014). Olası problemleri anlayabilmek ve çözüm üretebilmek için, ailelerin medya ve teknoloji ortamını incelemek, geleneksel teknolojilerin ve yeni teknolojilerin ebeveynler üzerindeki rolünü kavramak aynı zamanda ebeveynlerin farklı seviyelerdeki teknoloji kullanımlarının üzerinde durmak gerekiyor.”
Burada iki mühim vurgu var; birincisi günümüz çocukları dijitalin içinde doğdular dolayısı ile dijital yerliler olarak, ikincisi ise günümüz yetişkinleri dijital göçmen olarak tarif edilmektedir. Üzerinde durulması gereken nokta hatta problem olarak vurgulanması gereken husus dijital yerlilerin ileri teknolojiler ile ilişkisini sağlıklı bir şekilde kurgulayabilecek yaklaşımlarda bulunabilme becerisidir.
Tam da bu noktada Sayın Zeynep Dereli’nin yazdığı “Dijital yerliler” kitabi aklımıza geliyor. Geniş olarak bu konuya yer veren kitabı ilgili olan dijital yerli veya dijital göçmen herkesin okumasında büyük fayda olduğu kanaatindeyim. Sayın Dereli bu kitapta;
“Dijital teknolojilerin insan hayatına etkisi ve buna bağlı olarak eğitim sistemi, öğretmen özellikleri, okul yapısı gibi hayati konulara değiniyor. Dijital teknolojiler şu an bildiğimiz hayata dair neredeyse tüm alışkanlıklarımızı kökten değiştirme potansiyeline sahip. Dijitalleşen dünyada gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafe bireyselleştirilmiş eğitim sisteminde yapay zekâ vb. teknolojileri kullanarak her bireyin yetenek ve yönelimlerini en kısa ve en doğru şekilde belirleyerek dijital yerli olarak tarif ettiğimiz nesli geleceğe doğru hazırlamanın önemine dikkat çekiyor”
Hem Sayın Ebcin’in yazısında hem Sayın Dereli’nin kitabından çok temel olarak anladığım zamanımızın yetişkinlerinin yani dijital göçmenlerin ileri sistemler ile sağlıklı ilişki kurarak , dijital yerli olarak tarif edilen geleceğin yetişkinlerini doğru yönlendirmek ve geleceğin dünyasında bireysel olarak yer almalarını sağlamaktır. Bu başarılabilirse ülkemizin teknoloji üreten bir gelişmiş ülke olacaktır. Bunun için olması gereken bu günden geleceği doğru anlamak, algılamak ve planlamak.
Son söz; Bu yazı özelinde en önemli bulduğum konu dijital göçmenlerin yenidünyayı daha iyi algılamak, dijital teknolojileri daha iyi bilmek velhasıl gelecek için daha çok çalışmaya daha güncel kalmaya ve dijital yerlileri doğru ve sağlıklı anlamaya mecbur olduklarıdır. Son cümlede tüm yeni nesil eğitim metotları için 0-5 yaş grubunda olan evlatlarımıza özel önem vermek gerektiğini hatırlatmak isterim. Geleceği belirleyecek sihirli terim “dijital teknolojilerdir.” Bilinçli olmak,stratejik olmak zorundayız.
Bu yazı özelinde en önemli bulduğum konu dijital göçmenlerin yenidünyayı daha iyi algılamak, dijital teknolojileri daha iyi bilmek velhasıl gelecek için daha çok çalışmaya daha güncel kalmaya ve dijital yerlileri doğru ve sağlıklı anlamaya mecbur olduklarıdır.