Eğitim sistemi ve eğitim anlayışı üzerine düşünce ve önerilerimi paylaşmaya gayret edeceğim. Malum olduğu üzere covit-19 pandemi dönemi ile birlikte eğitim sistemimizde uzaktan eğitim teknolojileri yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Bu durum eğitim sisteminde bir güncelleme yapma mecburiyetini zaruri hale getirmiştir. Şunu demeye çalışıyorum; artık geleneksel anlayışla eğitime devam etmek mümkün değildir.
Benim önerim ise derslerin bir kısmının uzaktan eğitim teknolojileri ile yapılarak ders saatlerinin ve okulda yüz yüze yapılacak etkinliklerin hibrit eğitim şeklinde yeniden belirlenmesidir. Bunun için;
-Okulda saat 9.00-14.00 arası yüz yüze yapılacak dersler yapılmalı,
-Saat 14.00-18.00 arası sanat, spor vb faaliyetler için ayrılmalıdır.
Yukarıdaki planlamanın yapılabilmesi için mevcut derslerin yüzde ellisinin uzaktan eğitim teknolojileri kullanılarak yapılması esastır. Okullarda daha yaygın daha çok sayıda sanat, spor vb etkinliklerin yapılabilmesi için;
-Öğretmenler için çalışma saatleri 9.00-18.00 arası olmalıdır.
-Tüm öğretmenler hizmet-içi eğitimler aracılığı ile birden fazla faaliyet alanında eğitime alınmalı ve sertifikalandırılmalıdır.
-Saat 14.00-18.00 arası yapılacak olan faaliyetlerde öğretmen için zorunlu görev olarak tanımlanmalıdır.
-Tüm öğrenciler yeteneklerine göre birden fazla etkinlikte zorunlu olarak yer almalıdır.
-Öğrencilerin mezuniyetinde ve yüksek öğrenime geçişinde faaliyetlere katılımlarının önemli bir rolü olmalıdır.
Şu an okullarda bu türden faaliyetler çok yetersizdir. Yetersiz olmasının birçok sebebi var. Mesela zaman problemi, faaliyet yapacak öğretmen problemi, araç gereç problemi vb.
Eğitim sistemi ya da eğitim anlayışı ile ilgili düşüncem yukarıda izah etmeye çalıştığım gibi uygulanmalıdır. Ayrıca bir de eğitim binalarının ya da eğitim kampüslerinin de şu an olduğu gibi klasik anlayışla yapılmasından vazgeçilmelidir. Binalar ve bahçeler fiziki olarak sanat, spor,çevre,enerji vb. etkinliklerin sağlıklı yapılabilmesi stratejisine göre planlanmalıdır.21.YY çağında günün şartlarına uygun eğitim tesisleri tasarlanmalı ve bu tesislere göre eğitim içeriği ile uygulama esasları belirlenmelidir. Artık bilgi sunumu yapılan model zamanını doldurmuştur. Dijital çağda bilgiye ulaşmak çok kolaylaşmıştır. Bundan sonra yeni nesillerin bilgiyi nasıl kullanacaklarının yanı sıra yeteneklerine uygun becerilerle donatılmaları da büyük önem arz etmektedir.
yüz yüze eğitim, uzaktan eğitim ve faaliyet eğitimleri
yüzdelik planlama önerim yandaki grafikteki gibidir. Bu planlama okul türlerine göre değişiklik gösterebilir. Hatta okulun bulunduğu şehre göre bile değişiklik gösterebilir.
Son söz;
Bireylerin ilgi ve yeteneklerinin bilimsel yöntemlerle belirlenerek öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre , mümkünse her birey için eğitim planlaması yapılmalıdır. Bu konuda dünyadaki uygulamalarda incelenmeli ve ülkemize ülkemiz insanına uygun metot geliştirilmelidir.
Konu önemlidir, aslında daha derin irdelenmeli ve incelenmelidir. Ben kendi bakış açımdan gözlemlerimi ve deneyimlerimi çok net olarak aktarmaya çalıştım. Amacım dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmaktır. O zaman sözümüzü Stephen Mitchell’ e ait bir cümle ile bitirelim;
“Eğitim artık yetişkin yaşamı için bir hazırlık olarak değil, doğumdan ölüme kadar devam eden bir büyüme ve gelişme süreci olarak düşünülmektedir. “
“Eğitim artık yetişkin yaşamı için bir hazırlık olarak değil, doğumdan ölüme kadar devam eden bir büyüme ve gelişme süreci olarak düşünülmektedir. “
Bireylerin ilgi ve yeteneklerinin bilimsel yöntemlerle belirlenerek öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre , mümkünse her birey için eğitim planlaması yapılmalıdır. Bu konuda dünyadaki uygulamalarda incelenmeli ve ülkemize ülkemiz insanına uygun metot geliştirilmelidir.
Benim önerim ise derslerin bir kısmının uzaktan eğitim teknolojileri ile yapılarak ders saatlerinin ve okulda yüz yüze yapılacak etkinliklerin yeniden belirlenmesidir.