Meslek lisesi mesleki eğitim merkezi entegrasyonu ile ilgili olarak bir önceki yazıda görüş ve önerilerimi belirtmiştim. Eksik kalan bazı noktalar kalmıştı. Bu yazıda da dilimiz döndüğü kadar bu eksik kaldığını düşündüğüm hususları dile getirmeye gayret edeceğim.
Önceki yazıda mesleki eğitim merkezlerinin meslek liselerine entegrasyonunu genel olarak olumlu bulduğumu dile getirmiştim. Ancak hem mevzuata dair hem okul anlayışına dair düzenlemelere ihtiyaç olduğu açıktır. Bir önceki yazı ile ilgili okuyan sahada birebir çalışan arkadaşlarımızdan bir çok geri dönüş oldu. Bu geri dönüşlerden de istifade ettim. Kendilerine teşekkür ederim.
Bu çerçevede mesleki eğitim merkezi meslek lisesi entegrasyonu projesinde verimliliğin daha yüksek olabilmesi için;
-Bağımsız mesleki eğitim merkezlerinin kapatılması yerine sayıları azaltılarak devam da edebilirler, çünkü merkezlerde yürüyen önemli bazı faaliyetler devam etmektedir. Mesela; ”örgün eğitim dışından belge almak isteyenler, lise sonrası mesleki eğitim merkezi belge almak isteyenler, ikinci/üçüncü meslek sertifikası almak isteyenler ile ilgili faaliyetler vb.” Bu türden faaliyetler ve benzerleri bağımsız mesleki eğitim merkezlerinde devam eder. Zaman içerisinde durum değerlendirmesi yapılabilir.
-Yeni anlayıştaki mesleki eğitim merkezi öğrencilerinde 9.Sınıfta işletmelerde beceri eğitimi olmamalıdır.(En azından birkaç sene).Çünkü Büyük işletmeler dahil olmak üzere herhangi mesleğin temel beceri eğitimi şu an için işletmelerde verilmesi mümkün değildir. Bundan dolayı işletmeler temel meslek eğitimini verme düzeyine gelinceye kadar 9.Sınıfta atölye dersi okulda verilmeli ve bu sınıf düzeyinde öğrenci işletmeye gitmemelidir.
-Meslek liseleri atölyeleri ve laboratuvarları eğitim verilecek alanların müfredatı ile temel beceri kriterleri göz önünde bulundurularak “temel eğitim beceri atölyelerine” Dönüştürülmelidir.
-Devlet katkısı çok olumlu ve yeni mesleki eğitim merkezi projesini cazip hale getiren bir uygulamadır. Ancak farklı istismarlar olma ihtimali vardır. Bu uygulamanın üzerinde düşünmek ve oluşma ihtimali olan istismarları en aza indirecek tedbirler alınmalıdır.
-Devlet katkısı uygulamasında işletmelere de bazı sorumluluk ya da yükümlülükler getirilmelidir.
-İşletmelerde beceri eğitimi uygulaması ile ilgili olarak alt ve üst sınır öğrenci sayısı kuralı olmalıdır.
-İşletmelerin öğrenciye verdiği ücret ile aldığı devlet katkısı yapılacak düzenleme ile bazı değişikler yapılmalıdır.
-İşletmelere devlet katkısı yılda üç veya dört kez yapılmalıdır. Her ay ödeme hem iş yoğunluğuna hem de suiistimallere sebep olmaktadır.
-Koordinatör öğretmen mevzuatında da güncelleme gereklidir. Belli sayının üstünde öğrenci bulunan işletmelerde koordinatör öğretmen en az yarım gün, hatta tam gün işletmede görevli olmalıdır.
-Meslekler kategori kategori ayrılmalı her biri ile ilgili uygulamalar farklı olmalıdır.
Bu görüş ve önerilere başka eklemeler yapılabilir. Bazılarına itiraz edilebilir. Âmâ her durumda yeni bir ikilime, yeni bir mevzuata ihtiyaç vardır. Yeni mesleki eğitim merkezi anlayışı özellikle işletmelerdeki nitelikli teknik eleman ihtiyacına fayda sağlayacaktır. Bu uygulama istihdama da olumlu katkı yapabilir, aynı zamanda mesleki eğitim merkezi programında okuyan öğrenci sayısını artıracaktır. Bunlar önemli kazanımlardır. Yeni anlayışa göre yapılması gerekenler çok gecikilmeden yapılmalıdır.
Son Söz;
Gelişmekte olan bir ülke için mesleki eğitim, nitelikli meslek eğitimi, nitelikli teknik eleman olmazsa olmazdır. Bende uzun yıllardır mesleki eğitimin içinde olan bir teknik öğretmen bir yönetici olarak var gücümle daha kaliteli bir meslek eğitim nasıl olmalıdır sorusuna cevap aramaya ve aklım erdiğince katkı sunmaya gayret ediyorum.
-Meslek liseleri atölyeleri ve laboratuvarları eğitim verilecek alanların müfredatı ile temel beceri kriterleri göz önünde bulundurularak “temel eğitim beceri atölyelerine” Dönüştürülmelidir.