1. Anasayfa
  2. Bilgi Bankası

Ortaöğretim Kurumlarımızdaki Müzik ve Sanat Eğitimi Hakkında…

Ortaöğretim Kurumlarımızdaki Müzik ve Sanat Eğitimi Hakkında…
0

Sanat; İnsanın en temel ihtiyaçlarından biridir. Duyarlı olmayı, özgür düşünebilmeyi ve kendini özgürce ifade edebilmeyi sanat yoluyla öğrenir insan.

Eğitim sistemimiz içerisinde sanat derslerine, özellikle de müzik derslerine ne kadar önem veriliyor? Ne kadar önemseniyor?
Bir bireyin ruhsal gelişiminde olduğu kadar beyin gelişiminde de oldukça önemli bir yere sahip olan müzik eğitimi; özelde bireysel olgunlaşmayı, genelde ise sosyal becerileri ve deneyimleri arttırır. Peki sadece bunlar mıdır? Değil tabii…
Müzik eğitiminin bir öğrencinin beyin gelişimine olan katkılarını kısaca sıralayacak olursak;

• Müziği okumak (yani nota okuyabilmek) temelde başka bir dili okumak gibidir. Müzikal semboller ve farklı ritmik yapılar, okuma ve kavrama becerilerini oldukça geliştirir.
• Müzik yazısı matematikseldir. Nota okuma ve yazma, ritmik yapıları öğrenme, tamamen matematiktir.
• Konsantrasyonu ve odaklanmayı öğretir. Aynı anda hem nota takip etmek, hem sağ ve sol eli kullanmak, hem de metronomu (hızı) değiştirmeden çalmaya çalışmak, başlı başına konsantrasyon gerektiren bir eylemdir.
• Enstrüman çalarken iki elimizi de kullanırız. Yani beynimizin sağ ve sol tarafını aynı anda aktif hale getiririz. Bu da “beyindeki sağ/sol iş bölümü ile ilişkilendirilen “yaratıcı, sezgiye dayalı” işleyiş ile ve “algoritmik, mantıksal” işleyişi aynı anda kullanma becerisi gelişim için değerlidir. Bu beceri problemleri daha hızlı anlayıp, farklı çözüm yolları üretmeye imkan verir.” Yazgan, Y. (2020, 12 1). yankıyazgan.com.

• Disiplinli çalışmayı öğretir. Her hangi bir enstrümanı başarıyla çalabilmek için düzenli egzersizler yapılmalıdır.

Orta öğretim kurumlarımızda verilmeye çalışılan sanat eğitiminin temel hedefleri arasında genellikle sanatsal becerinin ön plana çıkması hedeflenmektedir. Peki bunu yapabilmemiz için yeterli ders saati, yeterli imkan var mıdır? ve yeterince önem verilen bir alan mıdır sanat dersleri? Sınav maratonlarına hazırlanan çocuklar dahilinde konuşuyorsak, bu pek mümkün değil… Genel olarak eğitim kurumlarının da bu yönde tercihlerini kullandığını görüyoruz. Dolayısıyla bilinçli veliler hariç,  sanatla ilgili derslerin pek de önemsenmediği bir gerçek. Bir çok okulda yeterli ders materyali olmadığı gibi, çalışma alanları da olması gerektiği gibi değildir. Bu durum, dersin yapısına ve işleyişine aykırı bir durumdur.

Müfredatın içinde olması gerektiği kadar yer bulamayan, insanın ruhsal, bedensel ve beyinsel gelişiminde bu kadar önemli ve etkili olan sanat dersleri, hak ettiği değeri maalesef görememektedir.  O nedenledir ki; toplumsal olarak sanat bilincinden yoksun, hayatı anlayamayan ve kavrayamayan, farklı bakış açılarından bakamayan, sadece sınav odaklı yetişen, büyük bir kitle ile karşı karşıyayız.
Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde eğitim sisteminin içinde sanata ve sanat derslerine verdiği önemi görebiliriz:
“Çek Cumhuriyeti, Fransa, İtalya, Portekiz, Slovenya ve İngiltere gibi ülkelerde, normal müfredat saati dışında kalan ek müfredat saatlerinde sanat etkinliklerinin içinde müzik, en fazla ele alınan olarak öne çıkar.”
“Çeşitli Avrupa ülkelerinde kültürel ziyaretler, müze gezileri, tiyatro, konser salonlarına gitmek, müfredatta resmi olarak tanımlanmıştır.” (www.Eurydice.org)

Kendi çocukluğumdan kısa bir örnek vereyim:
İlkokulda okuduğum yıllarda, senfoni orkestralarından müzisyenler gelir, enstrümanlarını tanıtır, bir de küçük bir konser verip öyle giderlerdi. Öyle büyük salonlarda falan değil, sınıflarımıza girerlerdi tek tek…Bu şekilde ilkokulda tanıştığım ilk enstrüman Fagot’tur. Tabii çok görülmeyen bir enstrüman olduğu için dikkatimi çekmişti.
Müzik sınıfımız çok büyüktü. Piyano, keman, vurmalı enstrümanlar,…bir sürü müzik aleti vardı. O zamanlar okul korosunda olmak ayrıcalıktı. Büyük bir gururdu. Şimdi çocukları koro için yönlendirebilmek bile bayağı çaba gerektiriyor.
Nereden nereye geldik…

O nedenle; eğitim sistemimiz içinde sanat kurumlarının ( Opera- Bale, Tiyatro, Konservatuarlar, Güzel Sanatlar vb.) bir an önce (küçük dokunuşlarla bile olsa) yerini alması gerekiyor. Okullarla ortak projeler yapılmalı.  Destekleri ve katkılarıyla çok şey kazandıracaklarına eminim.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ” Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

Hayat damarlarını koparmayalım çocukların…Onlar bizim geleceğimiz…

Sanat dolu günlere…

Banu GÜNGÖR
Müzik Öğretmeni

Facebook Yorumları

İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.