Öğretmenlik mesleğinde kariyer basamakları ve bu çerçevede yapılacak olan kariyer basamakları sınav sistemi ile ilgili farklı görüşler var. Ben de bu minvalde görüşlerimi ifade etmeye çalışacağım. Önce kariyer kelimesini Türk Dil Kurumu nasıl tarif etmiş bakalım:
“Bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık:
“Yok, Hamlet gibi başladım. Hamlet gibi bitireceğim. Benim için bu bir kariyer meselesidir.” – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ne diyor TDK tarifinde; bir meslekte zaman ve çalışma ile elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık. Bu tanıma göre kariyer zamanla yapılan bir takım çalışmalarla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlıktır. Buna göre Millî Eğitim Bakanlığının uygulamaya koyduğu öğretmenlikte kariyer mantığına ya da TDK sözlüğündeki tanıma uygun ve uygun olmayan durumlar var.
Kariyer basamakları hususunda sınav olabilir mi? Tabii ki olabilir. Ancak sadece sınav kariyer basamakları terfiine yeterli gelmez. Sınav, kriterlerden biri olabilir, tek kriter olamaz, olmamalı. Aslında Bakanlığımızın uyguladığı kariyer sisteminde kıdem kriteri de var. Yani karşımıza iki kriter çıkıyor. Birincisi kıdem, ikincisi ise sınav olarak görülüyor. Bana göre bu kriterler kariyer sistemi terfii için yeterli değildir.
Dolayısı ile bir kariyer sistemi mutlaka olmalı. Ancak mevcut uygulamada eksiklikler var. Bu eksikleri şöyle ifade etmeye gayret edeyim;
-Öncelikle öğretmenlik mesleği daha güçlü bir yasal düzenleme ile tekrar ele alınmalı.
-Öğretmenliğin birinci gününden itibaren yapılan her çalışma belgeye bağlanmalıdır.
-Öğretmenin yaptığı her çalışma kariyer gelişimi için referans değer olmalıdır.
-Kariyer gelişiminde referans olacak çalışmalar bakanlıkça yayınlanmalıdır.
-Çalışmaları yetersiz olan personel ile ilgili nasıl bir uygulama olacağı belirlenmeli ve ilan edilmelidir.
-Disiplinsiz çalışan personel ile ilgili mevzuat gözden geçirilmeli ve yenilenmelidir.
-Kariyerde ileriye gitme olduğu gibi, yerinde sayma ve geriye terfi uygulaması da olmalıdır.
-Sınavda kariyer ilerlemesine etki eden faktörlerden biri olabilir.
Şunu anlatmaya çalışıyorum;
Bir kurumda kendisini geliştiren, çalıştığı kurumun gelişmesine katkısı olan öğretmenler ödüllendirilmelidir. Bu ödüllendirmenin maddi boyutu ve makam terfii boyutu da olmalıdır. Ayrıca bana göre öğretmenlik mesleği tam zamanlı bir meslek mi yoksa yarı zamanlı meslek mi bu da açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bakanlığımızın uygulamaya çalıştığı kariyer basamakları sistemi aslında performans değerlendirme sisteminden ayrı düşünülemez. Şimdi bu konuda toptalent.co adlı sitede Sayın Ezgi Pür yazısında şunları yazmıştır;
“Performans değerlendirme süreci nitekim bir ölçüm süreci olmuştur. Şöyle ilerler:
- Yöneticinin hedeflediği başarı standartlarında göre bir planlama oluşturulur.
- Çalışanların performansı bu yönde izlenerek, onlarla iletişim halinde kalınır.
- Hedefler ile ortada olan performansların karşılaştırılması yapılarak değerlendirilir. Değerlendirme sonrasında çalışana geri bildirim sağlanır.
- Hedeflere ulaşılma durumunda ise çalışanın yüksek bir performans sergilediği yönünde bir sonuca ulaşılmışsa o zaman çalışan için senenin en iyi zamanı olacaktır.
- Performans değerlendirme sonucunda terfi, prim, eğitim veya ödül gibi sistemler ortaya çıkar. Verilecek bu ödüller tabi ki çalışılan şirketten şirkete farklılık gösterebilir.”
Yukarıda bir şirket esas alınarak hazırlanmış performans değerlendirme süreci ile ilgili bir örnek vardır. Benzer bir yol izlenerek Milli Eğitim Bakanlığı da kendi çalışanları için bir performans ve buna bağlı olarak kariyer basamakları sistemi oluşturmalıdır.
Son söz;
Konu değişik yönleri ile tartışılmaktadır. Ben de kendi bakış açımdan görüşlerimi ifade etmeye çalıştım. Öyle bir sistem kurgulanmalıdır ki, başarılı personelin ilerlediği, başarısız personelin ise eğitimler ile geliştirilerek sisteme adapte edildiği bir sistem. Bu sistemin parametreleri açık ve net olarak belirlenmelidir.
Konu değişik yönleri ile tartışılmaktadır. Ben de kendi bakış açımdan görüşlerimi ifade etmeye çalıştım. Öyle bir sistem kurgulanmalıdır ki, başarılı personelin ilerlediği, başarısız personelin ise eğitimler ile geliştirilerek sisteme adapte edildiği bir sistem. Bu sistemin parametreleri açık ve net olarak belirlenmelidir.