Çocuklara güven kazandırmak için koşulsuz sevgi ve saygı göstermekle onlara teslim olmayı çoğu zaman karıştırıyoruz. Koşulsuz sevgi ve saygı, onların ebeveynleri zorlayan her isteğine boyun eğmek demek değildir.
Çocuklara öz güven kazandıracağız diye sınırları kaldırmaya başladığımızdan bu yana aile içi roller de değişmeye başladı. Telefonlarını dahi çocuğunun ellerinden almakta güçlük yaşayan anne babalara şahit oldukça içten içe çocukların anne babaları rehin aldığını düşünmeye başladım. Aslında çocukların her isteğine boyun eğmek onları mutlu etmediği gibi aile içi rolleri de olumsuz etkilemektedir. İsteklerine cevap verirken ihtiyaçları, gelişimleri ve uygun zaman gibi ölçüleri korumak gerekir.
Anne babalar, makul farkındalık çalışmalarını yanlış anlamalarının yanında popüler kültür dayatmasının da etkisiyle çocuklarına dokunulmazlık zırhı giydirmektedir. Şüphesiz bütün çocukların şiddet ve istismara karşı dokunulmazlık zırhı olmalıdır. Fakat doğruya doğru yanlışa yanlış demeyip sözüm ona her yaptığını onaylamak gibi bir dokunulmazlık zırhı çocukları geliştirmez. Öz güven kazandıracağız diye yanlış davranışlarını eleştiriden uzak tutamayız. Nasıl kimse mükemmel ve hatasız değilse çocuklarımızın da hataları olacaktır. Çocukların olumsuz davranışları olması çok doğaldır. Önemli olan anne baba ve yetişkinlerin bu olumsuz davranışlara karşı gösterdiği tutumlardır. Bu olumsuz davranışlara karşı sabırlı, seçici bir dil kullanarak uzlaşmacı bir tutum takınmalıyız.
Bunun yanında çocuklarımıza koşulsuz sevgi ve saygı gösterirken hatalı davranışları için kişilikleri değil de yanlış olan davranışları eleştirilmelidir. Böylece koşulsuz sevgi ve saygıdan uzaklaşmadan olumsuz davranışlarına yönelik farkındalık kazanmasını da sağlamış oluruz. Bu şekilde hem anne babasının sevgi ve saygısından şüphe etmeyecektir hem de yanlışına ilişkin farkındalığı artacaktır. Yani eleştiri, kişiliğine değil uygun olmayan olumsuz davranışa yapılmalıdır.
Elbette bu olumsuz davranışları çocuklarımızla sorunlar yaşamamıza neden olabilir. Fakat anne babalar onların ihtiyaçlarını, sorunlarını ve gelişim dönemlerini bilirlerse onlarla daha kolay anlaşabilirler. Bu süreçte ebeveynlerin en büyük yardımcısı da şüphesiz iletişim ve uzlaşma becerileri olacaktır. Bazen orta yolu bulup ikna ederek çocuk ve ergenleri kazanmaya çalışmak da gerekir. Bazen de olumsuz davranışlarda ısrarcı olurlarsa frenlemek gerekir. Çünkü onlar çok zaman kendilerine bir şey olmayacağı düşüncesi içerisinde olabilirler.
Bazı anne babaların, çocuklarının elinde rehine olduğunu düşünmeye başladıktan sonra bu konuda farkındalık oluşturmak adına yazdığım yazıyı okumuş bulundunuz. Umarım amacıma az da olsa ulaşmışımdır. Fakat kendisine yardımcı olmak istemeyene de kimse yardımcı olamaz.
Yanlış mı? Ne dersiniz? Sizce de bu yazıyı okuyanlarda az da olsa bir farkındalık oluşturamadık mı? Ben buradayım, değerli cevap ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.