Sosyal ağ denildiğinde aklımıza ilk olarak Facebook, Twitter, Instagram, Linkedin vb. web siteleri geliyor. Bu siteler aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi paylaşıyor, ağımızda bulunan kişilerle bilgi alışverişi yapıyoruz. Yüz yüze iletişim kuramadığımız kişilerle internet sayesinde etkileşime geçebiliyoruz. Açıkçası bunun çok fayda sağladığını düşünüyorum çünkü Eğitim Her Yerde de sizinle iletişime geçebilmemizin yollarından birisi. Bununla birlikte tek sosyal ağımız internet ortamı değil, sosyal ağlar internetten önce de bulunuyordu. Bugün sosyal ağ siteleri ile eş anlamlı hale gelen sosyal ağlar, internet öncesi dönemden beri hayatımızda olan sosyal bir canlı olmanın oluşturduğu bir kavram. Bu nedenle sosyal ağların insanlık tarihi boyunca varolduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sosyal Ağlarımız
Sosyal ağların yapı itibariyle temel olarak farklı çerçeveler üzerinden var olduğunu görüyoruz. Bunlardan ilkine sosyal bir varlık olan insanın kendi sosyalliği ile oluşturduğu sosyal ağ diyebiliriz. Bir diğerinin ise internet ortamının sunduğu çevrimiçi sosyal ağ olduğunu söyleyebiliriz.
İnternet ortamında sosyal ağlarımız genellikle ilgi alanlarımıza göre şekilleniyor buna göre diğer insanlarla etkileşime geçiyoruz. Sosyal medya siteleri de bize sürekli etkileşime geçtiğimiz kişi, kurum veya kuruluşları ve onların bizimle alakalı olabilecek bağlantılarını daha çok gösteriyor. Bu durum doğru yönde kullanıldığında genellikle gelişmemizi sağlar. Ancak bazı durumlarda insanların çevresi kendisi gibi düşünen, kendisiyle aynı konularda paylaşımda bulunan insanlarla dolu olduğu için yanılgıya kapılabiliyor. Bu nedenle internet ortamında farklı fikirlere, eleştirilere açık olmalı, bizim gibi düşünmeyen kişileri de takip etmeli, bu konuda neden acaba böyle düşünüyor diyebilmeliyiz.
Yüz yüze ortamlarda sosyal ağlarımız, internet ortamında olduğu gibi sadece ilgi alanlarımıza göre şekillenmiyor. Hatta belki de ilgi alanlarımızın etkisi çok az diyebiliriz. Çoğumuzun akraba ve arkadaş çevresi her konuda farklı şekilde düşünebilen insanlardan oluşuyor. Herkes birbirini takip ediyor, akıl veriyor, ufak bir fikir ayrılığında kimse kimseyi engellemiyor, uzlaşmaya çalışıyor veya olduğu gibi kabul ediyor. Sizin bu yazıyı okuduğunuz gibi kimse kimseyi uzun süre dinlemiyor, internet ortamında paylaştığınız gibi çıktısını alıp dağıtmıyor tabi ki :)
Öğrenme Ortamlarında Sosyal Ağlar
Uzaktan eğitimde çevrimiçi sosyal ağların oluşması için genellikle öğrenme yönetim sistemleri, forumlar vb. araçlar kullanılıyor. Bununla birlikte mevcut sosyal ağ sitelerinin bu amaç doğrultusunda daha çok kullanıldığını görüyoruz. Facebook, Twitter, Linkedin vb. sitelerden yapılan paylaşımlar, Instagram ve Youtube üzerinden yapılan yayınlar, sohbetler, seminerler, Whatsapp, Bip, Telegram vb. uygulamalar üzerinden edilen sohbetler, uzaktan eğitim amacıyla sosyal ağ sitelerinin kullanıldığını gösteriyor. Bu tip araçlar kullanılarak insanlar eğitim amaçlı paylaşımda bulunuyor, birbirlerini takip ediyor, birbirlerinin paylaşımlarına yorum yapıyor ve yapılan paylaşımların daha çok insana ulaşmasını sağlıyor. Normalde küçük bir çevrede ulaşılamayacak bilgilere, bu araçları doğru kullanırsak ulaşabiliyoruz.
Yüz yüze eğitimde genellikle öğrenciler sınıf içerisinde kümeleşerek yüz yüze sosyal ağ oluşturuyor ve paylaşımda bulunuyor. Bu kümelerin kesişim noktalarında bulunan öğrenciler de var. En çok etkileşimi onlar alıyor. Bununla birlikte koridorlar, kantin ve okul bahçesi gibi ortamlarda öğrenciler başka sınıflarda yer alan öğrencilerle etkileşime geçerek yüz yüze sosyal ağlarını oluşturabiliyor. Öğretmenler de, genellikle öğretmenler odasını kullanarak diğer öğretmenlerle etkileşime geçebiliyor, eğitimle ilgili paylaşımlarını yapabiliyor. Bu ortamlar sayesinde hem öğrencilerin, hem öğretmenlerin yüz yüze sosyal ağlarını kurduklarını görebiliyoruz.
Çevrimiçi ve Yüz Yüze Sosyal Ağlarla İlgili Öneriler
Çevrimiçi ve yüz yüze sosyal ağlarımızın hayatımızdaki yerinin önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bununla birlikte kendimizi geliştirebilmek için sosyal ağlarda bazı konulara dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Öncelikle yüz yüze veya uzaktan sosyal ağlarda iletişime geçeceğimiz kişi tanıdık olsun, olmasın, samimiyet düzeyimiz her ne olursa olsun kibar ve saygılı olalım, düzgün hitap edelim. Hocam, müdürüm, başkanım, bey, hanım gibi… O benim hocam değil ki niye hocam diye hitap edeyim diyeni de gördüm. O sizin beyiniz, hanımınız da değil doğrudan ismiyle hitap edebilirsiniz diyebilirim onlara.
- Hakaret, kin ve nefret duygularını ifade etmek eleştirmek değildir. Eleştirilerimizi nezaket kuralları çerçevesinde ne düşündüğümüzü doğru bir şekilde ifade ederek yapalım.
- Farklı fikirlere açık olalım. Bizim gibi düşünmeyen insanları da takip edelim, görüşlerine değer verelim. Onları anlamaya çalışalım.
- Eleştirilere açık olalım. Doğrusunu öğrenmeye çalışalım. Yanlışımız varsa kabullenelim. Doğrumuz varsa zorla kabul ettirmeye çalışmayalım.
- Tartışalım ancak münakaşa olmasın. Yüz yüze ortamda sözünü kesme, sesini yükselterek karşıdakinin sesini bastırma vb., çevrimiçi ortamda konuyu dağıtma, linçleme, engelleme vb. şeyler hoş değil.
Şimdilik sosyal ağlarda neyi, nasıl yapmamız ile ilgili benim önerebileceklerim bunlar. Sizin de eklemeyi istedikleriniz varsa yorum olarak ekleyebilirsiniz. Yazıma görüşlerinizle katkıda bulunmanızdan mutluluk duyarım.
Son olarak geçtiğimiz bir yıl içerisinde her şeyin uzaktan olmasıyla birlikte aramıza giren maske, mesafe ve hijyen nedeniyle yüz yüze sosyal ağlarımızı biraz ihmal ettik, bu yazı vesilesiyle tüm arkadaşlara selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. İnşallah virüsten kurtulur, kurtulmaz bugünleri telafi etmek için elimizden geleni yaparız :)