1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

Dünya Vatandaşı Bireyler Yetiştirmek

Dünya Vatandaşı Bireyler Yetiştirmek
0

UEFA Şampiyonlar liginde bir hakemin bir futbol oyuncusuna yönelik ırkçı ve hakaret içerikli ifadeleri maç sırasında ve sonrasında büyük tepki çekti. Bu olay dünya basınında büyük yer aldı ve Twitter’da ırkçılığa karşı etiketler açılıp sayısız tweet atıldı. İnsanların buna tepki göstermesi güzel tabii. Umut vaat eden tepkiler bunlar. Fakat şunu da düşünmeden edemiyorum: Siyahlara karşı tepkili olmamak bir insanın ırkçı ve/veya ayrımcı olmaması için yeterli mi?

Bu konuyu birçoğumuzun sıkça yaşadığı bir deneyimle derinleştirmek istiyorum: Bizim insanımızda, tanıştıktan ve kısa bir süre muhabbet ettikten ettikten sonra birbirine memleketini sorma adeti vardır, adeta muhabbeti ve samimiyeti nereye kadar ilerleteceğine ona göre karar verecekmiş gibi. Bana bu soru sorulduktan sonra doğma büyüme Ankaralı olduğumu söylüyorum. Konuşma arasında bunun lafı geçtiyse ve karşımdaki insan bununla ilgili başka bir şey sormuyorsa kendimi o insana daha yakın hissediyorum. Ama annemin, babamın, hatta dedelerimin memleketini sorduğunda karşımdaki insandan büyük bir hızla uzaklaşmak istiyorum. Çünkü bu sorunun altında, onun benim hakkımda değerlendirme ve yargıya varma kriterlerinde sorun olduğunu hissediyorum. Bir insanla belirli bir süre konuşup fikir alış verişinde bulununca onun hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. Benim annemin, babamın ya da dedemin dedesinin doğduğu şehirle hiçbir ilgim yok. Neden bir insan ısrarla bunu merak eder? Neden kökenimiz bu kadar önemli? Bu da bir çeşit ırkçılık değil midir?

Bir bireyin sahip olduğu değerlerin onun geleneklerinin ötesine geçmesi gerekir. Kültürümüzü ve kökenimizi inkar etmemiz yanlış elbet. Ama değişen çağda hala ebeveynimizin, hatta atalarımızın değer yargılarını sorgulamadan benimsemek ve görüşeceğimiz insanları bu yargılara göre belirlemek çok sorunlu bir davranış kalıbı. Eğitimin bu kalıpları aşmış, farklılıklara karşı hoşgörülü, eşitlikçi ve değişime açık dünya vatandaşı bireyler yetiştirecek şekilde şekillendirilmesi gerekmektedir. Irkçılığı aşmak ancak böylelikle mümkün olabilir.

Dünya vatandaşlığı ne demektir? Biraz onu açalım: Dünya vatandaşlığı, bir bireyin coğrafi ve politik sınırları aşarak, daha üst bir sınıf bağlamında, “insanlık” bağlamında düşünmesi ve bu bağlamda sorumluluklar taşıması fikrine dayanmaktadır. Dünya vatandaşlığı insan haklarını benimsemeyi gerektirir. Dünya vatandaşı bir birey sadece kendi doğduğu şehir, bölge ve ülke sorunlarının ötesindeki sorunları da kendine dert edinmeli ve bunlar için de çözüm önerileri sunabilmelidir. Böyle bir birey sadece siyahlara karşı değil, kendi ülkesinde yaşayan ve çıkar çatışması içinde olduğu, farklı etnik kökenden ya da ulustan insanlara karşı da eşitlikçi olmalıdır. Böyle bir birey, sadece kendi bölgesindeki bir çevre sorunundan değil, aynı zamanda dünyanın öteki ucundaki çevre sorunundan da rahatsız olmalıdır. Böyle bir birey sadece komşusunun aç yatmasını değil, dünyanın hiç görmediği yerlerindeki insanların aç yatmasını da dert edinmelidir.

Eğitimciler olarak bizlerin öncelikli görevi, öğrencilerimizi dünya vatandaşı bireyler olarak yetiştirmek olmalı. Bu nedenle, yukarıda sıraladığım ve bu yazıda sıralamaya yetmeyecek birçok evrensel değere sahip, bilimsel ve eleştirel düşünme becerileri yüksek bireyler yetiştirmemiz gerekmektedir. Vereceğimiz her türlü ders ve o dersin kazanımları bu temel amaca hizmet etmeli, bizler de bu anlamda öğrencilerimize rol-model olmalıyız.

Deniz Sarıbaş

Facebook Yorumları

İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.