“Felsefe nedir” diye bir konu açılmış olsaydı eğer birçok filozofun ve düşünürün farklı farklı tanımlarını sayabilirdik. Öznel bir alan olduğu için de kesin, genelgeçer bir tanım yapamazdık.’ Felsefe nedir’ sorusunun cevabını veremeyiz belki ama ‘ne değildirin’ ana başlıkları nettir: Felsefe boş laflar bütünü değildir.
Ülkemizde ne yazık ki temelden gelen ve farkında olmadan dayatılan ezberci sistemin tam karşısındadır felsefe; düşünmek, sorgulamak ve merak etmekle başlar. Bu sebeple korkutucudur da, çünkü bu vasıflara sahip olan kişi eleştirmeye de başlar. Kişiler, toplumlar, sistemler için hep korkutucudur eleştirilmek; bu nedenle gerçek değerini bir türlü görememiştir felsefe.
Evlatlarımıza, öğrencilerimize yeri geldiğinde “dik dur, hakkını savun, kendini ezdirme, doğru bildiğinden şaşma” gibi öğütler verirken, bu şartları nasıl sağlayacakları konusunda yol göstermekte eksik kalıyoruz. Okumayan, düşünmeyen, karşılaştırmayan, sorgulamayan, eleştirmeyen yani felsefe yapmasını bilmeyen gençlerin; hayatta başarı sağlamalarını öğütlüyor ve böyle olmaları için temennide bulunuyoruz.
Çok fazla mağduriyet yaşadı felsefe, din karşıtlığıyla da suçlandı ki “din felsefesi” alt başlığını bulundurmasına rağmen. Kamyon arkası yazılarının felsefe olduğu düşünüldü ki bu köklü alanın bu cümlelerle alakası yok. Ağzının iyi laf yaptığını düşünen sanatçı bile denemeyecek popüler kültür insanlarının ağızlarına sakız bile oldu, yüreğimiz sızladı.
Birçok insanın özendiği, evlatları o alanlarda çalışsın diye çırpınan ailelerin hayali olan bilimler; tıp, matematik, mühendislik, hukuk, psikoloji, var olmadan önce felsefe vardı. Bu sebeple “felsefe tüm bilimlerin anasıdır” tabiri sıkça kullanılır. İlgi alanınız ne olursa olsun başarılı olabilmeniz için bilginin yanında bazı becerilere sahip olmalısınız. Bu becerileri elde etmenin yolu ise felsefenin zorlu yollarından geçer.
Felsefe sanıldığı gibi ezber ya da tamamen sözel alana hitap eden bir bilim değildir. Analitik düşünme becerisi, yorumlama, dönüşümlü düşünme, sistemlilik, tutarlılık gerektirir. Bu yüzden felsefe sadece mitoloji, metafizik, ütopya değil bilimin kol kola yürüdüğü kardeşidir de.
Evet, felsefeyi seçerek meslek edinmek kişiye belki müthiş ekonomik şartlar sunmaz, gerçekliğin farkına vardıkça belki mutsuz bile edebilir; sancılı bir süreçtir fakat getirdiği bilinç her insanın ihtiyacı olan bir birikimdir. Bu sebeple etrafınızdakilere hangi alanı ya da mesleği önerirseniz önerin yanında felsefeyi ihmal etmemelerini de mutlaka belirtin. Gerçek insana ihtiyacımız olan dünyamızda kim olduğumuzun cevabını barındıran felsefe, her kapıyı açan anahtarımız olacaktır.