Teknolojinin inanılmaz gelişimi ve değişimi hakkında çevrenizde yapılan konuşmalara birçok kez şahit olmuşsunuzdur. Eğitimde öğrencilere 21.yüzyıl becerileri kazandırmak gerektiği ve bu becerilerden birinin de teknolojiyi doğru , etkin kullanmayı öğretmek olduğunu her yerde okuyorsunuz ya da görüyorsunuzdur. Eğitimciler ise kendi içlerinde teknolojinin yararları ve zararları hakkında tereddütlerini dile getirmeleri, bu konuda yeterli eğitime sahip olmadıkları ya da okullarında yeterli teknolojik donanım olmadığı için teknoloji entegrasyonundan uzak durmaktadırlar.
Öğrencilerin teknolojiye ne kadar hevesli olduğu ise kaçınılmaz gerçeğimizdir. Bizim eğittiğimiz ama bizim gibi olmayan bu nesli teknolojiden uzak tutmak yerine, onların bu konuda bilinçlenmesini ve doğru kullanımını öğretmek ebeveynlere ve biz eğitimcilere düşmektedir.
Peki ama nasıl?
Öncellikle öğretmenlere verilen kısa vadede eğitimler bir öğretmenin derslerinde teknolojiyi kullanmasına yeterli değildir. Yapılan istatistiklere göre okullarda bu konuya ilgi duyan ve kendini geliştirmek isteyen öğretmenler %10- %15 civarındadır. Bu öğretmenler mesleki gelişimleri için hevesle teknoloji ile ilgili konferanslara katılarak, araştırma yaparak ve arkadaşlarından öğrenerek kendilerini geliştirmektedirler. Buradaki sıkıntılardan biri de her öğrendiğimiz etkinlik ve uygulamanın kendi sınıflarımıza entegre etmeye çalışmak oluyor. Bir sınıfta amacına ulaşan ders etkinliği, sizin sınıfınızda aynı sonuca ulaşmayabiliyor. Bunun nedeni ise dersin planlama ve tasarlama kısmındaki eksiklikler olmasıdır. Okullarda en çok yaşanılan sıkıntı Design Thinking ‘e (Tasarım Odaklı Düşünme) yeteri kadar zaman ayrılamamasıdır. Okullarda yapılan ders planları tasarım odaklı olmalı ve ders sonunda öğrencinin ulaşacağı hedefler net olmalıdır. Ancak planlama tasarım odaklı olursa teknolojiyi de derslerimizde amaç değil araç olarak kullanabiliriz. Bu konuda örnek çalışmalara göz atmak için “Design Thinking for Educators “ sitesini ziyaret edebilirsiniz. Birçok öğretmene “Teknolojiyi nasıl kullanıyorsunuz? “ sorusu yöneltildiğinde alınan cevaplar genellikle aynı video izletme ve görsel resim açmanın ötesine gidemiyor. Çünkü öğretmenlerin de teknoloji entegrasyonu hakkında onlara yol gösterecek liderlere ve ekip çalışmalarına ihtiyaçları vardır.
Öneriler
- ISTE ‘ nin (International Society for Tecnology in Education – Uluslararası Eğitimde Teknoloji Derneği) öğrenci, öğretmenler ve yöneticiler için hazırladıkları standartlar hakkında bilgi edinebilirsiniz.
- Okul liderleri hevesli ve eğitimli öğretmenlerden bir ekip kurarak, gelişim çemberi oluşturabilir. Planlama ve tasarlama konusunda çalışmalar yapılarak, istenilen standartlara ulaşmak hedeflenebilir.
- Öğretmenlere gereğinden fazla verilen iş yükü azaltılarak, öğretmenlerin bu alanda çalışmaları için ek zamanlar yaratılabilir.
- Öğretmenlerin mesleki gelişimleri için teknoloji entegrasyonu hakkında daha çok eğitim almaları desteklenebilir.
- Okul liderleri de bu alanda yetkin ve yol gösterici olabilir.
- Veliler ve öğrenciler sürece dahil edilerek, ulaşmak istenilen hedeflere ve standartlara birlikte hareket edilebilir.
- Gün geçtikçe hızla artan teknolojik uygulamaları yakından takip ederek, ünite planlarına entegre edilebilir.
- Bu alanda çıkan kitaplar okunarak, öğrendiğiniz bilgiler arkadaşlarınızla paylaşılabilir.
Kısacası….
Yukarıdaki öneriler istenilirse daha da arttırılabilir. Yeter ki siz öğrenmek ve uygulamak için hevesli, araştırmacı olun, gerisi mutlaka gelecektir. Gün içinde öğrencilerin okulda kaldıkları zaman göz önüne alınırsa ki bu hiç desteklemediğim bir zaman uygulaması (özel okullar için ), onların gün boyu sıralarında oturarak hep aynı yöntem ve tekniklerle ders kazanımlarını öğrenmelerinin çok da adil olmadığını düşünüyorum. Hem öğretmenler hem de öğrenciler için çok çalışmak yerine akıllı çalışmak gerektiğini ve bu çalışmaları 21.yüzyıl ihtiyaçlarına göre tasarlamak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Umarım bu yazı teknolojiyi eğitime entegre etme yolunda size küçük bir reçete oluşturmuştur.
Sevgiyle kalın…
“Bence okullarda yapılan en büyük yanlış, çocukları korkuyla motive ederek bir şey öğretmeye çalışmaktır. Not alma korkusu gibi. Bir konuyu ilgi duyarak öğrenmek ile ,korku ile bir şeyi öğrenmek arasında, nükleer bir patlama ile bir kıvılcım kadar fark vardır.
Stanley Kubrick
Füsun AĞAOĞLU
Kaynak: AYBAT Burcu (2016) Öğretmen 2.0 Abaküs Yayınları