Bir katliam nasıl tasvir edilir. Bir soykırım nasıl anlatılır. Dünya milletlerinin görmezden geldiği bir dram nasıl ifade edilir.
Okurlarımın affına sığınarak belki birbirinden kopuk gibi görünen pasajları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Her bir paragraf farklı bir anekdotu anlatıyor ama bir kompozisyon halinde yaşananları gözler önüne sermek niyetindeyim.
Cemil Meriç, Bir Dünyanın Eşiğinde adlı eserinde modern batı dünyasını şu sözlerle ifade ediyor;
‘Çağdaş insan,kökleri kopmuş bir ağaç. Hem kendine yabancı, hem tabiata. İlim, maziyle ilgimizi keserken bizi kutsala bağlayan bütün köprüleri uçurdu. Kalıplaşmış inançların setleri yıkılınca azgın iştahlarla, hayvani içgüdüler şuura saldırdı. Maddeye baş eğdirirken, biz maddeleştik.’
Hiçbir ulvi yanı kalmamış olan Sırplar sadece Boşnaklara olan öfkelerinden değil yüzyıllar öncesinden gelen bir intikam hevesiyle Boşnaklara saldırdılar. Çünkü onlar için her Müslüman Türktür.
Sırp Sındığı savaşının intikamını güçsüz Boşnaklardan alma hevesine düştüler.
Bundan 23 yıl önce, Sırp Katil Mladic, Sırp bayramı arifesinde Srebzenitsa şehrini Sırp milletine hediye ettiklerini kaydederek, “Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı geldi.” ifadelerini kullanmıştı.
Sırp askerleri Boşnaklar için şerin etrafında ölüm tuzakları kurmuşlardı. 300 Boşnak Birleşmiş Milletler barış gücüne teslim oldu. Hollanda askeri gücü 300 Boşnağı Sırp ordusuna teslim etti.
Srebrenitsa katliamı, insanlık adına bir utanç vesikası, hala aydınlatılmayı bekleyen kara bir leke…
Sırp askerleri Boşnak kadın ve kızlarına tecavüz ederken, ‘Bunu size ne için yapıyoruz biliyor musunuz? Çünkü bu sizin dininizde haram.’ diyebilmiştir.
Gözleri dönmüş Sırplar hiç bir ayrım yapmadan beşikteki bebeğe varana kadar katletmişlerdir.
Aliya İzzet BEGOVİÇ, Srebzenitsa da ölenlerin toplu mezarlara gömüldüğünü bu mezarları bulabilmek için ormanda mavi kelebekleri aradıklarını söylüyor. Mavi kelebekler cesetlerin çok olduğu yerlerde kümeler halinde bulunmaktalardı diyor. Bu yüzden Bosna katliamının simgesi mavi kelebeklerdir.
Rakamlara baktığımızda ise şöyle bir tabloyla karşılaşıyoruz. 1995 yılının Temmuz ayında Sırp güçleri sistematik olarak yürüttükleri katliamlarda sadece Srebrenitsa’da beş gün içinde 8.372 Boşnak’ı öldürdü, yüzlerce kadın ve küçük yaştaki kız çocuğuna tecavüz etti. Bir gün içerisinde 20.000’in üzerinde mülteci Srebrenitsa’dan zorla çıkarıldı.
12 yaş üstü erkeklerin tamamı katledildi. Toplu mezarlarda kimlik tespiti yapılamadı çünkü cesetler parçalanmış ve yakılmıştı.
Srebrenitsa korkunç bir vahşet tablosu olarak tarihin sayfalarında yerini aldı.
Bizler geçmişi değiştiremeyiz fakat aynı zihniyetle katliamlar bu günde devam ediyor. Irak ve Suriye de katledilenlerin sayısı milyonları buluyor. Şehirler hayalet birer şehre dönüşürken Batı gözlerini kapatıyor.
Şairin dediği gibi medeni dünya dedikleri kudurmuş, tek dişi kalmış bir canavar.
Bizler her daim şuurlu olabilmeli ve yaşananları geniş bir perspektifle değerlendirebilmeliyiz.
Günümüzde ve gelecekte zulme rıza gösteren tarafta olmamalıyız. Bir gün zulme uğrayan tarafta olmamak için her daim güçlü ve şuurlu olmalıyız.
Resimler: Musul. Günümüz.
Selametle kalınız…
Murat ÇOLAK