LGS Değerlendirme Raporu [MEB]
- 1 milyon 29 bin 555 öğrenci sınava girdi.
- 565 kişi birinci oldu.
- 72 bin öğrenci Matematik,
- 1.338 öğrenci Türkçe testinde sıfır çekti.
- Öğrencilerin 20 soruluk Matematik testindeki doğru yanıt ortalaması “5”
Sevgili öğrenciler ve kıymetli velilerimiz yoğun bir süreçten çıkıp sonunda liseye kaydımızı yaptırdık. Ne yazık ki çok azımız hedeflerimize ulaşabildik. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda sadece yüzde onluk dilime girebilen* öğrencilerin “kısmen hedeflerini gerçekleştirdiği” bir süreç oldu. Onca emek, koşturmaca, saatler süren denemeler sonunda geriye kalan ne yazık ki en başında doğru belirlenmemiş gerçeklikten uzak hedefler ve hayal kırıklığı!
Ne yazık ki, küçük prens ve prenseslerimiz kendileri gibi milyonlarca prens ve prenseslerle yarışıp sadece çok azı “mutlu sona” ulaşabiliyor. Şimdi bazılarımız bu başarıyı sırf zeka ile açıklamaya kalkışmak isteyecek inanın bunun adı kolaycılıktan başka bir şey olmayacak, başarı için;
- Rasyonel bir başarı hedefi
- Hedefin tüm boyutlu analizi
- Kişiye özel çalışma programı
- Bireysel gelişimin izlenip farklı yetkinliklerle geliştirilmesi
Şimdi bana yanıt vermenizi istiyorum “siz hangisinde takıldınız?”
Bırakalım Yeni Bir Sayfa Açılsın
Aslında bu giriş kısmını yazmamın nedeni “YKS”. Şimdi bizlerin yapması gereken tüm lise hazırlık döneminin üstüne yepyeni beyaz bir sayfa açmak. Bugün geçmiş deneyimlerden çıkarttığınız derslerin ışığında yeniden çalışmaya başlamak için ilk günümüz. Hepimizin çok iyi bildiği gibi önümüzdeki dört yılın sonunda LGS sınavı ile “kısmen benzerlikler” taşıyan YKS sınavı eşikte bizleri bekliyor.
Bu sefer bir geçiş değil mesleğimizi büyük oranda (!) belirleyecek tercihi yapacağız. Tüm aşamaların kapsamlı düşünülmesi ve adım adım tanımlanması gereken dört kısa yıl bizleri bekliyor.
Bazı velilerimizin düşündüğü gibi son sene Matematikten(Fizik/Kimya/Biyoloji) özel ders alırım bir de kursa yazılırım olur biter düşüncesi hatalı bir düşüncedir. Ne yazık ki birçok velimiz bu şekilde bir hata yapmakta çok iyi liselerden gelen öğrenciler son iki seneye sıkıştırdıkları çalışma programları ile hedeflerine ulaşamamaktadırlar.
9. ve 10. Sınıfa Dikkat
Örneğin matematik dersini ele alalım sadece limit, türev, integrali bitirirse her şey çok güzel olacak sanıyorlar. Oysaki her şeyin temeli 9. ve 10. sınıfta atıldığını görmeleri gerekir. Geometrinin olmazsa olmazı üçgenler 9. sınıfta, 10. sınıfta geometrinin diğer yarısı dörtgenler ve çember gösteriliyor. 11. sınıfa çok küçük bir bölüm kalıyor. Matematikte ise TYT’nin tamamını kapsayan ve AYT’nin temelini oluşturan konular 9. ve 10. sınıfta atılıyor. Mutlak değer, kümeler, fonksiyonlar, problemler, mantık tamamı matematiğin en temel konuları ve hepsi 9. sınıfta işleniyor. Polinomlar, özdeşlik ve çarpanlara ayırma, İkinci dereceden denklemler, parabol, en temel trigonometri ve analitik geometri 10. sınıfta işleniyor. Bu konuları zamanında gerektiği gibi öğrenemeyen öğrenci 11. ve 12. sınıfın üst düzey konularını nasıl öğrensin.
İsterseniz Fizik dersini de gözden geçirelim. 9. Sınıf konuları olan hareket ve kuvvet, enerji ve elektrostatik 10 sınıf konularından elektrik ve manyetizma, basınç, dalgalar, optik bu konuları tam anlamı ile kavramadan AYT Fizikten başarılı olma şansınız var mı?
Veya Biyolojiye bakalım isterseniz. 9 Sınıf konusu Hücre onuncu sınıfta Hücre bölünmeleri pekiştirilmekte. 12. Sınıf konusu Hücresel Solunum temelleri 9 ve 10. Sınıflarda atılıyor. 11. Sınıf konusu olan Destek ve hareket, sindirim ve dolaşım, solunum ve üriner sistemlerin temellerinin 9 ve 10. Sınıfta atıldığı gibi.
Aslında bu söylediklerimi istisnasız herkes görüyor ama sınava girip istediği sonucu alamadıktan sonra. TYT’de 15 soruya hiç dokunamadım bile diyenler her şeyin AYT konularında biteceğini sananlar öyle olmadığını acı bir tecrübeyle anlıyorlar.
12. Sınıfa gelip denemelerde seviyesi ile karşılaşan öğrencilerimiz ilk birkaç ayın sonun şunu itiraf ediyor. “Şimdiki aklım olsaydı 9. sınıfta sıkı tutardım.” Ne yazık yüzbinlerce öğrenci bu hataya düşüyor ve koca bir gelecek sadece 9 ve 10. Sınıfta işlerin belli bir disiplinde tutulmaması nedeni ile uçup gidiyor.
Tabi işin kolayı öğrenciyi karşımıza alıp öğüt verebiliriz.
“Tutsaydın sana engel olan neydi?
“Ne dediysen yaptık ama sen?
“Saatlerce bilgisayarın başında zaman geçireceğine biraz da bizleri düşünseydin!”
“O telefonun içine düşeceksin.”
Sevgili veliler ve öğrenciler pişman olmamak için şimdiden sizi uyarıyorum “zamanında işi sıkı tutun.”
