Günümüzün kaotik dünyasında barış; özgürlük, eşitlik ve adalet ile birlikte en çok arzu edilen değerlerden biri haline gelmiştir. Küreselleşmenin yol açtığı hareketlilikle birlikte ulusların sınırlarının incelerek farklı dil, din, etnik, kültürel ve ideolojik alt yapıya sahip bireylerin etkileşimlerinin artması nedeniyle toplumların veya toplumsal grupların bir arada uyum ve barış içerisinde yaşamaları zorlaşmakta, bunun sonucunda toplumlarda şiddet ve çatışmalar ortaya çıkmaktadır. Şiddet ve çatışmaların önlenebilmesi ve toplumsal barışın sağlanması ancak bireylerin farklılıklara saygılı ve duyarlı olmayı içeren kültürlerarası yeterlilik ile empati, eleştirel düşünebilme, etkili iletişim gibi birtakım bilişsel ve duyuşsal becerilere sahip olması ile mümkündür. Aynı zamanda herkesin özlemini duyduğu iç ve dış barışın sağlanabilmesi için barışa inanan ve barış için mücadele edebilecek insanların yetiştirilmesi gerekir (Aslan, 2014). Bu tür insanların yetiştirilmesi ise ancak etkili bir “Barış “Eğitimi” ile mümkündür.
Barış eğitimi, kendisiyle, başkalarıyla ve doğal çevre ile uyum içinde yaşamak için değerleri, bilgiyi edinerek tutum, beceri ve davranışları geliştirme sürecidir. Barış eğitiminin temel amacı, çatışmaları şiddet olmadan çözmek, karşılıklı uyum için barış inşa etmek ve bireylerin zihinsel modellerini dönüştürmektir. Barış eğitimi; insan hakları eğitimi, çevre sorumluluğu eğitimi, demokrasi eğitimi, çatışma çözme eğitimi, bir arada yaşama ve genel eşitlik eğitimi, uluslararası anlayış için eğitim gibi bileşenleri içermektedir. Başka bir deyişle, daha iyi bir dünya yaratmaya yönelik tüm pedagojik çalışmalar barış eğitiminin kapsamına girmektedir.
Bireylerde barış anlayışını oluşturma noktasında eğitimciler, öğretim programları ve eğitim kurumlarının karşılıklı bağlılık çerçevesinde iş birliği ile çalışmasına ihtiyaç vardır. Nitekim barış, gelecek nesilleri 21. yüzyılda barışı inşa etmelerini ve sürdürmelerini sağlayacak yeterlilikler, bakış açıları, tutumlar, değerler ve davranış kalıpları konusunda eğitmeye bağlıdır. Bu doğrultuda eğitim politikalarında barış eğitimine yer verilmesi ve öğretim programlarına barış eğitimi disiplinlerinin entegre edilmesi gerekmektedir. Hoşgörülü, paylaşımcı, duygudaşlık (empati) kurabilen, sorunları şiddet yoluyla değil, sorun çözme becerisini kullanarak çözen bireyler yetiştirmenin; kısaca, barış içinde yaşamayı sağlamanın önemli yollarından biri barış kavramını ve barışla ilgili konuları tüm eğitim sistemine ve öğretim programlarına yerleştirmektir (Doğan Güldenoğlu, Karagül ve Karaman Kepenekçi, 2016).
Türkiye’nin eğitim politikası barışçıl bireyler yetiştirme noktasında yetersiz olduğu açıktır nitekim Türkiye’de barış eğitimine yönelik ayrı bir ders ve öğretim programı bulunmamakla birlikte barış eğitimi yalnızca “Değerler Eğitimi” dersi kapsamında sınırlı bir ölçüde ele alınmaktadır. Halbuki Türkiye’nin çok kültürlü toplum yapısı ile şiddet ve terörizm içeren tarihi geçmişi eğitim kurumlarında barış eğitimi programlarının uygulamasını zorunlu kılan faktörlerdir. Bununla birlikte okullarda göç yoluyla artan etnik çeşitliliğin yol açtığı çatışmaların çözümlenmesinde yaşanan problemler ve disiplin sorunları ile öğretmen ve yöneticilerin bu sorunların çözümlerinde yetersiz kalması medyada ve ilgili literatürde çok sık rastlanılan durumlardır. Barış eğitimi bu sorunlarla mücadele edilmesi kapsamında öğrencileri, öğretmenleri ve diğer toplumsal grupları empati, özgüven, birlikte hareket edebilme, eleştirel düşünme ve etkili problem çözme gibi 21. yüzyılın küresel bilgi toplumunun gerektirdiği yeterlikler ile de eşleşen becerilerle donatmayı amaçlamaktadır. Bunun için barış eğitiminin felsefesi anlaşılarak etkili ve işlevsel barış eğitimi programlarının hazırlanması ve uygulanması gerekmektedir.
Eğitimde inovasyon girişimlerinde akademik çalışmaların etkisi göz önünde bulundurulduğunda, barış eğitimini kapsayan çalışmaların değerlendirilmesi Türkiye’de ilgili eğitim politikalarının geliştirilmesi, öğretim programlarının tasarlanması ve revize edilmesi bağlamında önem arz etmektedir. Nitekim eğitim-öğretim alanında bir reform oluşturma süreci sistematik araştırmalar ve pilot çalışmaları içeren stratejik aksiyon planları doğrultusunda yürütülmektedir. Türkiye’nin gelecek eğitim vizyonuna barış eğitimi pedagojisinin entegrasyonunu sağlamak üzere bu alanda yapılan araştırma bulgularının analiz ve değerlendirilmesine ihtiyaç vardır.
Kaynaklar
Aslan, C. (2014) Barış eğitiminde çocuk ve gençlik edebiyatı. 7. Ulusal Çocuk Kültürü Kongresi, Okul Kültürü ve Çocuk içinde (s. 381-399). Ankara: Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayını.
Aslan, C., Karaman Kepenekci, Y., Karagül, S. ve Doğan Güldenoğlu, N. (2016). Çocuk ve gençlik edebiyatında barış eğitimi. Ankara: Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi Yayını.