Bir konuda sıkıntı oluştuğunda, bir işi en iyi yapan bilir prensibinden hareketle bir bilen bulup sorulur. Eğitim konusunda tartışma başladığında toplumun her kesiminden katılım olur. Herkesin okulla eğitimle bir şekilde ilişkisi vardır. Konuşanların kendisi bir zamanlar öğrenciydi şimdi de çocukları okuyordur. Bu açıdan eğitim konularına müdahil olup değerlendirmesi eleştirmesini normal karşılayabiliriz. Ancak konu eğitim sistemi ve müfredat gibi uzmanlık gerektiren önemli konularda asıl işin sahipleri bu işi bilen en iyi yapan işin mutfağında olan öğretmenlerin görüşlerine başvurmak daha doğrudur. Milli Eğitim Bakanlığı da sistem çalışmalarında akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri yanında öğretmenleri de toplantılara davet etmekte ve dinlemektedir. Bu kapsamda Ortaöğretim Genel Müdürlüğü 2018 Temmuzunda yurt çapında öğretmenler arasında “Nasıl Bir Okul, Nasıl Bir Ortaöğretim” temalı deneme yazma yarışması düzenlemiştir. 81 ilden seçilen denemeleri 290 sahifelik bir kitapta yayınlamıştır. (*) Ülkemizin tüm illerinde öğretmenlerimiz gözlem ve tecrübelerine dayalı olarak çok güzel konular, sorunlar ve çözüm önerileri paylaşmışlardır. Hiç üşenmeden büyük bir zevkle okudum ve istifade ettim. Özellikle meslek liselerinde görev yapan hatta başka okullarda görev yapan öğretmenlerimizin meslek liselerinde eğitim görev öğrenciler ve eğitim sistemi hakkında tespitlerini çok beğendim ve paylaşmak istedim. Tamamına yakınını daha önce tespit edip çözüm önerilerinde bulunduğum için işi en iyi yapan bilirmiş atasözünü bir kez daha hatırladım. Bunların bir kısmını yazımla paylaşıyorum.
Meslek lisesine başladıklarında kendileri değersiz hiçbir becerisi olmayan bir birey olarak görmektedirler. 10. Sınıfa geçen öğrenciler yavaş yavaş meslek öğrenmeye başlayınca kendilerine olan güvenleri artmaya başlamaktadır. Akademik dersler ise isteğe bağlı olarak verilmeli, üniversiteyi hedefleyen öğrenciler bu dersleri almalıdır. (Ömer PEKER, Afyonkarahisar Bolvadin MTAL, s.19)
Öğrencilerin kişilik yapısına göre nasıl bir lisede öğrenim göreceklerinin belirlenebilmesi için sırayla okul öncesi öğretmeni, ilkokul öğretmeninden başlayarak, ortaokul öğretmenleri ve rehber öğretmenler aracılığıyla lise eğitimine kadar her öğrenci için bir portfolyo tutulması gerekir. (M. Akif ALPAYDIN, Amasya Suluova Menderes MTAL, s.30)
Öğrenciler lise hayatına zorla devam etmemeli, mutlu olacakları işi yapmalı. (Cansu DOĞANER, Aydın Karacasu Kırçiçeği Anadolu Lisesi, s.47)
Bakanlıklara kendi alanlarında okul açma yetkisi verilerek alanda ihtiyaç duyulan öğrencileri yetiştirmesi sağlanmalıdır. (M. Salih ERTEKİN, Batman Raman Anadolu Lisesi, s.52)
Mesleki eğitim alacak gençler liseye başlar başlamaz esnafa, sanatkâra ve sanayiciye eşit sayıda dağıtılsa, iki gün okula gelip temel bilgileri alsa diğer mesleki eğitimi işbaşında usta öğreticilerden uygulamalı öğrense mesleki eğitim de çok başarılı bir yola girmiş olur.(İ. Hakkı KAYMAK, Bayburt Fen Lisesi s. 57)
Okullarımızda çocuklarımızı üniversite sınavının yarışmacı havasından kurtarıp kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri alanlara yönlendirebiliriz. Toplumun terziye, kuaföre, aşçıya, teknik elemanlara, sporcuya vb. alandaki bireylere de ihtiyaç duyduğu gerçeğini gözden kaçırmayalım. (Yusuf BÜRKÜM, Bingöl TBMM Vakfı Fen Lisesi, s.63)
Daha az ders ve daha çok mesleki ve sosyal gelişim. Ortaöğretimde özellikle de mesleki eğitim yapan okullarda o kadar çok ders var ki öğrenciler artık memurlar gibi sekiz-beş çalışmaya başladılar. Öğreterek öğrenmenin yanında yaparak, yaşayarak ve uygulayarak öğrenmenin öncelikli olduğu ve bu öğrenmelere uygun fiziki ortamların uygun olduğu, Öğrencinin akademik başarısını destekleyen, kültürel ve sosyal aktivite ihtiyaçlarına cevap veren bir okul olmalıdır. (Servet KARACA, Bitlis Tatvan Atatürk MTAL, s. 67)
İllerde Ortaöğretim Kampüsleri kurulması gerekir. Bütün ortaöğretim kurumlarını bu kampüse taşımalı ve bu kampüsleri cazibe merkezi haline getirmeliyiz. Bu kampüslerde büyük kütüphaneler ve bilgisayar laboratuvarları kurulmalı; Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı tekno araştırma merkezleri kurulmalı, üniversite öğretim elemanlarıyla akademik dersler desteklenmeli ve koordineli olarak çalışılmalıdır. Öğrenciler üniversitede hangi alanda eğitim alacaksa o alanla ilgili ortaöğretim kurumlarında seçmeli temel dersler verilmeli ve böylece öğrencinin üniversitede eğitim alacağı alanla ilgili temel beceriler önceden kazandırılmalıdır. Bu sayede öğrenciler üniversite eğitimi almadan önce meslek sahibi olacağı alanı iyi seçecek; bilinçsizce bir üniversite tercihi yapmayacaktır.(Şeyda YEŞİLORMAN, Elazığ Merkez 100.yıl MTAL, s.106)
Yöresel ihtiyaçlara uygun dersler koymalıyız. Karadeniz’de fındık, çay üretimi işlenirken İç Anadolu’da makineli tarımı geliştirmek olmalı hedef. Her öğrenci çevresindeki fırsatları tanımalı, toprağa dokunmalı. Hayvancılığın memurluktan çok daha kazançlı olduğunu öğrenmelidir. Bu süreçte geçen 12 sene boyunca ne kadar mutlu ve üretken genç yetiştiriyoruz. En iyi ihtimalle %15. Geri kalan gençlerimiz ise sistemin onları götürdüğü noktada sahip oldukları ya da sahip olacakları mesleği sevmeye çalışıyor ya da kendilerini o mesleğe uydurmaya çalışıyorlar. (Gökhan TÜRKERİ, Giresun Bulancak Bahçelievler AL, s.121)
Yalnızca meslek liselerinde değil tüm okullarda ders adedi ve haftalık ders sayısının azaltılması gerekiyor. Meslek liselerinde meslek dersi öğretmenleriyle birlikte usta öğreticilerin ders vermesi sağlanabilir. Teorik bilgileri edinmiş ama herhangi bir iş kolunda yeterince deneyimi olmayan mezunlar veriyordu okullarımız. Her işi hakkını vererek yapabilen insanlara ihtiyacımız vardı bizim ve bunun ilacı ayrıntıları üzerinde iyice düşünülmüş, planlaması yapılmış olan modern bir usta-çırak eğitimi olabilirdi. (Alkan KILIÇ, İstanbul M. Fevzi Çakmak MTAL, s.141)
Pekala neden devamsızlık yapıyorlar? Çünkü okulu sevmiyorlar. Meslek dersleri haricindeki dersler öğrencilerin isteğine bağlı olmalı, zorla sınıfta tutma anlayışı bırakılmalı.(Nahit UZUNMUSTAFAOĞLU, Kastamonu 15 Temmuz Şehitler AL. s. 163)
Fen lisesinde okuyan bir öğrencinin göreceği fizik programı ile nasıl bir meslek lisesi öğrencisinin fizik programı aynı olmayacaksa, sosyal bilimler lisesinde okuyan öğrencinin tarih programı meslek lisesindeki öğrenciyle aynı olmamalıdır. (Hüseyin TÜRKASLAN, Kocaeli Körfez E. Konut AL. s.177)
Yeteneklerine uygun mesleğe yönlendirelim, garanti verelim onlara meslek adına. Hangi meslekte başarılı olacakları belirlensin. Severek yapılacak bir işin tadına varsın. (Cumali YILDIRIM, Malatya AİHL s.194)
Meslek lisesi, okuldan çok işyeri olarak algılanmalı, iş dünyasıyla koordineli bir şekilde yarım gün okul, yarım gün de işbaşı olarak planlanmalı. Meslek lisesi müfredatı olabildiğince basit, gerçekçi amaç ve hedeflere göre yeniden hazırlanmalıdır. Temel ve zorunlu olmayan seçmeli derslerin dışındaki dersleri öğrencinin isteğine bırakan, çocukları tam gün okulda tutmayarak onlara okulun dışında da bir hayat alanı tanıyan bir ortaöğretim.(İdris İSPİROĞLU, Niğde FL., s.217)
Mesleki ve teknik okullarda genellikle dar gelirli ailelerin evlatları eğitim görmektedir. Bunlara her gün ücretsiz öğlen yemeği verilmelidir. (Ali ÖZDEMİR, Kozlu MTAL, s. 287)
Uzunca yıldan beri meslek lisesinde, görünürde niteliği az olan öğrenciyle çalıştım. 9.sınıflarda kültür derslerinde başarısız ama mesleki olarak çok pratik öyle öğrenciler tanıdım ki. Ama 10.sınıfa geçemediklerinden mesleki olarak onlarla karşılaşamıyoruz. 10.sınıfa istedikleri meslek dalına bir geçebilseler son derece faydalar sağlayacağımız nitelikli öğrenciler olacaklar. İşte niteliği artırmamız için mesleki okullara ortaokuldan sonra yeteneğine göre öğrenci almalıyız. Ya da 9.sınıfa uygulamaya dayalı mesleki dersler konulmalıdır. (Abdullah HUBAR, Yalova Şehit Sercan Yazar MTAL, s. 278)
Ortaöğretim insanların mesleklerini artık çoktan seçip kendini mesleki anlamda yetiştirdiği kurumlar olmalıdır. (Ahmet ŞENTÜRK, SivasNuri Demirağ MTAL, s.248)
Eğitim sistemimizde var olan meslek liselerinin önem ve işlevi artırılabilir. Geniş çaplı bir değerlendirme yapılarak belki tüm okullar meslek liselerine de dönüştürülebilir. (Erdal ŞAHİN, Rize Fatih AL., s. 232)
Öğretmenlerimizin meslek liselerinde eğitim öğretimin daha kaliteli, zevkli ve mezuniyet sonrası iş bulabilmeleri için önerilerinin bir kısmı Milli Eğitim 2023 Eğitim Vizyonunda da yer almıştır. Umarız öğretmenlerimizin talep ettikleri düzenlemeler biran önce hayata geçer ve üreten Türkiye için gerekli nitelikli meslek adamlarını yetiştirebiliriz.
(*)Nasıl Bir Okul, Nasıl Bir Ortaöğretim, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Temmuz–2018, ISBN: 978-975-11-4688-5, MEB Yayınları Genel Yayın No: 6847, Tanıtıcı Yayınlar Dizin No: 97
https://ogm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2018_08/27141216_KapaklY_NasYl_1_Okul.pdf